Tunus’un Fransa’dan bağımsızlığını kazandığı 25 Temmuz 1957’nin yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Kays Said, demokrasiye müdahale olarak değerlendirilen bir dizi karar aldığını açıkladı.
Said, askeri yetkilerle yaptığı toplantının ardından yaptığı açıklama ile "ülkenin içinden geçtiği olağanüstü koşulları" gerekçe göstererek Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi görevden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurdu.
'Arap Baharı'ndan Kays Said'e
"Arap Baharı" olarak adlandırılan sürecin başladığı ülke olan Tunus’ta, bir seyyar satıcının kendisini yakmasıyla başlayan protestolar 14 Ocak 2011’de Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali’nin devrilmesiyle sonuçlandı.
Uzun bir dönem demir yumrukla yönetilen ülke, 2011’den itibaren siyasi olarak çalkantılı bir sürece girdi. Tunus, çevresinde yaşananlara rağmen bölge için demokrasi adası olma özelliğini korumayı başardı.
Tunus’ta 2011’deki olayların ardından yapılan seçimlerde laik partileri bir araya toplayan Baci Kaid el-Sibsi Cumhurbaşkanlığı koltuğuna otururken, ülke demokratik çizgisinden sapmadan, bölge için örnek olmaya devam etti.
Cumhurbaşkanının vefat etmesiyle 2019'un eylül ayında düzenlenen seçimlerde ise Anayasa Hukukçusu Kays Said Cumhurbaşkanı seçildi.
Yeni Cumhurbaşkanı'nın koltuğuna oturması ile siyasi çalkantılar da başladı. Hem Meclisin seçtiği başbakanlar hem de Meclisin kendisi birçok kriz yaşadı.
COVID-19’un ağır etkisi
Geçtiğimiz cumartesi günü, Tunus'ta yeni tip koronavirüs nedeniyle 317 kişinin hayatını kaybetmesiyle salgının başlangıcından bu yana "en yüksek" günlük can kaybı kayıtlara geçti.
Sağlık Bakanlığının son verilerine göre, Tunus'ta toplam can kaybı 18 bin 369'a ve vaka sayısı 563 bin 930'a yükseldi, 457 bin 579 kişi sağlığına kavuştu.
Öte yandan Bakanlık, ülkede COVID-19'un Alfa ve Delta varyantlarının hızla yayıldığı uyarısında bulundu.
Protestolar yükseldi
Tunus'ta cuma günü yüzlerce kişi, ülkede sağlık sektöründe yaşanan sorunlara tepki olarak, hükümetin istifası ve Meclisin feshedilmesi talebiyle gösteri düzenledi.
Bazı sosyal medya aktivistlerinin çağrısıyla Meclis binasının yakınlarında toplanan göstericiler, "Yönetim ve hükümet... Bozuk sistem", "Ey vatandaş ayaklar altına alındın", "Halk siyasilerin yolsuzluğundan bıktı" ve "Hükümetin istifası ve meclisin feshedilmesine evet" yazılı pankartlar taşıdı.
Nahda Hareketi’nin "Ülke içinden ve dışından desteklenen suç çeteleri" olarak nitelendirdiği kimi gruplar ise Nahda Hareketi'ne ait bazı binalara saldırdı.
Sosyal medya ve BAE izleri
Tunus Meclis Başkanı Raşid Gannuşi TRT Arabi’ye yaptığı açıklamada, "Dış medyaya bakınca ne olduğunu anlayabiliyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri’nin medyası, darbeye giden yolu hazırladı. Nahda Hareketi’ni sürekli hedef gösterdi. Halbuki bizim hiçbir devlet ile bir problemimiz yok. Onlar tarihi ve stratejik nedenlerle, nerede olursa olsun 'siyasal İslam' diye tabir ettikleri hareketleri hedef alıyorlar.Oysaki herkes kendi iç işleriyle ilgilenmeli" İfadelerini kullanarak Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) medyasının demokrasiye müdahalede oynadığı role dikkat çekti.
Gannuşi, Cumhurbaşkanı Said’in kendisiyle istişare ettiği iddiasını ise yalanlayarak, "Böyle bir istişare olmadı. Ülkedeki olağanüstü halin uzatılmasıyla ilgili 2 ayda bir istişare düzenliyoruz. Ancak toplantıda alınacak kritik kararlarla ilgili herhangi bir bilgi verilmedi" dedi.
"Türkiye’deki darbe girişiminden aldığımız ders tam olarak buydu"
Darbe haberini alır almaz sokağa çıktığını belirten Gannuşi, şunları söyledi:
"Arkasındaki taraf kim olursa olsun darbelere karşı tutumumuz biliniyor. Tunus’ta bir darbe olursa hemen sokağa çıkmamız gerektiğini biliyorduk. Türkiye’deki darbe girişiminden aldığımız ders da tam olarak buydu. Bundan dolayı haberi alır almaz sokağa çıktık. Meclis binasına gidince Parlamento kapısının kapalı olduğunu gördük."
Peki, dünden bugüne neler yaşandı?
Kays Said’in açıklamalarından 1 gün sonra Cumhurbaşkanlığından bir açıklama daha geldi.
Yapılan yazılı açıklamada, Said'in "27 Ağustos'a kadar kişi ve araçların 19.00'dan 06.00'ya kadar sokağa çıkmalarını yasaklayan" bir kararname çıkardığı belirtildi.
Acil sağlık vakaları ve gece işçilerinin yasağın dışında tutulduğu aktarılan açıklamada, 1 aylık sokağa çıkma yasağı saatleri dışında temel ihtiyaç veya acil sağlık duru mları hariç şehirler arası yolculukların da yapılamayacağı kaydedildi.
Açıklamada, kararnamede halka açık yollarda ve meydanlarda 3'ten fazla kişinin bir araya gelmesinin de yasaklandığı ifade edildi.
Devlet kurumlarında çalışmalar 2 günlüğüne durduruldu
Said'in yarından itibaren ordu ve polis dışında idari nitelikteki devlet kurumlarında 2 gün süreyle çalışmayı durdurma yönünde kararname çıkardığı belirtilen açıklamada, çalışmayı durdurma süresinin uzatılabileceği aktarıldı.
Açıklamada, kararın her bakan ve yerel yetkiliye fiili olarak veya uzaktan çalışmak için bir dizi çalışanı görevlendirme izni verdiği duyuruldu.
İçeride kim, ne dedi?
Tunus'ta Mecliste yer alan siyasi partilerden Nahda Hareketi, Tunus'un Kalbi, Demokratik Akım Partisi, Tunus İşçi Partisi, Tunus Cumhuriyet Partisi ve Onur Koalisyonu, Cumhurbaşkanı Kays Said'in darbe girişimine karşı açıklamalarda bulundu.
Tunus Meclisinde 53 milletvekiliyle temsil edilen parlamentonun birinci partisi olan Nahda Hareketi yaptığı yazılı açıklamada, olayı "devrime ve anayasaya karşı bir darbe" olarak nitelendirdi.
Hareketin lideri Raşid el-Gannuşi ise yaptığı basın açıklamasında, Nahda ve destekçilerinin devrimi savunacağını belirtirken, "Demokratik olarak seçilmiş parlamento, hükümet ve diğerleri halen görevinin başında" ifadelerini kullandı.
"Anayasanın ciddi şekilde ihlali"
Tunus'un Kalbi Partisi, Cumhurbaşkanı'nın aldığı kararları, "anayasanın ciddi şekilde ihlali" ve "ülkenin tek adam yönetimine dönüşü" şeklinde nitelendirdi.
Parlamentoda 29 milletvekili bulunan ve hükümeti destekleyen koalisyonun ortaklarından Tunus'un Kalbi Partisi, Cumhurbaşkanı Said'in açıklamalarının, anayasanın 80'inci maddesindeki hükümlerin, sivil devletin temel maddelerinin ciddi bir ihlali olduğunu belirterek, bu durumu tek adam yönetimine bir dönüş olarak tarif etti.
Partinin kanun devletine, kurumlarına bağlılığı ifade edilen açıklamada, seçimlerin meşruiyetine saygı duydukları ve yasalara aykırı hiçbir kararı kabul etmeyecekleri kaydedildi.
Açıklamada, Mecliste ivedilikle bir oturum düzenlenmesinin yanı sıra Başbakan Hişam Meşişi'ye meşru görevini üstlenmesi, hükümet başkanlığı makamında boşluğa yer bırakmaması çağrısında bulunuldu.
Tunus'un Kalbi Partisi ordudan ve güvenlik güçlerinden, devleti, kurumlarını; cumhuriyetin değerlerini ve değişmez ilkelerini korumak; halkın güvenliğini sağlamak için milli ve tarihi rolüne bağlı kalmasını istedi.
"Cumhurbaşkanı'nın 80. maddenin yorumuna katılmıyoruz"
Tunus Meclisinde 22 milletvekili bulunan Demokratik Akım Partisi'nin politbürosu, Said'in gece saatlerinde meclisin çalışmalarını dondurma ve başbakanı görevden azletme gibi aldığı kararları görüşmek üzere olağanüstü bir toplantı düzenledi.
Toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, partinin Cumhurbaşkanı'nın anayasanın 80. maddesini yorumlama şekline katılmadığı; bundan kaynaklanan, anayasa dışındaki kararları ve uygulamaları da kabul etmediği kaydedildi.
Tunus İşçi Partisi ise yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Said'in anayasayı "açıkça ihlal" ettiği ve 80. maddeye dair uygulamanın da yasaya aykırı olduğuna dikkati çekti.
"Anayasaya darbe"
Tunus Cumhuriyet Partisi'nden yapılan yazılı açıklamada da Cumhurbaşkanı Said'in aldığı kararların, "anayasaya darbe" olduğu belirtildi.
"Anayasanın dışına çıkan ve anayasaya açık bir darbe olan bu kararları reddediyoruz" ifadesinin kullanıldığı açıklamada, Cumhurbaşkanı'na aldığı kararlardan geri adım atma ve ülkedeki krize çözümler arama çağrısı yapıldı.
Açıklamada, ülkedeki demokratik ve ulusal güçlere de krize çözüm aramak için çabaları koordine etme çağrısında bulunuldu.
Onur Koalisyonu, halkı özgürlükleri ve devrimi savunmaya çağırdı
Tunus Onur Koalisyonu yaptığı yazılı açıklamada Cumhurbaşkanı Said tarafından alınan kararları kesin bir şekilde reddettiğini vurgulayarak, halkı özgürlükleri ve devrimi savunmaya çağırdı.
Mecliste 18 milletvekili bulunan Onur Koalisyonu Başkanı Seyfeddin Mahluf, Cumhurbaşkanı Said'in meclisin yetkilerini dondurma kararına karşı "Halkın temsilciler meclisi dondurulmamıştır ve dondurulamaz" ifadeleriyle tepki gösterdi.
Meclisin çevrim içi yapacağı toplantıya destek vereceğini duyuran Onur Koalisyonu, darbeyi kınayan bir açıklama yapılacağı bilgisini verdi.
Halk Hareketi ve Halk Akımı Partisinden darbe girişimine destek
Parlamentoda 15 milletvekili bulunan Halk Hareketi Partisi, yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Said'in aldığı kararların anayasaya uygun olduğu, ülkenin bütünlüğünü, ülke güvenliğini ve bağımsızlığını korumak ve devlet mekanizmasının normal işleyişini sağlamak için hukuk ve anayasa çerçevesinde sorumluluğunun gerektirdiği üzere hareket ettiği kaydedildi.
Cumhurbaşkanı tarafından verilen kararlara desteğini ifade eden parti, bu durumu "karşı güçler tarafından ihlal edilen devrimin gidişatını düzeltmenin bir yolu" olarak yorumladı.
Halk Akımı Partisi de yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Said'in kararına destek vererek şu ifadeleri kullandı:
"Halkımızın vatanını geri kazanması ve devlet kurumlarının iktidar koalisyonunun krizlerinden kurtarılması için siyasi ufuk açan önemli bir adım."
Açıklamada ayrıca, Cumhurbaşkanı Said'in kararlarıyla anayasa hükümleri çerçevesinde hak ve özgürlüklerin güvence altına alınacağı ve halk iradesinin somutlaştıracağı izlenecek bir yol haritasının ilan edilmesi yönünde çağrıda bulunuldu.
Kays Said: Tarihi bir sorumluluk aldım
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, tarihi bir sorumluluk üstlendiği ve aldığı kararların anayasaya uygun olduğu görüşünde. Bunu "darbe" olarak nitelendirenlerden, "hukuk derslerini gözden geçirmelerini" istedi.
Ülkelerin ve toplumların karşılaşabileceği en büyük tehlikenin, iç çatışma olduğunu kaydeden Said, "Tarihi bir sorumluluk aldım. Bu durumun darbeyle alakası olduğunu iddia eden, hukuk derslerini gözden geçirsin. Biz darbeci değiliz ama Tunus devletini de kolay lokma yapmayacağız" dedi.
Kararı, anayasanın verdiği yetkiye dayanarak ve 80. maddeye istinaden aldığını belirten Said, şunları kaydetti:
"Bazıları, bunu nasıl darbe olarak görüyor şaşırıyorum. Ben hukuk okudum ve okuttum ve darbenin ne olduğunu biliyorum. Darbe, meşruiyetin dışına çıkmaktır. Ben anayasayı uyguladım. Şartlar oluştu, bu şartlar arasında usul şartları da vardı ve bunları yerine getirip başbakanı çağırdım ve onu bilgilendirdim.
Dışarıda kim ne dedi?
Türkiye
Dışişleri Bakanlığı, Tunus'ta halkın iradesini temsil eden parlamentonun faaliyetlerinin askıya alınmasından derin endişe duyulduğunu ve ülkede anayasanın hükümleri çerçevesinde demokratik meşruiyetin en kısa sürede yeniden tesis edilmesinin temenni edildiğini belirtti.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Tunus'ta Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı 25 Temmuz 2021'de halkın iradesini temsil eden Meclisin faaliyetlerinin askıya alınmasından derin endişe duyuyoruz" ifadesi yer aldı.
Tunus'un bölgede halkın beklentileri doğrultusunda yürütülen demokratik süreç bakımından örnek bir başarı öyküsüne sahip olduğu vurgulanan açıklamada, ülkenin bu müstesna konumunun ve demokratik kazanımlarının korunmasının Tunus için olduğu kadar bölge için de büyük önem taşıdığına dikkat çekildi.
ABD
Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki, basın toplantısında, "Tunus’taki gelişmelerden dolayı endişeliyiz" dedi.
Psaki, "Durum hakkında daha fazla bilgi edinmek, sükuneti teşvik etmek ve Tunus'un demokratik ilkeler doğrultusunda ilerleme çabalarını desteklemek için hem Beyaz Saray'dan hem de ABD Dışişleri Bakanlığından üst düzeyde Tunuslu liderlerle temas halindeyiz" ifadesini kullandı.
Ülkede yaşananlar hakkında Beyaz Saray'ın darbe olup olmadığı konusunda henüz bir tespitte bulunmadığını belirten Psaki, karar vermeden önce Dışişleri Bakanlığının hukuki inceleme yapmasının beklendiğini kaydetti.
BM
Birleşmiş Milletler (BM), Tunus'taki darbe girişimiyle ilgili taraflara şiddetten kaçınma ve farklılıkların diyalogla çözümü için çağrıda bulundu.
Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında, Tunus'taki gelişmeleri yakından izlediklerini belirtti.
Haq, "Tüm tarafları itidalli olmaya, şiddetten kaçınmaya, sükunetin korunmasına ve tüm farklılıkların diyalog yoluyla çözülmesi için çağrıda bulunuyoruz" dedi.
Tunus'taki krizin darbe olup olmadığı yönündeki bir soruya ise Haq, "Durumu izlemeye devam ediyoruz ve Tunuslu mevkidaşlarla temaslarımızı sürdüreceğiz. Durumun sakin kalacağını umuyoruz" şeklinde cevap verdi.
Katar
Katar Dışişleri Bakanlığı, Tunus'taki darbeye ilişkin tüm taraflara krizin atlatılması için itidal çağrısı yaptı.
Katar Dışişleri Bakanlığı, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in gece Meclis yetkilerinin dondurulması ve milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması kararına ilişkin yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamada Katar'ın, Tunus'taki tarafların krizin üstesinden gelinmesi için diyalog yolunu tercih etmeleri, devletin kurumlarının güçlendirilmesi ve Tunus Cumhuriyeti’nin yasalarının uygulanması temennisinde bulunduğu ifade edildi.
AB
Avrupa Birliği (AB), Tunus'ta anayasaya, kurumlara ve hukukun üstünlüğüne saygı duyulması çağrısında bulundu.
AB Komisyonu sözcülerinden Nabila Massrali, "Tunuslu tüm aktörlere anayasaya, anayasal kurumlara ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermeleri çağrısında bulunuyoruz" ifadesini kullandı.
Massrali, ayrıca Tunus'ta istikrarın korunması için sükunetin sağlanması ve şiddete başvurulmaması çağrısı yaptıklarını kaydetti.
Almanya
Alman hükümeti Tunus'ta yaşanan son gelişmelere ilişkin, demokratik anayasal düzene hızla dönüş çağrısında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Adebahr, başkent Berlin'de yaptığı açıklamada, Tunus'ta parlamentonun askıya alınmasından kaygılı olduklarını belirtti.
Ülkede demokratik anayasal düzene hızlı dönüş çağrısında bulunan Adebahr, demokrasinin bir an önce yeniden tesis edilmesi gerektiğine inandıklarını ifade etti.
Fransa
Fransa, Tunus'taki gelişmeleri büyük dikkatle izlediğini belirterek, hukukun egemenliğine saygı duyulması çağrısında bulundu.
Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Fransa'nın Tunus Cumhurbaşkanı'nın pazar akşamı açıkladığı kararları not ettiği belirtildi.
"Fransa, Tunus'taki siyasi duruma dair gelişmeleri büyük bir dikkatle izliyor" ifadesi kullanılan açıklamada, hukukun egemenliğine saygı duyulması ve sağlık, ekonomi ve sosyal krize odaklanması gereken kurumların işlevlerinin bir an önce normal dönmesinin istendiği paylaşıldı.