ABD'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump'ın yeni yönetiminde de yer alacak Musk'a yönelik tepkileri aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisini öven ve bazı Avrupalı siyasetçileri de hedef alan paylaşımlarıyla başladı.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda AfD'ye ilişkin "Almanya'yı sadece AfD kurtarabilir" ifadesini paylaşan Musk, daha sonra bu görüşünü genişletti.
Musk, Axel Springer medya grubuna ait Welt am Sonntag gazetesinde misafir köşe yazarı olarak kaleme aldığı makalede, aşırı sağcı partiye desteğini yineleyerek, "Almanya için son umut kıvılcımı." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'e de sert eleştiriler yönelten Musk, "Steinmeier antidemokratik bir zorbadır. Yazıklar olsun ona." değerlendirmesinde bulundu.
Musk, AfD'nin başbakan adayı ile canlı yayın yapacak
Musk'ın AfD'ye açık desteğinin yankıları sürerken, aşırı sağcı partinin başbakan adayı Alice Weidel ile 9 Ocak'ta X'te canlı yayın yapılacağı duyuruldu.
Avrupa'da bir kesim bu canlı yayının "dezenformasyon yaratarak seçmenleri etkileyebileceği" görüşünü paylaşırken, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu ise Birliğin yasaları çerçevesinde "bir platform sahibinin ya da herhangi birinin canlı yayına ev sahipliği yapmasını ve kişisel görüşlerini ifade etmesinin yasaklanamayacağını" bildirdi.
Öte yandan AB Komisyonu sözcülerinden Thomas Regnier, canlı yayının takip edileceğini ve seçim bütünlüğü açısından risk oluşturacak şekilde kullanılıp kullanılmadığı ile Dijital Hizmetler Yasası'nın (DSA) ihlal edilip edilmediğinin inceleneceğini söyledi.
Regnier, canlı yayının içeriğinde herhangi bir kural ihlali olduğunda bunun da süregelen soruşturmaya dahil edileceğini bildirdi.
Almanya: Musk, seçimleri etkilemeye çalışıyor
Musk'ın 23 Şubat'ta düzenlenecek erken genel seçimler öncesi açıkladığı aşırı sağa desteği Alman siyasetçilerin sert eleştirilerine yol açtı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Musk'ı eleştirerek, "Almanya'da gelecekte ne olacağını vatandaşların belirleyeceğini ve buna sosyal medyanın sahiplerinin karar veremeyeceğini" vurguladı.
Scholz, "Almanya'da bundan sonra ne olacağını belirleyenler en yüksek sesle bağıranlar değil, büyük çoğunluğu mantıklı ve düzgün insanlar olacak." diye konuştu.
Almanya Hükümet Sözcü Yardımcısı Christiane Hoffmann da Musk'ı Federal Meclis seçimlerini etkilemeye çalışmakla suçlarken, Almanya Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck ise Musk'ın AfD'ye desteğinin bilgisizlikten kaynaklandığını savundu.
Habeck, "gücün de bir sınırlaması olması gerektiğini" kaydederek, "Hiçbir iş modelinin demokrasimizi yok etmesine izin verilmemelidir." ifadesini kullandı.
İngiltere'yi de hedef aldı
Musk'ın son dönemde İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve iktidardaki İşçi Partisi başta olmak üzere, birçok konuda İngiltere'yi hedef alan paylaşımları da geniş yankı buldu.
Sahibi olduğu X'teki hesabında yaptığı ankette, "ABD'nin İngiliz halkını 'zalim hükümetten' kurtarıp kurtarmaması" gerektiği sorusunu yönelten Musk, ayrıca "İngiltere'nin özgürleştirilmesi gerektiği" şeklinde paylaşımlar da yaptı.
Musk, İngiltere'de aşırı sağcı grupların başında gelen ve hapis cezasına çarptırılan İngiliz Savunma Ligi'nin eski lideri Tommy Robinson'ın serbest bırakılması için çağrıda bulunarak, aşırı sağcı lideri "siyasi mahkum" olduğunu ileri sürdü.
Amerikalı milyarder, "Tommy Robinson gerçeği söylediği için neden tek kişilik hücrede tutuluyor? Serbest bırakılmalı ve bu rezaleti örtbas edenler onun yerini almalıdır.” görüşünü paylaştı.
İngiltere Başbakanı Starmer, başsavcı olarak görev yaptığı dönemde çocuk istismar çetelerini yeterince cezalandırmadığına dair Musk'ın ortaya attığı iddiaları sert şekilde eleştirerek, isim vermeden Musk'ı "yalan ve yanlış bilgi" yaymakla suçladı.
İngiltere Parlamentosunda bağımsız milletvekili Richard Burgon, AA muhabirine, Musk'ın ülkesini hedef alan paylaşımlarına "Sosyal medya platformunda aşırı sağcı saçmalıklar yayan dünyanın en zengin adamından herhangi bir ders almamız gerektiğini düşünmüyorum." sözleriyle tepki gösterdi.
Musk'ın "demokrasi karşıtı" olduğu görüşünü paylaşan Burgon, "Dünyanın en zengin adamı olarak demokratik sistemimizin kendi oyuncağı olduğunu düşünemez." dedi.
İngiltere Parlamentosundaki Liberal Demokratlar partisinin lideri Ed Davey ise Musk'ın ülkesi hakkında "hiçbir şey bilmediği halde demokrasisine müdahale ettiğini" belirterek, ABD'nin Londra Büyükelçisi Jane Hartley'nin Dışişleri Bakanlığına çağrılmasını istedi.
Avrupa'dan tepkiler
Musk'ın açıklamaları, Almanya'da olduğu kadar diğer Avrupa liderleri tarafından da tepkiyle karşılandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Musk'u seçimlere müdahale etmekle suçlayarak, "bir sosyal medya sahibinin seçimlere müdahale etmesinin eşi benzeri görülmemiş bir durum olduğunu" belirtti.
Macron, "On yıl önce, dünyanın en büyük sosyal ağlarından birinin sahibinin yeni bir gerici uluslararası hareketi destekleyeceği ve özellikle Almanya'da olduğu gibi seçimlere doğrudan müdahale edeceği söylenseydi, bunu kim hayal edebilirdi?" ifadelerini kullandı.
Norveç Başbakanı Jonas Gahr Stoere de Amerikalı milyarderin ABD dışındaki ülkelerin siyasi meselelerine karışmasının endişe verici olduğunu aktararak, Musk'ın ülkesi hakkında yorumda bulunması halinde Norveçli siyasetçilerin sağduyulu davranarak, münakaşadan uzak durmasını temenni etti.
AB, harekete geçmeye çağrıldı
Avrupalı siyasetçiler, Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilleri ve uzmanlar, Musk'ın sosyal medyada aşırı sağı öven paylaşımlarına karşı AB'yi harekete geçmeye çağırdı.
AB Komisyonunun 6 Ocak'taki basın toplantısında Musk hakkındaki sorulara yanıt veren sözcülerden Thomas Regnier, Aralık 2023'te X'in Dijital Hizmetler Yasası kurallarını ihlal etmesi gerekçesiyle açılan soruşturmanın devam ettiğini anımsattı.
Öte yandan Dijital Hizmetler Yasası kurallarının "ifade özgürlüğünü sınırlanmasına izin vermediğine" işaret eden Regnier, herhangi bir ihlalin tespit edilmesi durumunda gerekli adımların atılacağını belirtti.
Regnier, AB Komisyonunun, Alman Dijital Hizmetler Koordinatörü ve X dahil küresel çevrim içi platformlarla, ülkede 23 Şubat'taki erken genel seçimler öncesinde risklerin değerlendirilmesi için 24 Ocak'ta düzenlenecek yuvarlak masa toplantısına ev sahipliği yapacağını duyurdu.