İnsanlar bu yıl salgınla ilgili kısıtlamalar nedeniyle daha fazla yalnız zaman geçirirken, Kanadalı araştırmacılardan oluşan bir ekip, yalnız bireylerin beyinlerinin düzenli olarak yalnızlık yaşamayanlardan farklı olduğunu ortaya çıkardı.
Nature Communications dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, yalnız hissettiğini bildiren kişilerin beyin taramaları, bu duygulara düzenli olarak sahip olmayanlara çok farklı özelliklere sahip.
Bu farklı özelliklerin, beynin, anımsatma, gelecek planlama, hayal etme ve başkaları hakkında düşünme gibi içsel olarak yönlendirilmiş düşüncelerin yaşandığı bölgelerde daha belirgin olduğu açıklandı.
Çalışmada McGill Üniversitesinden araştırmacılar, İngiltere Biobank'ta verileri kayıtlı yaşları 40 ila 69 olan 40 bin kişinin beyin MR taramalarını ve genetik yapılarını inceledi.
Araştırmacılar daha sonra bu kişilerin yalnız olup olmadıklarıyla ilgili soruları cevaplamasını istedi.
Bu verileri topladıktan sonra, McGill araştırmacıları sık sık yalnız hissettiğini bildirenlerle hissetmeyenlerin MR verilerini karşılaştırdı.
Yalnız bireylerin MRI taramalarına göre, varsayılan ağ daha güçlü bir şekilde birbirine bağlanmıştı ve beynin bu bölgelerindeki gri madde hacmi daha büyüktü.
Bu ağ geçmişi hatırlamak, geleceği tasavvur etmek veya varsayımsal bir şimdiki zamanı düşünmek için kullanıldığından, araştırmacılar yalnız insanların hayal gücünü kullanmada daha başarılı olduğu sonucuna vardı.