UAEA heyeti, başkent Tokyo'da, Japonya Dışişleri ve Sanayi Bakanlığı yetkilileri ve santral işleticisi Tokyo Electric Power (TEPCO) temsilcileri ile bir araya gelerek fikir alışverişinde bulundu.
Heyet temsilcisi Gustavo Caruso, burada yaptığı açıklamada, heyetin, güvenlik açısından önemli teknik konuları izlemek üzere Fukuşima Dai-içi yerleşkesini ziyaret edeceğini bildirdi.
Tahliyeyi yerinde denetlemenin önemini vurgulayan Caruso, "Bu bağımsız, nesnel ve bilime dayalı yaklaşım, Japonya ve ötesinde güvenin oluşmasına yardımcı olacak." ifadesini kullandı.
Santrale yönelik bu gezi, Ağustos 2023'te başlayan atık su tahliyesi sonrası ikinci denetleme olacak. UAEA heyetinde ABD, Güney Kore ve Çin dahil çeşitli ülkelerden uzmanlar görev alıyor.
Hafta sonuna kadar Japonya'da temaslarda bulunacak heyetin, hem atık su tahliyesini yerinde denetleyeceği hem de Nükleer Düzenleme Kurulu yetkilileriyle görüşeceği aktarıldı.
Tahliyede son durum
TEPCO'nun açıklamasına göre, 31 Mart 2024'te sona eren 2023 mali yılı boyunca 4 farklı evrede toplamda 31 bin 200 ton atık su Pasifik Okyanusu'na tahliye edildi.
2023'te gerçekleşen evrelerin ilki 24 Ağustos-11 Eylül, ikincisi 5-23 Ekim, üçüncüsü 2-20 Kasım ve dördüncüsü 28 Şubat-17 Mart'ı kapsamıştı.
TEPCO, 1 Nisan'da başlayan 2024 mali yılının ilk atık su boşaltım evresini ise 19 Nisan-7 Mayıs arası gerçekleştiriyor. Bu evrede 7 bin 800 ton atık su boşaltılacak.
31 Mart 2025'te sona erecek 2024 mali yılı boyunca işletici firma, 7 boşaltım evresinde toplamda 54 bin 600 ton atık suyu tahliye etmeyi planlıyor.
Atık su tahliyesi
TEPCO, santraldeki radyoaktif özellikli atık suyun boşaltımını Ağustos 2023'te başlatmıştı. Atık su, deniz altına inşa edilen tünel vasıtasıyla kıyıdan 1 kilometre açığa boşaltılıyor.
Santraldeki reaktörleri soğutma işlevi gören saf su içinde oluşan radyoaktif maddeler, Gelişmiş Sıvı İşleme Sistemi (ALPS) sayesinde trityum materyali haricinde ayrışıyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Temmuz 2023'teki nihai raporunda, Japonya'nın atık su tahliye planının, uluslararası güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğunu duyurmuştu.
Japonya'da 2011'de 9 büyüklüğünde meydana gelen deprem ile sonrasındaki tsunaminin santraldeki reaktörde yol açtığı nükleer erimeler havaya karışmış ve santral çevresi tahliye bölgesi ilan edilmişti.