Yeni Zelanda’nın Viyana Büyükelçiliği önünde toplanan göstericiler, İslamiyet düşmanı ve ırkçı kişilerce katledilen 49 Müslüman'ın anısına, büyükelçilik önüne çiçek bıraktı.
Gösteriyi düzenleyenlerden Muhammed Yüksek, birlikte yaşamayı imkansız kılan, toplumları ayrıştıran ırkçılığa karşı bir duruş sergilemek üzere bu gösteriyi gerçekleştirdiklerini söyledi.
Yüksek, Avrupa’da yaşamın her alanında hissedilen aşırı sağcı ve Müslüman karşıtı söylemin en çirkin yüzünün, Christchurch’de ortaya çıktığını belirterek,"Christchurch’de yaşananların tekrarlanmaması için her türlü ırkçılık, aşırıcılığa karşı sesimizi yükseltmememiz gerekiyor." dedi.
İslam Cemaati'nden hükümete çağrı
Avusturya İslam Cemaati Başkanı (İGGÖ) Ümit Vural da yaptığı konuşmada, terör saldırısında yaşamını yitirenlerin yakınlarına baş sağlığı, yaralılara şifa dileğinde bulunarak saldırıyı sert bir şekilde kınadıklarını dile getirdi.
Vural, nefret söylemi ve kışkırtıcılığın, şiddet ve terörü ortaya çıkardığına dikkati çekerek, camilere yönelik terör saldırılarının, bunun en açık örneği olduğunun altını çizdi.
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz’un da Yeni Zelanda’daki saldırıları kınadığını hatırlatan Vural, “Bu, elbette ki önemli ancak yeterli değil. Biz hükümete, Müslümanlara yönelik kullanılan ayrıştırıcı ve kışkırtıcı söylem ve eylemlerle arasına açık bir mesafe koyması çağrısında bulunuyoruz.” diye konuştu.
Sanatçı Magdalena Friderica Wachter-Stanfel de ailesinin Nazi zulmünden kaçarak Yeni Zelanda’ya yerleştiğini ve kendisinin bu ülkede doğduğunu belirterek, Nazi ve ırkçı söylemin, Avrupa’dan çok uzaklarda bile etkisini göstermesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Stanfel, dünyaya yayılan nefret söylemi nedeniyle meydana gelen terör saldırısına tepki göstermek üzere gösteriye katıldığını vurgulayarak, özellikle hükümetin artık Neonazi ve ırkçı söylemlere yakın kişilerle arasına mesafe koyması gerektiğini kaydetti.
Kaynak: AA