Türk Kızılayı, iç savaşın başladığı 2011 yılından beri hem ülke hem de Suriye topraklarındaki ihtiyaç sahiplerinin yanında olmaya çalışıyor.
Savaşın büyük olması ve uzun sürmesinin, ihtiyaçların da çok fazla olmasına neden olduğunu anlatan Türk Kızılayı Sınır Yardımları Operasyon Yöneticisi Hakan Sarı, şunları kaydetti:
"Türk Kızılayı olarak gücümüzün yettiği kadar ihtiyaçların karşılanması noktasında çalışmalarımız devam ediyor. Bu yıl hem Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde hem de İdlib'de ulaşabildiğimiz kadar insana ulaşmaya çalıştık. Türkiye ve yurt dışından topladığımız yardımlarla yaklaşık 7 bin araç insani yardımı Suriye'ye sevk ettik. Bu yardımların içinde gıda ve temizlik malzemelerinin yanı sıra çocuklar için mama, ilaç, medikal ve kırtasiye malzemeleri ve çeşitli insani yardım gereçleri bulunuyor. Kurban Bayramı'nda yaklaşık 2 bin kurban kesip 3'er kilogram şeklinde dağıtarak binlerce aileye ulaştık. Ramazan için de özel projelerimiz oldu. Günlük 10 bin 700 haneye iftar menüsü dağıttık."
Türkiye'ye sığınan Suriyeliler ile sınır ötesindeki halkın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan Türk Kızılayı, 2017 yılında da yaz-kış demeden yardımlarını aralıksız sürdürdü.
Kış için özel çalışma
Sarı, İdlib bölgesinde 12 yetimhane ve 5 kampın desteklenmeye devam edildiğini bildirerek, burada bazı özel projeler gerçekleştirdiklerini aktardı.
Suriyelilerin istedikleri ve beğendikleri kıyafetleri almaları için "Türk Kızılayı Sevgi Mağazası" açtıklarını hatırlatan Sarı, ihtiyaç sahiplerinin bu mağazada tepeden tırnağa giydirildiğini belirtti.
Kış aylarında bölgede yaşamın daha da zorlaştığına işaret eden Sarı, İdlib'de 400'e yakın çadır kampta 700 bin kişinin yaşadığını kaydetti.
Bu bölgelerde uzun süredir elektrik olmadığının altını çizen Sarı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türk Kızılayı olarak kış ayı için de hazırlığımız oldu. İnsanlar ısınma ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Şu an ihtiyaç sahiplerine 5 bin soba dağıttık. Bu sobalar Suriye şartlarına uygun olarak gaz veya mazotla çalışıyor. Aynı zamanda yatak, battaniye ve mont dağıtımız da sürüyor. Önceliğimiz çadırkentler, yetimhaneler oluyor. Ardından kentli mülteci dediğimiz, iç kısımlarda yani şehirde yaşayan ihtiyaç sahiplerine de ulaşmaya çalışıyoruz."
Kaynak: AA
