Yemen'de devam eden iç savaşa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yemen Enformasyon Bakan Yardımcısı Muhammed Kayzan, Husileri okullardaki çocukları kaçırarak zorla cepheye sürmekle suçladı. Sahadan elde ettikleri "güvenilir haber ve belgelerin" bu durumu teyit ettiğini belirten Kayzan, bu nedenle çatışmalarda ölenlerin çoğunun çocuk olduğunu aktardı.
Kayzan, uluslararası topluma Husilerin çocukları "savaşçı" olarak kullanmasını engelleme çağrısında bulundu.
Açlık ve salgın hastalık
Ülkedeki kriz ve şiddet olaylarının 3 yılı aşkın süredir aralıksız olarak devam etmesi ve altyapının zarar görmesi nedeniyle Yemen'de açlık ve salgın hastalıkların yayıldığını kaydeden Kayzan, Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon ve diğer bazı ülkelerden yardımda bulunduğunu, ancak bu yardımların bir kısmının Husiler tarafından kaçırılarak daha sonra da halka yüksek fiyatlarla satıldığını öne sürdü.
Uluslararası ve yerel bazı örgütler tarafından hazırlanan raporların, ülkede uluslararası bir müdahaleyi gerektiren salgın hastalıkların yayıldığını ortaya koyduğuna değinen Kayzan, ülkedeki elektrik kesintileri nedeniyle hastane ve diyaliz merkezlerinin de hizmet veremediğini belirtti.
Kayzan, bu nedenle cephelerde yaralanan çok sayıdaki ordu mensubunun da gerekli tedaviyi göremediğini, uluslararası toplum ve kuruluşların bu konudaki hizmetlerinin ise yetersiz kaldığını aktardı.
BM'nin çabaları sonuç vermedi
Enformasyon Bakan Yardımcısı, görev süresi sona eren Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi İsmail Vild Şeyh Ahmed'in tüm çabalarının başarısız kaldığı değerlendirmesinde bulundu. Kayzan, yeni BM Özel Temsilcisi İngiliz diplomat Martin Griffiths hakkında ise temkinli konuştu.
Griffiths'in Yemen yönetimi ile bir araya gelip görüşünü ortaya koymadan bir değerlendirme yapmanın erken olacağını belirten Kayzan, bununla birlikte yeni temsilcinin girişimlerinin veya bir barış önerisinin Körfez İşbirliği Konseyi girişimi ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına dayanması gerektiğini, aksi halde bunların bir zaman kaybından öteye gitmeyeceğini ve daha fazla can kaybına yol açacağını söyledi.
Yemen krizine ilişkin meşru yönetimin barıştan yana olduğunu, karşı tarafın ise sürekli bunu engellediğini dile getiren Kayzan, siyasi çözüm konusunda tarafları bir araya getirme yönünde bir girişimin henüz bulunmadığını vurguladı.
İran'ın Husilere silah desteği
Kayzan, Yemen'de 3 yılı aşkın süredir başkent Sana'nın yanı sıra diğer bazı bölgeleri kontrolünde tutan Husilerin dışarıdan destek aldığına ve bu desteğin ağırlıklı olarak İran'dan geldiğine işaret etti.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri Yemen'i kara, deniz ve havadan kuşatmaya devam ederken Husilere yönelik silah desteğinin mümkün olmadığı yönündeki tespite katılmadığını belirten Kayzan, Husilere silah desteğini sağlayacak çok yol bulunduğunu öne sürdü.
Husileri'in kontrolünde olan Hudeyde Limanı'nın bu yollardan biri olduğunu aktaran Kayzan, Husilerin elindeki füzelerin Suudi Arabistan'ın iç kesimlerine kadar ulaşmasının da bu silah yardımının devam ettiğinin açık bir delili olduğunu kaydetti.
Kayzan ayrıca, Yemen'de hükümet güçlerinin, koalisyonun sağladığı destekle terör örgütü El-Kaide mensuplarına yönelik mücadeleye ivme kazandıran bir girişimi olduğunu aktardı. Yemenli Bakan Yardımcısı, bu kapsamda Hadramevt ve Ebyen bölgelerinde El-Kaide'ye karşı başlatılan operasyonun sonuç verdiğini söyledi.
Hükümet güçlerinin BM'nin yanı sıra birçok müttefik ile terör örgütlerine karşı mücadele verdiğini vurgulayan Kayzan, bununla birlikte Yemen'deki istikrarsızlığın terör gruplarının işine geldiğini belirtti.
Yemen'in yüzde 85'i ordunun kontrolünde
Yemen Cumhurbaşkanlığı Basın Sorumlusu Sabit el-Ahmedi ise Husilere karşı savaşan ordunun yavaş ama sürekli olarak ilerlemeye devam ettiğini ve orduya bağlı birliklerin Yemen'in yüzde 85'inde kontrolü sağladığını söyledi.
Eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in Husiler tarafından öldürülmesinin ardından Genel Halk Kongresi'nden (GHK) üst düzey çok sayıda yöneticinin orduya katıldığını ve böylece Husilerin kendilerini "çaresiz hissettiğini" ifade eden Ahmedi, Husilerin Yemen'e açlık ve yoksulluktan başka bir şey getirmediğini savundu.
Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon
Suudi Arabistan liderliğindeki askeri koalisyon, Yemen'de İran tarafından desteklenen Husiler ve müttefiklerine karşı savaşta Mart 2015'ten bu yana meşru hükümete destek veriyor. Söz konusu koalisyon, Yemen'in eski CumhurbaşkanıSalih yanlıları ve Husilerin başkent Sana'yı ele geçirmesinin ardından kurulmuştu.
Koalisyon güçleri, Husiler ve müttefiklerinin güneye doğru ilerleyişini Aden kentinde durdurmayı başarmış, ancak Sana'yı Husilerin elinden alamamış ve kesin bir üstünlük sağlayamamıştı.
Eski Cumhurbaşkanı Salih, barış görüşmelerinden yana tavır alıp tüm gruplara ateşkes çağrısında bulunduktan sonra Husiler tarafından aralık ayında öldürülmüştü.
Uluslararası koalisyonun destek verdiği meşru hükümet güçleri ile Husiler arasındaki çatışmalar ülkenin birçok bölgesinde devam ediyor.
Kaynak: AA