Yemen'de insani durumun gittikçe daha da kötüleşmesi ve yeni tip koronavirüs (COVİD-19) vaka sayılarında belirgin artışın görülmesiyle eş zamanlı olarak ülkenin farklı cephelerinde saha çatışmaları ve Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ile İran destekli Husiler arasında karşılıklı hava saldırıları da devam ediyor.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri, 15 Haziran'da Husilerin Suudi Arabistan'ın güneyindeki Asir bölgesine gönderdiği "patlayıcı yüklü" insansız hava araçları (İHA) ile Necran kentine gönderdiği balistik füzelerin etkisiz hale getirildiğini duyurdu.
Husilerin Sözcüsü Yahya Seri ise 5 İHA ile Asir bölgesinde yer alan Hamis Muşayt'ta apronları, mühimmat depolarını ve hassas askeri noktaları hedef aldıklarını aktarmıştı.
Seri, koalisyon güçlerinin artan hava saldırılarına yanıt olarak bu operasyonları gerçekleştirdiklerini ileri sürmüştü.
Koalisyon güçleri, Husilerin kontrolündeki başkent Sana'da Cebel en-Nehdeyn ve Sana Uluslararası Havalimanı yakınlarındaki Ed-Deylemi Hava Üssü'nün de aralarında bulunduğu bölgelere hava saldırısı düzenledi.
Husiler, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerini, ülkenin kuzeyindeki Sada ilinde düzenledikleri hava saldırılarında 13 sivili öldürmekle suçladı.
Koalisyon güçleri ile Husiler karşılıklı olarak birbirlerine askeri gerginliği tırmandırma ve barışı sağlamada ciddiyetsizlik suçlamaları yöneltiyor.
Husilerin askeri stratejisi
Ebad Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Abdusselam Muhammed, "Husiler petrol kaynaklarını ele geçirme stratejileri kapsamında Marib kentini kontrol altına almak istiyor." dedi.
Muhammed, "Husiler bir strateji yürütmek istediklerinde, dikkati dağıtmak için birçok bölgede gerginliği tırmandırıyor. Koalisyon güçlerine ait uçaklar Husilere karşı orduya hava desteği sağladığında, Husiler buna yanıt olarak Suudi Arabistan'a balistik füzeler ve İHA'lar yolluyor." ifadelerini kullandı.
Balistik füzelerin Sana ve Saada kentlerinden fırlatıldığına işaret eden Muhammed, bu kentlerde ağır silah depoları bulunduğunu ve bu nedenle koalisyon güçlerinin bu bölgeleri vurmaya başladığını aktardı.
Husilerin ülkenin kuzeyinde hükümetin kontrolündeki son bölgelerden Marib'i kontrol alına alma eğilimi sonucu gerginliğin tırmandığına dikkati çeken Muhammed, Husilerin Beyda, Taiz ve Dali kentleri gibi birden fazla bölgede gerginliği tırmandırabileceğine işaret etti.
Bunun hükümet ve koalisyon güçleri için Husiler üzerinde askeri baskı kurma, Cevf kenti, Sana'ya bağlı Nehem'i geri alma ve Beyda ile Hudeyde kentlerinde ilerleme kaydetme fırsatı olduğunu belirten Muhammed, "Koalisyon güçleri yeniden ateşkes yaparsa Marib kenti tehlikede olacak. Husiler stratejilerini yeniden düzenleyecek ve kente tekrar saldıracak." görüşlerini aktardı.
Diplomatik çabaların başarısızlığı
Askeri gerilim dikkat çekici bir şekilde artarken ve çatışmanın iki tarafı arasındaki müzakerelerde herhangi bir siyasi ilerleme sağlanamazken, Birleşmiş Milletlerin (BM) diplomatik çabalarını "başarısız" olarak tanımlayanlar var.
Siyasi analist Marib el-Verd, "Mevcut askeri tırmanış, BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths önderliğinde yürütülen diplomatik çabaların başarısızlığının bir sonucudur. Griffiths, Yemen krizine yanlış bir şekilde yaklaşıyor ve krizi çözmek yerine ömrünü daha fazla uzatıyor." dedi
Verd, "Hükümetin ve koalisyon güçlerinin 9 Nisan'da tek taraflı ateşkes ilan etmesinden bu yana Husiler ateşkese uymadı ve Griffiths de müzakerelerin yeniden başlamasına ortam hazırlamak için bu fırsattan faydalanmadı. Burada Griffiths'in başarısızlığına örnek olarak Husiler'in yıllar önce kaçırdığı 10 gazetecinin serbest bırakılmasını sağlayamamasını zikretmek yeterlidir." diye konuştu.
Mevcut tırmanışın barış sürecini etkilemesine ilişkin ise Verd, bu tırmanışın Yemen krizinin siyasi çözümüyle ilgili herhangi bir gerçek çabayı etkilemeyeceğini söyledi.
Yemen'deki iç savaş ve insani kriz
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de İran destekli Husiler ile hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor.
Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Yemen'de 5 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalarda binlerce kişi yaşamını yitirdi. Dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen'de iç savaş nedeniyle büyüyen insani kriz de korkunç boyutlara ulaştı.
Birleşmiş Milletlere göre dünyanın en büyük insani krizlerinden birinin yaşandığı Yemen'de, 22 milyondan fazla kişi yardıma ve korumaya ihtiyaç duyuyor.
Ülkede temiz suya erişimin olmaması, yetersiz beslenme, ilaç ve tıbbi malzemedeki eksiklik gibi nedenler de kolera başta olmak üzere salgın hastalıklara davetiye çıkarıyor.
Yemen'deki son verilere göre, Kovid-19 nedeniyle 251 kişi hayatını kaybetti, 919 kişide virüs tespit edildi.