"İsrail'in Guantanamosu" olarak adlandırılan Negev Çölü'ndeki Sde Teiman gözaltı merkezinde, 7 Ekim 2023'ten bu yana alıkonulan Filistinliler tutuluyor. Sık sık işkencelerle anılan Sde Teiman, 9 askerin Filistinli bir esire cinsel işkence yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınmasının ardından yeniden gündeme geldi.
Uluslararası Af Örgütü yetkilisi Hashash, İsrail'in güneyinde Filistinlilerin tutulduğu Sde Teiman gözaltı merkezi ve esirlerin gözaltı sürecinde maruz kaldıkları kötü muameleye ilişkin yazılı değerlendirmelerde bulundu.
Hashash, örgütün son araştırmasında, Sde Teiman ve diğer gözaltı merkezlerinde Filistinli esirlere yönelik işkence ve diğer insanlık dışı muameleleri belgelediğini ifade etti.
Örgütün, İsrail'in Yasa Dışı Savaşçılar Yasası'nı, uluslararası hukuku ihlal ederek Filistinlileri suçlama veya yargılama olmaksızın "süresiz olarak keyfi şekilde alıkoymak için nasıl araç olarak kullandığını" ortaya koyduğunu kaydeden Hashash, Filistinlilerin avukatlarına veya ailelerine erişimleri olmaksızın gözaltında tutulduklarını vurguladı.
Hashash, örgütün, tamamı işgal altındaki Gazze Şeridi'nden alıkonulan siviller (20 erkek, 6 kadın ve 1 çocuk) olmak üzere 2 haftadan 140 güne kadar değişen sürelerde askeri ya da İsrail Cezaevi Servisi tarafından işletilen gözaltı merkezlerinde tutulan 27 eski esirle görüştüğünü belirtti.
Bu kişilerin tamamına, kendileriyle iletişim kurulamayan gözaltı süreleri boyunca, İsrail askeri, istihbarat ve polis güçlerinin işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamelelerde bulunulduğunu aktaran Hashash, şunları kaydetti:
"(Sde Teiman) Tesiste, Filistinli bir tutuklunun toplu tecavüze uğradığına dair ortaya çıkan korkunç haberler, Uluslararası Af Örgütünün son araştırmalarında belgelediği Filistinli tutuklulara yönelik korkunç işkence ve diğer kötü muamelelere ilişkin yeni kanıtlar sunmaktadır. İsrail ordusu olayla ilgili soruşturma başlattığını duyurmuş ve İsrail polisi olayla ilgili bazı şüphelileri sorgulamış olsa da İsrail'in, Filistinlilere yönelik işkencenin tarafsız şekilde soruşturulması ve faillerin sorumlu tutulması konusundaki 'kötü sicili' göz önünde bulundurulduğunda, faillerin adalet önüne çıkarılmasını sağlamak ve gelecekteki ihlalleri caydırmak için Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcılığı tarafından bu olay ve diğer tüm işkence ve kötü muamele vakaları hakkında bağımsız ve tarafsız soruşturma yürütülmelidir."
Hashash, Filistinli bir esire cinsel işkence olayının, aynı zamanda, İsrail'in bağımsız gözlemcilerin gözaltı merkezlerine erişimine derhal izin vermesi gerektiğini gösterdiğini vurguladı.
Örgütün, daha önce aralarında Sde Teiman ve diğer gözaltı merkezlerinde tutulan Filistinli esirlerle görüştüğünü belirten Hashash, kötü şöhretli Sde Teiman'da tutulanların, gözaltında tutuldukları süre boyunca gözlerinin bağlı ve ellerinin kelepçeli olduğunu söylediklerini aktardı.
Uzun saatler boyunca "stres pozisyonunda" kalmaya zorlandıklarını ve birbirleriyle konuşmalarının ya da başlarını kaldırmalarının engellendiğini anlattıklarını belirten Hashash, bu anlatımların, diğer insan hakları örgütleri ve Birleşmiş Milletler (BM) organlarının bulgularının yanı sıra ihbarcıların ve serbest bırakılan esirlerin anlatımlarına dayanan çok sayıda raporla da tutarlı olduğunu kaydetti.
Af Örgütü yetkilisi Hashash, sözlerini şöyle tamamladı:
"Silahlı çatışma bağlamında, işkence ve cinsel şiddet dahil diğer kötü muameleler savaş suçudur. Uluslararası Af Örgütü, UCM Savcılığına Filistinli tutuklulara yönelik cinsel şiddet dahil tüm işkence iddialarını acilen soruşturması çağrısında bulunmaktadır. İsrail yargısı, Filistinlilerin işkence iddialarını inandırıcı şekilde soruşturmama konusunda korkunç sicile sahip. Uluslararası toplum ayrıca İsrailli yetkililerden, bağımsız gözlemcilerin 7 Ekim'den bu yana engellenen koşulları değerlendirmek üzere tüm gözaltı merkezlerine derhal ve sınırsız erişimine izin vermelerini talep etmelidir."