Birçok sığınmacı, iltica ve ekonomik amaçlı göçlerle ABD'ye akın ediyordu.
Yabancı düşmanları ise suçu körükleyecekleri, ücretlerin düşmesine yol açacakları ve ulusu bozacakları düşüncesiyle göçle gelen bu yabancıları tehdit ediyordu.
Nativizmin (yerlilerin hak ve çıkarlarını koruma siyaseti) hızla yayıldığı bir zamanda New Yorklu göçmen karşıtı bir Başkan iktidara yükseldi.
Amerika'ya sığınan göçmenler de Müslüman ya da Orta Amerikalı değil, Almanlar ve İrlandalı Katolikler'di.
Bahsi geçen başkan ise Donald Trump değil, 1850'de göreve gelen ABD'nin 13'üncü Başkanı Millard Fillmore'du.
Fillmore, başkanlık tarihi severleri arasında anonimliği nedeniyle büsbütün bir eğlence konusu.
Trump, daha önce aralarında birçok benzerlik bulunan yedinci ABD Başkanı Andrew Jackson'a benzetilmişti.
Ancak Jackson, New Orleans Savaşı'nda İngilizleri yenen bir savaş kahramanı ve bir demokrattı.
Fillmore ve Trump arasındaki benzerlikler, Jackson ile olandan daha fazla dikkat çekiyor.
Göçmenler hakkında benzer tutumlar
Fillmore, yeni dünya kapılarına gemilerle gelen sığınmacılara karşı düşmanlığın, isyanın olduğu kıtlık zamanında Whig Partisi'ne katılmıştı. Demokratlar, ağırlıklı olarak Katoliklerden oluşan bu kitleleri yeni bir oy birliği olarak benimsediler.
Fillmore ise Whig Parti'sindeki diğer bazı üyelerin, gelen Katolik toplulukların Amerikan bağımsızlığını bozma planları hakkındaki korkusunu paylaşıyordu. Fakat Fillmore, 1884'te New York valilik yarışını kaybettiğinde yabancı Katolikler konusunda pişman oldu.
Fillmore biyografisini yazan Paul Finkelman, Fillmore'un ofise geldiğinde yaptığı ilk işin kabineyi değiştirmek olduğunu söylüyor.
Trump ise Fillmore'dan beri kabineyi en fazla değiştiren başkan olarak biliniyor.
Kaynak: BBC