Pandemi sürecinde tüm dünyanın mücadele etmek zorunda kaldığı tıbbi atık sorunu, savaşın pençesindeki Yemen'de çok daha önemli bir problem.
Sana'daki tıbbi atık bertaraf tesisinin savaş nedeniyle hizmet dışı kalması kentteki toplum sağlığını tehdit ediyor.
COVID-19 tedavisinde kullanılan malzemeler dahil tüm tıbbi atıklar, vahşi depolama sahalarına gönderiliyor. Bu, çok sayıda temizlik görevlisinin tehlikeli hastalığa yakalanmasına neden oluyor.
Temizlik görevlisi Mansur, 20 yıldır Sana'nın çöplerini topluyor. Bu süre zarfında Hepatit virüsü dahil pek çok hastalığa maruz kaldı.
Bugün ise pandemi ortamında temel koruyucu kıyafet ve malzemelerin eksikliği nedeniyle daha kötüsünden endişe ediyor:
"Taşıdığım atıklardan Hepatit virüsünü kaptım. Sürekli sokaklardan ve hastanelerden atıkları topluyorum. Başkentin tüm salgınlarına maruz kalıyoruz. Elhamdülillah... Şimdi ben hastayım. Ona rağmen çalışmaya devam ediyorum."
Sana Temizlik İdaresinin tahminlerine göre, kentin günlük tıbbi atık miktarı, 15 ton civarında.
Kurum, bu atıkları ayrıştırma ve bertaraf etme işlemlerinin eldeki imkanlarla mümkün olmadığını belirtiyor.
Sana Temizlik İdaresi Müdürü İbrahim Sarabi TRT Arabi'ye sorunun arkasındaki en büyük etkenin tıbbi atık bertaraf tesisinin savaşta vurulmasından kaynaklandığını söyledi:
“Tıbbi atık bertaraf tesisimiz savaşta yıkıldı. Bu tesis, yaklaşık 3 milyon doları aşkın maliyetle kurulmuştu. Bu büyük meblağ, Sosyal Yardımlar İdaresiyle yürütülen ve 5 yıl süren uzun görüşmelerden sonra ancak temin edilebilmişti.”
Vahşi depolama alanlarına yönlendirilen tıbbi atıklar Sana'da tehlike saçıyor. Şırıngalar, kullanılmış pamuk, bandajlar, laboratuvar atıkları ve bazen de röntgenlerde kullanılan radyoaktif malzemelerin hepsi, kamuya açık alanlarda bırakılıyor.
Sana'nın en büyük sağlık kurumlarından Sevra Hastanesi'nde her gün yaklaşık 4 ton tıbbi atık ortaya çıkıyor.
Hastane eskiden tehlikeli tıbbi atıklarını kendine ait küçük bir atık yakma fırınında bertaraf ediyordu.
Ancak bugün kentteki yakıt kıtlığı nedeniyle fırın çalıştırılamıyor. Bundan dolayı hastanenin tehlikeli atıkları artık normal katı atık depolama alanlarına gönderiliyor.
Bu atıkların toplum sağlığı için tehlike oluşturduğunu vurgulayan Sevra Hastanesi Kurul Başkanı Abdulmelik Cehaf şunları söyledi:
"En büyük felaket senaryosu, yağmurlu havalarda (atıklardaki) organik ve organik olmayan maddelerin sulara sızmasıdır. Atık alanlarına yakın bölgelerde oturan vatandaşların sağlığına bir tehdit söz konusu. Haşereler de bu atıklardaki enfeksiyonları taşıyor ve insanlara bulaştırabiliyor. Normal şartlarda tıbbi atıkların normal atık sahalarına bırakılmaması gerek. Ancak maruz kaldığımız saldırılar ve yakıt maddelerinin yokluğu maalesef felaketi büyütüyor. Hesapta olmayan hastalıklar daha da artıyor."
Uluslararası sağlık örgütleri, tıbbi atıkların doğru bir şekilde bertaraf edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Aksi takdirde insan sağlığını tehdit eden bir tabloyla karşı karşıya kalınabiliyor.
Ancak Yemen'de alt yapının tahrip edilmesi ve çeşitli tesislerin birçoğunun hizmet dışı kalması her alanı vurduğu gibi atık yönetim sektörünü de sekteye uğratmış durumda.
Muhabir: Ömer Varfi -TRT Arabi