ABD Başkanı Donald Trump, sürpriz şekilde kazandığı başkanlık seçimlerinin ardından yaklaşık 1,5 sene geçmesine rağmen dünyayı şaşırtmaya devam ediyor.
Trump, başkanlık koltuğuna oturduktan sonra diplomasinin gerektirdiği şekilde davranacağını düşünen birçok kişiyi yanılttı.
Trump'tan radikal kararlar
Şimdiye kadar Paris İklim Anlaşması, Trans-Pasifik Ortaklığı (TPP), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nden (UNESCO) çekildi.
ABD tarihinin belki de en radikal kararlarına imzasını attı.
Ticaret savaşını başlattı
AB, Kanada ve Meksika’nın çelik ve alüminyum tarifelerine tabi tutulan ülkeler listesine eklenmesi, Trump yönetiminin son sürprizi oldu.
ABD’nin müttefikler arası ticaret savaşının fitilini ateşleyen bu adımın, ulusal güvenlik gerekçesine dayandırılması işleri daha da karmaşık hale getirdi.
Akıllarda soru işareti
Uzmanlar, aylardır Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşının dünya ekonomisini nasıl etkileyeceğini tartışıyor.
ABD ile AB arasındaki siyasi ilişkilerin ve savunma alanındaki iş birliğinin nasıl etkileneceğini de kestirmeye çalışıyor.
3-4 milyarlık bölüme yüzde 25 gümrük vergisi
Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü Kıdemli Uzmanı Gary Hufbauer, ABD ve AB arasındaki müzakerelerden 4-5 ay içinde sonuç alınabileceği görüşünde.
Hufbauer, bu süreçte dünyanın en önemli iki müttefiki arasındaki ticaretin olumsuz etkileneceğini düşünüyor.
"AB hızlı şekilde daha önce açıkladığı listedeki Amerikan ürünlerine gümrük vergileri getirecek. Bu, ABD-AB arasındaki ticaretin 3-4 milyar dolarlık bölümüne yüzde 25 gümrük vergisi uygulanacağı anlamına geliyor."
Müzakereler aylar sürer
Müzakereler, ABD'nin AB'den talep ettiği tavizler yüzünden zaman alabilir. Trump, özellikle Almanya'ya ticaret fazlası nedeniyle tepkili.
Gary Hufbauer, müzakereler sayesinde tarifelerin kaldırılmasının mümkün olabileceğini düşünüyor.
"ABD ile AB arasındaki müzakerelerden sonuç alınması en az 4-5 ay sürer. Müzakereler sonucunda tarifelerin kotalara dönüştürüleceğini düşünüyorum. Ancak eğer müzakereler sonuç vermezse Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) anlaşmazlık süreci birkaç yıl bile sürebilir."
Karar muhtemelen ABD'nin lehine
DTÖ'nün ülkelerin ulusal güvenlik meselelerine karışamayacağından bahseden Hufbauer şöyle devam etti:
"Güvenlikleri için neyin iyi, neyin kötü, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu söylemeye kalkması mümkün olmadığı için karar muhtemelen ABD'nin lehine olur."
Kanada ve Meksika ile daha çabuk çözülebilir
Hufbauer'a göre Kanada ve Meksika'nın ABD’yi misillemesinin AB’ye kıyasla daha kolay.
Bu ülkelere uygulanan gümrük tarifelerinin yaklaşık bir ay içinde kotalara dönüşmesi de mümkün.
Güney Kore, çelik ve alüminyum tarifelerinden ihracat kotaları sayesinde muaf tutuldu.
Kota işlerin seyrini değiştirebilir
Bu kotaların tarifelerin yerine geçmesinin tarafları görece daha memnun edeceğini, Gary Hufbauer şu sözlerle anlattı:
"Gümrük vergilerinin fiyatları artıracağını birçok insan biliyor ancak Trump Amerikan halkının genelini kotaların fiyatları artırmadığına ikna edebilir. İhracatçı ülkeler de kota nedeniyle artan fiyattan yararlanacakları için tarifelere kıyasla kat kat daha mutlu olacaklar."
AB, Kanada ve Meksika gardını aldı
AB, Kanada ve Meksika'nın açıkladıkları misilleme listeleriyle son seçimde Trump'ı destekleyen "salıncak eyaletleri" hedef aldı. Böylece siyasi baskıyı artırma stratejisi izlediler.
Bu da Trump yönetimini geri adım atmaya ikna etmek için en iyi yollardan biri.
Johns Hopkins Üniversitesi Ekonomi Profesörü ve Cato Enstitüsü Direktörü Steve Hanke ise Trump yönetiminin baskılara rağmen pozisyonunu değiştirmeyeceğini savundu.
Trump'ın oyları yükselişte
Hanke, yapılan kamuoyu anketlerinde, Trump’ın onay oranının son aylarda yükseldiğinden bahsediyor.
“Trump, kabinesi ve ekonomi danışmanları ABD’nin dış ticaret açığının gerçekten adil olmayan ticaret uygulamalarından kaynaklandığına inanıyorlar. Trump’ın onay oranının son dönemde yükseldiği göz önüne alınırsa Amerikan halkı da bu adımları destekliyor. Bu nedenle, ticaret politikalarında değişim olacağını sanmıyorum. ABD’nin çelik ve alüminyum tarifelerini istediklerini almadan kaldıracağını hiç düşünmüyorum"
Steve Hanke'e göre AB, Kanada ve Meksika’nın ABD’nin en önemli müttefiklerinden olduğu için ulusal güvenlik mazeretinin tuhaf ve sorunlu görünüyor.
ABD davayı kaybedebilir
Bu nedenle, ABD'nin DTÖ'nün anlaşmazlıkların çözümü sürecinde zorlanacağını öngören Hanke ekliyor:
“AB ve Kanada, DTÖ’ye başvuracaklarını açıkladılar. Ulusal güvenlik gerekçesi, DTÖ'deki süreci biraz belirsizleştiriyor. ABD, zaten bu yüzden bu yola başvurdu ama sadece ulusal güvenliğimizi tehdit ediyor demekle davayı kazanamaz. Bu gerekçenin doğruluğunu kanıtlaması lazım. Bence bu zor. ABD’nin DTÖ’deki davayı kaybedeceğini düşünüyorum.”
Kaynak: AA