Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) desteğiyle Ankara Seyranbağları İlkokulunda yaz okulu kapsamında 220 Gazzeli çocuk eğitimlerine devam ediyor.
Okulda Gazzeli çocuklar için özel eğitim ve psikolojik destek ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar ile sınıf seviyelerine göre gerekli rehberlik faaliyetleri de yürütülüyor.
Gazzeli çocuklar, İsrail'in saldırılarında yaşadıklarını unutamazken, hepsi geleceğe dair umutlu ve bir gün Gazze'ye dönme hayali kuruyor.
Bu çocuklardan 15 yaşındaki Sema Alturk, Türkiye'ye tedavi amaçlı geldiğini, Türkçeyi Türk dizileri ve filmlerinden öğrendiğini söyledi.
Okulda birçok ders aldıklarını belirten Alturk, "Gazze'deyken Türkçeyi çok seviyordum. Dizi ve filmleri izliyordum. Türkiye'ye geldiğimde Türkçe anlayıp konuştuğumun farkına vardım." dedi.
Alturk, şeker hastası kardeşinin durumunun iyi olmadığını, Gazze'de yemek, ilaç, hastane ve doktora erişimin zor olduğunu ve bu durumu Türkiye'ye bildirdiklerini aktardı.
"Evimiz Gazze'nin kuzeyindeydi, İsrail saldırıları sonrası güneye doğru kaçtık. İsrail saldırısı sonrası evimiz çok kötü oldu. Güneyde ablamın evinde kaldık." diyen Alturk, Türkiye'den aldıkları olumlu yanıt sonrası Türkiye'ye getirildiklerini söyledi.
Altuk, babası ve üç ablasının Gazze'de yaşadıklarını ve kendileriyle zor iletişim kurduklarını aktardı.
İsrail saldırısı sonrası okullarının yıkıldığını anlatan Alturk, Türkçeyi bildiği için annesi ve kardeşine tercümanlık da yaptığını anlattı.
Alturk, matematik öğretmeni olmak istediğini ve en büyük hayalinin Gazze'ye dönmek olduğunu belirterek, "Savaş bittikten sonra öğretmen olup Gazze'de çocuklara eğitim vermek istiyorum. İsrail saldırılarından dolayı öğretmen ve öğrenciler şehit oldu." diye konuştu.
16 yaşındaki Nida al-Hadad, Türkiye'yi çok sevdiğini ve Türkçeyi de bireysel olarak çalışıp öğrendiğini vurgulayarak, "Arkadaşlarım dışarda oynarken ben evde oturup Türkçe öğreniyordum." şeklinde konuştu.
"İsrail, Gazze'de evimize saldırdı, annem şehit oldu, teyzelerim şehit oldu artık kimsem kalmadı." diyen Hadad, büyük annesinin saldırı sonrası hastaneye yatırıldığını ve 4 ay hastanede tedavi gördüğünü dile getirdi.
Gazze'den çektikleri video ile seslerini duyurmaya çalıştıklarını belirten Hadad, "İsmimiz çıktı ve buraya geldik. Gazze çok güzeldi, çok mutluydum. Okula gidiyordum, en yüksek notları alırdım. Gazze çok güzeldi ama savaşla çok kötü oldu." ifadelerini kullandı.
Hadad, Gazze'de lise ikinci sınıfa gittiğini, oradaki okuluna, üniversiteye, her yere bomba attıklarını, her yeri yıktıklarını söyledi.
Türkiye'de 4 ay boyunca şehir hastanesinde tedavi aldıklarını aktaran Hadad, hayalinin fizyoterapist olmak olduğunu vurguladı.
Hadad, Türkiye'deki eğitimlerinde birçok ders gördüklerine, Türkçe bildiği için ailesine ve birçok Filistinliye tercümanlık yaptığına dikkati çekerek, Türkiye'ye ve Türk halkına teşekkür etti.
Filistinli öğrencilerin rehabilite sürecine katkı sağlamak amacıyla akıl ve zeka oyunları kapsamında eğitim veren sınıf öğretmeni Esra Aslıhan Cinbiş de "Öğrencilerimizin Türkçe öğretiminin yanı sıra burada daha çok eğlenmeleri sosyal etkinlik kapsamında da gelişmeleri için akıl ve zeka oyunuyla başladık. Geleneksel Türk oyunumuz mangala ile başladık." dedi.
Cinbiş, eğitim aşamalarında ilerleme kaydedildikçe, hem el ve göz koordinasyonunu, hem bilişsel hem de denge ve hız becerilerini geliştirecek etkinlikler planladıklarını söyledi.
Amaçlarının Filistinli öğrencilerin yaşadığı psikolojik durumu daha iyiye götürmek ve eğlenerek öğrenmelerini sağlamak olduğunu ifade eden Cinbiş, "Akıl ve zeka oyunlarını çok sevdiler. Aynı zamanda geleneksel çocuk oyunlarına katılamayan ampute öğrencilerimizi de düşünerek bu etkinliği planladık. Güzel ve eğlenceli geçiyor. Öğrencilerde biraz daha iyiye giden bir durumda. Çocuklar buradalar ama ülkelerinde savaş devam ediyor. Biz ruhsal ve psikolojik olarak daha iyiye gittiklerini gözlemliyoruz." diye konuştu.
Gazzeli çocuklara Türkçe dersi vermenin yanı sıra basketbol eğitimlerine de katkı sağlayan Türkçe öğretmeni Kamil Karataş, dinleme, anlama ve okuma becerileri kazandırmak için temel düzeyde eğitim verildiğini anlattı.
Karataş, sportif faaliyetlerle kazanımlar yükleyerek, psikolojik rehabilitasyonlarına katkı sunmayı hedeflediklerini dile getirerek, "Şu an burada tedavi olan öğrencilerimiz var, onların kendi ihtiyaçlarını giderebilmesi için onların burada Türkçe öğrenmesi çok mühim. Dolayısıyla Türkçe öğretimini önemsiyoruz." dedi.
Karataş, Gazzeli öğrencilerin, ülkelerine geri dönme isteği dolayısıyla sadece sosyal yaşamda ihtiyaçlarını giderecek düzeyde başlangıç seviyesinde bir Türkçe eğitimi verildiğini de kaydetti.
Filistin Eğitim ve Yüksek Öğretim Bakanlığı, 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri tarafından düzenlenen saldırılarda Gazze'de 9 bin 138 öğrencinin yaşamını yitirdiğini, 14 bin 671 öğrencinin yaralandığını, Batı Şeria'da 103 öğrencinin hayatını kaybettiğini, 505 öğrencinin yaralandığını ve 357 öğrencinin ise gözaltına alındığını bildirmişti.
İsrail saldırılarında Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da 497 öğretmen ve idareci hayatını kaybetti, 3 bin 426 eğitimci yaralandı. Ayrıca Batı Şeria'da eğitim alanında görevli 357 Filistinli gözaltına alındı.
Aylardır devam eden yıkıcı saldırılarda, Gazze Şeridi'nde devlet okulu, üniversite ve üniversite binasının bulunduğu 353 yapı bombalandı, tahrip edildi.
Bombalanan yapılardan 139'unda ağır hasar meydana geldi, 93'ü tamamen yıkıldı. Gazze Şeridi'nde 133 devlet okulu zorla yerinden edilen Filistinliler için barınma merkezine dönüştürüldü.
Batı Şeria'da ise 69 okul ve 5 üniversiteye baskın düzenlendi, yapılar tahrip edildi.
İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde lisans öncesi 620 bin öğrenci ve 88 bin üniversite öğrencisi hala okul kaydını yaptıramadı. Gazze'de 39 bin öğrenci üniversiteye giriş için gerekli genel lise sınavına giremedi.