Salgının ilk günlerinde Covid-19'u grip ile karşılaştıran ve her şeyin kontrol altına alındığını savunan Trump'ın daha sonraki aylarda maske ve karantina karşıtı tavırları dikkat çekti.
Ülkedeki testlerin yetersizliği, doğru sonuç vermemesi ve pahalılığı sessizce yayılan bir salgına yol açarken, Trump Covid-19'un mevsimsel grip kadar tehlikeli olmadığını savundu.
Can kayıplarının ardından tedbirler alındı
Martın ortalarına gelindiğinde ise ABD'de artık salgın ciddi boyutlara ulaştı, virüs kaynaklı can kayıpları yaşanmaya başladı.
Trump, aynı gün Beyaz Saray'dan ulusa sesleniş konuşması yaparak Schengen bölgesindeki ülkelerden ABD'ye seyahati askıya aldıklarını duyurdu.
Trump, 13 Mart'ta Beyaz Saray'da yaptığı basın toplantısında, "ulusal acil durum" ilan ederek virüsle mücadeleye milyarlarca dolar ayırdıklarını belirtti.
Ancak ocak ayından mart ortasına kadar ülkede virüse karşı hemen hemen hiçbir ciddi tedbirin alınmaması, ülkenin "kayıp 70 günü" olarak nitelendiriliyor.
27 Mart'tan sonra virüsü ciddiye almaya başladı
Virüs önlemleri nedeniyle ABD'de işsizlik rakamları rekor seviyelere ulaşırken ekonomi de çetin bir savaş vermeye başladı.
27 Mart'ta Covid-19'dan etkilenen kişi ve işletmelere yardımları içeren 2,2 trilyon dolarlık teşvik paketini imzalayan Trump, artık virüsü grip ile karşılaştırmaktan vazgeçti ve Covid-19'u "korkunç" olarak nitelendirdi.
Çin ve DSÖ'yü "salgının sorumlusu" olarak suçladı
Nisanın başında Savunma Üretim Yasası'nı devreye sokan Trump, ülkedeki ventilatör ve maske sıkıntısının giderilmesi için özel şirketleri görevlendirdi.
Trump, salgının başında övdüğü Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve DSÖ'yü "salgının sorumlusu" olarak suçladı.
Donald Trump'ın normalleşme isteği tepki çekti
Trump yönetimi, 16 Nisan'da yayımladığı yol haritasıyla ülkede kademeli olarak normalleşme sürecinin şartlarını belirledi.
Trump, salgının pençesindeki ülkede insanları işe ve okula dönmeye teşvik ettiği için eleştiri oklarının hedefi oldu.
“Çamaşır suyu enjekte edelim” kinayesi
Covid-19 sürecinde Trump, en tartışmalı açıklamalarından birine 23 Nisan'da Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında imza attı.
Trump, insanlara dezenfektan ya da çamaşır suyu enjekte edilerek Covid-19'dan korunabileceğini savundu.
Trump daha sonra burada "kinaye" yaptığını söylese de söz konusu açıklaması hafızalarda yer etti.
Trump, 18 Mayıs'ta Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında da "hidroksiklorokin" isimli sıtma ilacını Covid-19'dan korunmak için aldığını açıkladı.
Bu ilacın FDA tarafından Covid-19 tedavisinde onaylanmamış olması, Trump'a tıp camiasından ciddi eleştiriler gelmesine yol açtı.
Bob Woodward ile röportajı
Trump'ın Mart ayında Washington Post yazarlarından Bob Woodward ile telefon üzerinden yaptığı röportajda, "Virüsü önemsiz gibi göstermek istiyoruz, panik yaratmak istemiyorum" sözleri dikkati çekti.
Bu bölümlerin ortaya çıkması üzerine Beyaz Saray Sözcüsü Kayleigh McEnany, "Başkan Trump, asla virüsü önemsiz gibi göstermedi" sözleriyle iddiaları reddetti.
Trump, McEnany'den birkaç saat sonra yaptığı açıklamada da "Paniği azaltmak için belki de bunu yapmış olabiliriz. Ben, bu ülkenin tribün lideriyim. Ülkemi çok seviyorum. Halkın ürkmesini ya da panik yaratmayı sevmiyorum" ifadelerini kullandı.
Seçim sürecinde Covid-19 politikaları, Trump'ın aleyhine kullanıldı
3 Kasım 2020'de tarihinin en kritik seçimlerinden birine giden ülkede, Trump'ın Covid-19 konusundaki söylemleri ve politikaları, Demokratlar tarafından kullanılan en güçlü tezlerden oldu.
Demokratlar, salgının bu seviyelere ulaşmasından Trump'ı sorumlu tutarken, Trump ise Demokratları Çin yanlısı olmakla suçladı.
Türkiye’den yardım aldı
Salgının ilk sıcak noktası konumundaki New York'ta önlük bulamadığı için çöp poşeti giyen hemşireler, sağlık çalışanlarının maske bulamaması, salgın nedeniyle yaşamını yitirenler için seyyar morglar kurulması, ülkenin dünya çapındaki imajına büyük hasar verdi.
Türkiye de zor durumdaki ABD’ye yardım dolu uçakları ile destek verdi.
Ekonomik etkilerinin yanı sıra salgın sebebiyle 21 milyona yakın kişi virüse yakalanırken, 360 binden fazla kişi ise yaşamını yitirdi.