Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Orta Doğu Direktörü Sözcüsü Imane Trabelsi, bölgede sağlık sektöründe yaşanan sorun nedeniyle tıbbi bakıma muhtaç insan sayısının arttığını belirterek, bu nedenle hastaneler, sağlık kurumları ve yardım ekiplerinin büyük baskı altında çalıştığını anlattı.
ICRC Orta Doğu Direktörü Sözcüsü, "Gazze'deki insani durum çok endişe verici ve tehlikeli bir şekilde kötüleşiyor ve sağlık sektörü çöküşün eşiğinde" ifadelerini kullandı.
İlaç ve yardım malzemesi stoklarındaki tükenmenin yanı sıra sağlık sektöründe elektrik sıkıntısı yaşandığını da vurgulayan Trabelsi, "Bu durum sağlık kurumlarını elektrik üretiminde özel jeneratörlere zorluyor ancak sektördeki akaryakıt stoklarının azalması nedeniyle bu bile çok zor ve çoğu durumda imkansız oluyor." diye konuştu.
Bölge su temininde de büyük bir sıkıntı yaşıyor
Bölgedeki su sorunuyla ilgili de Trabelsi, "Gazze Şeridi'nin içme suyu ve evsel kullanım için su temininde büyük bir sıkıntı yaşıyor." dedi.
Saldırılar ve elektrik kesintileri sebebiyle Gazze'de bulunan 5 arıtma tesisinin 3'ünde çalışmaların durduğunu söyleyen Trabelsi, evsel kullanım amaçlı su üretiminde yaklaşık yüzde 40'lık bir azalma yaşandığını belirtti.
Bölgesel ve uluslararası düzeyde müzakere edilen insani koridorla ilgili olarak da Trabelsi, "Rehineler ve kayıp kişiler meselesi ve Gazze'ye yardım götürmek için güvenli geçiş konusunda tüm taraflarla ikili olarak irtibattayız." bilgisini paylaştı.
Yardım malzemelerinin, tıbbi ekiplerin mümkün olan en kısa sürede bölgeye getirilmesi gerektiğini vurgulayan Trabelsi, bu durumu "Bu bir ölüm-kalım meselesidir." şeklinde niteledi.
Trabelsi, Uluslararası Kızılhaç Komitesinin önceliğinin, çatışmaya dahil olan tüm tarafların sivillerin güvenliği ve çıkarları ile ilgili yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi, altyapıyı koruma ve savaş sırasında halka temel ihtiyaçların sağlanması olduğunun altını çizdi.
Şu anda Gazze'de Kızılhaç stokunun kaç gün dayanabileceğine ilişkin soruya ise Trabelsi, şu şekilde cevap verdi:
"Bu bilgiye sahip değilim ancak Gazze'deki kaynaklarımız yaşanan krize göre çok yetersiz kalıyor ve çatışmanın başlangıcından bugüne kadar stoklarımıza herhangi bir destek verilemedi."
Yerel ortakları Filistin Kızılayının büyük bir çabayla çalıştığını söyleyen Trabelsi, "Mevcut stoklarımıza yeni bir şey ekleyemediğimiz için mevcut kaynaklar, mevcut insani krizle karşılaştırıldığında çok yetersiz." dedi.
İsrail-Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin hayatını kaybettiği, 3 bin 300 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 1354 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 bin 49 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
Ayrıca Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 31 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 180 kişinin yaralandığı belirtilmişti.