İran'daki hükümet karşıtı gösterilere "ifade özgürlüğü" kapsamında destek veren ABD Başkanı Donald Trump, "özgürlükler" konusundaki tartışmalı adımları sebebiyle ilk yılında onlarca kapsamlı protestoya maruz kaldı.
ABD yönetiminin İran'daki protestoculara verdiği desteğin yankıları sürerken, ABD'de son bir yılda gerçekleşen Trump karşıtı protestolar ve yönetimin verdiği tepkiler dikkat çekti.
Yemin töreni günü 230 tutuklama
ABD Başkanı Trump'ın yemin töreni günü başkent Washington'da çıkan olaylar sırasında 230 kişi gözaltına alınıp tutuklandı. Bu kişilerin kamu malına zarar vermek, kamu düzenini bozmak ve polise saldırmak gibi çeşitli suçlamalarla yargı süreçleri devam ediyor.
Gözaltına alınıp tutuklananlar arasında, Amerikalı gazeteci Aaron Cantu gibi isimler de yer alıyor. Cantu, gösteriler sırasındaki olaylara karıştığı gerekçesiyle tutuksuz olarak, hakkında istenen 70 yıl hapis cezasıyla yargılanıyor.
"Kadınlar Yürüyüşü" protestosu
21 Ocak'ta Trump'ın özgürlükler, göçmenler, kadın hakları ve çoğulculuk gibi konulardaki yaklaşımlarını eleştirmek amacıyla başta ABD'nin başkenti Washington olmak üzere ülke genelinde ve dünyanın birçok farklı ülkesinde bir araya gelen milyonlarca kadın, Trump'a güçlü bir çağrıda bulundu.
Bu gösteriden kısa bir süre sonra nüfusunun çoğunluğu Müslüman 6 ülke vatandaşlarına ABD'ye giriş yasağı getiren Trump yönetimi, ülke genelindeki birçok havalimanında gerçekleşen protestolara maruz kaldı.
"Özgürlüklerden geriye gitmeyin" mesajı
20 Şubat 2017'de ABD genelinde düzenlenen ve yüz binlerce kişinin katıldığı "Benim Başkanım Değil" temalı protestolarda da odak noktası, Trump'ın göçmenler, Müslümanlar ve farklı toplumsal kesimleri hedef alan açıklama ve uygulamaları oldu.
Aşırı sağcıların buluşması kanlı bitti
Trump karşıtı birçok ulusal gösterinin yanı sıra Cumhuriyetçi başkanı en fazla zorlayan gösterilerden biri de Virginia'nın Charlottesville kentinde 12 Ağustos'ta düzenlenen "Sağı Birleştirin" mitingi oldu.
Yeni yönetimle birlikte giderek güçlenen aşırı sağcı kesimlerin bir araya geldiği gösteriler boyunca şiddet olayları giderek arttı. Bir aracın ırkçılık karşıtı bir grubun içine dalmasıyla 1 kişi hayatını kaybetti, 19 kişi yaralandı ve kentte olağanüstü hal ilan edildi.
Ülkede aşırı sağcılarla ırkçılık karşıtları arasındaki gerilimi tırmandıran bu olay karşısında Trump'ın net bir tavır sergileyememesi de Amerikan kamuoyunda ciddi eleştiri topladı.
İsrail ve Filistin'deki protestolara sessiz
Öte yandan ABD yönetiminin, son aylarda İsrail'de devam eden Binyamin Netanyahu karşıtı protestolar konusunda bugüne kadar herhangi bir açıklama yapmamış olması da dikkati çekti.
Diğer yandan ABD'nin Filistin'in çeşitli bölgelerindeki İsrail karşıtı gösterilerle ilgili tavrı da tepki çekiyor.
Sözcüden Filistin sorusuna "kaçamak" yanıt
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, önceki günkü basın brifinginde Filistinli Ahed Tamimi ve onun gibi küçük yaştaki birçok Filistinlinin gözaltında olduğunun hatırlatılması üzerine "herkesin ifade özgürlüğü ve gösteri hakkını savundukları" açıklamasını yaptı.
Hakkında ağır suçlamalar getirilen ve gözaltı süresi sürekli uzatılan Tamimi ve onun durumundaki diğer Filistinlilerin durumuyla ilgili ABD'nin herhangi bir adım atıp atmayacağıyla ilgili soruya "Başka bir açıklama yapamayacağım." diye yanıt veren Nauert, sorunun muhatabının kendileri olmadığını belirtti.
Kaynak: AA