Yargıç Chutkan, Washington DC'deki federal mahkemede, Adalet Bakanlığı savcılarının talep ettiği, davanın delilleri ve tanıkların kamuya açık şekilde afişe edilmesini önleyecek koruma kararıyla ilgili yaklaşık 90 dakika tarafların argümanlarını dinledi.
Trump'ın her Amerikalı gibi Anayasa'nın Birinci Ek Maddesi kapsamındaki ifade özgürlüğü hakkına sahip olduğunu söyleyen Chutkan, "Ancak bu hak mutlak değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Chutkan, savcıların tüm delillerin kamuyla alenen paylaşılmasını engellemeye yönelik bir koruma emri talebini reddetti ve yalnızca bazı "hassas" kabul edilen materyallerin korunmasına hükmetti.
Tarafları, davayla ilgili yaptıkları açıklamalara özellikle dikkat etmeleri konusunda uyaran Chutkan, siyasi kampanya sürecinin davayı etkilemeyeceği mesajını verdi.
Koruma emri talebi
Adalet Bakanlığı savcıları, Trump'ın sosyal medya hesabından "peşine düşenlerle aynı şekilde hesaplaşacağı" yönündeki paylaşımı üzerine, federal yargıçtan bir koruma emri çıkarmasını talep etmişti.
Trump'ın paylaşımının dava kapsamında özellikle önemli olduğunu savunan savcılar, söz konusu paylaşımın, "tanıklar, hakimler, avukatlar ve kendisine karşı bekleyen hukuki meselelerle ilgili diğer kişileri" kapsadığını öne sürmüştü.
Önerilen koruma emrinin, Trump ve avukatlarının hükümet tarafından sağlanan materyalleri onaylanan yetkililer dışındaki kişilere ifşa etmesini engellemeyi amaçladığı kaydedilmişti.
Trump, büyük harflerle yaptığı paylaşımında, "Benim peşime düşerseniz, ben de sizin peşinize düşerim!" ifadesini kullanmıştı.
ABD'de 2020 başkanlık seçimlerini kendi lehine çevirmeye çalıştığı iddiasıyla ilgili açılan davada Trump'a "ABD'yi yanıltmak için komplo kurma", "resmi bir süreci engellemek için komplo kurma", "resmi bir süreci engelleme ve engellemeye teşebbüs", "seçmenlerin anayasal haklarını kullanmalarını engellemek için komplo kurma" suçlamaları yöneltilmişti.
Trump, hakkındaki suçlamaları reddederek, davanın "seçimlere müdahale" ve "cadı a