Afrika’nın kuzeyinde, Akdeniz kıyısında yer alan Libya'nın doğusunda Mısır, batısında Cezayir ve Tunus, güneyinde Nijer ve Çad, güneydoğusunda Sudan yer alıyor.
Ülkenin kıyı kesiminde Akdeniz, iç bölgelerinde çöl iklimi hakim.
Berberi kabilelerin bulunduğu Libya, 600'lü yılların ortasında İslamiyet ile tanıştı. Ancak ülke, Osmanlı egemenliğine girmeden önce uzun yıllar işgallere maruz kaldı.
Özellikle, Trablus’un Akdeniz kıyısındaki stratejik limanı, ticaret gemileri için her zaman önemini korudu.
İspanya’da hüküm süren Habsburg hanedanı, 1510’da Trablus’u işgal etti ve o dönemde Akdeniz’de etkin Malta Şövalyeleri’ne verdi.
Ancak Trablus'tan gelen yardım çağrılarının ardından, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Trablus fethedildi ve Osmanlı topraklarına katıldı.
Libya’nın birleştirilmesi
Libya, tarihi olarak 3 bölgeden oluşuyordu. Bugün de hala izleri net olan bu bölgesel ayrım, Osmanlı'nın fethi ile birlikte son buldu.
Bugünkü Libya’yı oluşturan Trablus- Bingazi (Berka) ve Fizan bölgeleri birleştirildi.
"Dayı" dönemi
Osmanlı Devleti, Trablus eyaletini merkezden gönderdiği beylerbeyleriyle idare etti. Ancak eyaletle bağlar, 17’nci yüzyılda zayıfladı. Bunun üzerine bölgede bulunan yeniçeriler, “dayı” adıyla seçtikleri yöneticiler vasıtasıyla bölgeyi yönetmeye başladı.
1877’de Osmanlı meşrutiyet yönetimine geçince, Trablus eyaleti de 2 mebus ile mecliste temsil edildi.
İşgal yılları
Fransa'nın 1830'da Cezayir'i, 1881'de Tunus'u, İngiltere'nin de 1882'de Mısır'ı işgaliyle Osmanlı Devleti'nin elinde kalan Afrika'daki tek toprak parçası Libya oldu.
Osmanlı yönetimi, buranın elden çıkmaması için yerli halkı savaşa hazırlayıp, çeşitli yerlerde silah depoladı. Bölgedeki önemli tarikatlar devlet tarafına kazanıldı.
Osmanlı ordusunun genç subayları da işgale karşı halkı örgütlemek için Libya'ya gitti. Giden Osmanlı subayları arasında Mustafa Kemal Atatürk ve Enver Paşa da vardı.
Ancak İtalya, 29 Eylül 1911'de Libya'nın liman şehirlerini bombalayarak fiili işgalin ilk adımını attı.
Ömer Muhtar ve işgale direniş
"Çöl Aslanı" lakabıyla bilinen Ömer Muhtar, Libya’nın bağımsızlığında önemli rollere sahip Senusi birlikleri ile uzun yıllar İtalyan işgaline karşı direndi.
Ömer Muhtar, 1931’de yakalanarak idam edildi. Ancak Senusi direnişi, Libya’nın bağımsız bir ülke olarak ilan edilmesinde öncü rol oynadı.
Bağımsızlığın ilanı
Tarihler 1951’i gösterdiğinde 2’nci Dünya Savaşı’nın getirmiş olduğu yeni şartlar, hızla Libya’nın bağımsızlığını kazanmasının önünü açtı. İtalyanların 1950’de ülkeden tamamen çekilmesiyle Birleşmiş Milletler (BM), Libya’nın bağımsız bir devlet olarak teşkilatlanmasına karar verdi.
7 Ekim 1951’de Libya Birleşik Krallığı’nın anayasası kabul edilirken, Kral İdris Senusi, ülkesinin bağımsızlığını 24 Aralık 1951’de ilan etti.
Kaynak: ORSAM, BM, Dünya Bankası, Al Jazeera
Grafik ve Harita: Şeyma Özkaynak