Tunus İçişleri Bakanlığı işlerinin idaresinden sorumlu Başbakan Hişam Meşişi'yi 25 Temmuz'da görevden alan Cumhurbaşkanı Said, çıkardığı yeni kararnameyle bu makama Garsillavi'yi atadı.
Garsillavi, Kartaca Sarayında yemin etti.
Cumhurbaşkanı Said, Garsillavi'nin yemin etmesinden sonra yaptığı konuşmada, anayasanın ihlal edildiği şeklinde yapılan eleştirilere "Biz kanunlara bağlıyız." diyerek cevap verdi.
Said, 25 Temmuz'da aldığı kararlarla ilgili olarak ise "devleti ve hak ve hürriyetleri korumak için anayasanın 80. maddesine başvurmak zorunda kaldığını" dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik Genel Müdürlüğü de dahil olmak üzere birçok görevde bulunan Garsillavi, ülke içinde ve dışında birçok eğitim aldı.
Tunus'ta ne olmuştu?
Tunus'ta 25 Temmuz'da hükümet ve muhalefet partilerine yönelik yüzlerce kişinin katılımıyla protestolar gerçekleştirilmiş, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldırılar düzenlenmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi azlettiğini ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu.
Said, kendisini başsavcı ilan ederek yargının alanına da müdahale etmişti.
Gannuşi meclise alınmadı
Hükümete yönelik bu demokrasiye müdahelenin ardından askerler Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ile beraberindeki milletvekillerini meclise almamıştı.
Cumhurbaşkanı Kays Said'in kararları üzerine halkı barışçıl mücadeleye çağıran Gannuşi, yasal bir dayanağı bulunmayan bu adımın bir "darbe" olduğunu vurgulamıştı.
Said ise tarihi bir sorumluluk üstlendiğini, aldığı kararların anayasaya uygun olduğunu ve bunu "darbe" olarak nitelendirenlerden "hukuk derslerini gözden geçirmelerini" istemişti.