Duman 15.7ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
TRT Haber 20.05.2021 10:30

Yeni bir model: Türkiye-Somali ilişkileri

2011'de ivme kazanan Türkiye-Somali ilişkileri, iç savaş ve kıtlık gibi sorunlarla boğuşan Somali için can suyu, Afrika'ya açılan Türkiye için ise model oldu.

okuma süresi
Okuma süresi
Yeni bir model: Türkiye-Somali ilişkileri
[Erdoğan'ın Somali ziyareti öncesi başkent Mogadişu'da asılan bir pankart. 2011. Fotoğraf: AA]

2011'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gerçekleştirdiği tarihi ziyaret ile ivme kazanan Somali-Türkiye ilişkileri, gelişerek devam ediyor. Esasen iki ülke tarihi yüzyıllar evveline dayanıyor...

Şimdi, Somali Türkiye ilişkilerine biraz yakından bakalım.

Türkiye-Somali ilişkilerinin tarihi

Türk tarihinin Somali ve bölge ile bağlantısını sağlayan gelişme 7 Haziran 1494’te Papa VI. Alexander’ın denizlerde rekabet içinde bulunan İspanya ve Portekiz arasındaki çatışmayı sonlandırmak için dünyayı dönemin iki deniz gücü arasında bölüştüren Tordesillas Antlaşması’nın imzalanmasıyla başladı.

Bu yeni duruma göre Kızıldeniz’in kontrolü ve Hint Okyanusu’na açılma hakkı Portekiz İmparatorluğu'na verilirken, Portekiz’in, Hindistan’daki sömürgelerini muhafaza etmek ve kuvvetlendirmek için Doğu Afrika ve Kızıldeniz’de işgal süreci de başlamış oldu.

Portekizliler 3 Ocak 1499’da Hint Okyanusu’ndaki ilk deniz harekâtını Mogadişu’ya yaptı. Ancak başarılı olamadılar. Bu sıralarda Ortadoğu’nun, Kuzey, Güney ve Doğu Afrika’nın karada tek hâkimi ise bir Türk Devleti olan Memlükler’di. Ancak bu devlet denizlerde güçlü değildi.

Doğu’ya uzanan ticaret yollarını ele geçirmek isteyen Portekizliler, Memlüklülerin denizcilikteki bu zaafından yararlanarak Arabistan’ın ve Somali’nin stratejik noktalarını elde etmeyi başardılar. Memlük Sultanı Kansu Gavri’nin Osmanlı Devleti’nden yardım istemesi ile birlikte, Türk denizcisi Selman Reis 2 bin levendiyle 1514 yılında Memlüklülerin hizmetine girdi.

1517’de Yavuz Sultan Selim’in Memlük hakimiyetine son vermesiyle bölgedeki en güçlü Müslüman devlet Osmanlı oldu.

Osmanlı Devleti hem Halifelik siyaseti hem de coğrafi keşifler sonucunda el değiştiren doğu ticaret yollarının kontrolünü sağlamak maksadıyla Kızıldeniz’de Süveyş Kaptanlığı'nı oluşturdu. Selman Reis’in gayretleri ile 1519 yılında küçük bir filo kurulurken, Türk-Somali ilişkileri de resmen başladı.

Osmanlı Devleti, bu tarihlerden itibaren başlayan ve adına “Hint Seferleri” denilen askeri harekatlarda üs noktası olarak bugün Somaliland sınırları içerisinde kalan Barbera’yı kullandı. Bu tarihten sonra Türklerin en önem verdiği liman kenti oldu. Şehirde birçok Türk eseri inşa edildi. Ayrıca, Barbera şehrinde bir bölgeye Türk Mahal adı verildi.

Eski ve Ortaçağ’da kavşak noktası olarak kullanılan Doğu Afrika kıyıları kritik bir konumdayken, Süveyş Kanalı’nın 1869 yılında açılmasından ve Mısır’ın İngilizlerin ele geçmesinden sonra bölgedeki Türk egemenliği sona erdi.

Yakın tarihteki Türkiye-Somali ilişkileri

Türkiye Cumhuriyeti-Somali ilişkileri 1979 yılında açılan Mogadişu Büyükelçiliği ile yeniden başladı. Ancak 1991 yılında yaşanan iç savaş nedeniyle kapatılmak zorunda kalındı.

Türkiye, Afrika ilişkilerine ivme kazandırmak amacıyla ilk büyük adımını 1998 yılındaki “Afrika'ya Açılım Eylem Planı” ile attı.

Bu adımı, hükümetin kararlı bir şekilde 2005’i “Afrika Yılı” ilan etmesi izledi.
İlişkiler birçok alanda ivme kazanırken Türkiye, 2008'de düzenlenen Afrika Birliği (AfB) zirvesinde bu kıtanın stratejik ortağı ilan edilirken, aynı yıl İstanbul'da yapılan Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nin ardından, 2010'da da Afrika Stratejik Belgesi kabul edildi.

Bunu, 17 Nisan 2009 tarihinde “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Somali Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Teknik İşbirliği Anlaşması” imzalanması takip etti.
19 Ağustos 2011 yılında bölgede yaşanan açlık, kuraklık ve siyasi istikrarsızlığa dikkat çekmek için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Somali ziyareti önemli bir dönüm noktası oluşturdu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan Somali'de. 2011. Fotoğraf: AA[Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan Somali'de. 2011. Fotoğraf: AA]

Kapatılan Mogadişu Büyükelçiliğimiz 1 Kasım 2011 tarihinde yeniden açıldı.

Türkiye, 2011 yılından sonra Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Kızılay ve sivil toplum kuruluşlarımızın katkılarıyla en büyük yurt dışı operasyonuna başlarken, o tarihten bu yana insani yardım ve kalkınma alanında Somali’ye yardım çalışmalarına devam ediyor.

Türkiye’de düzenlenen “İstanbul Toplantıları” ve “Ankara Deklarasyonu” Somali'yle ilişkilerin gelişmesine önemli katkılarda bulundu. 26 Nisan 2017 tarihinde “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Somali Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kalkınma İşbirliği Anlaşması” imzalandı.

İnsani yardım politikası ve yumuşak güç stratejisi

Somali’nin içinde bulunduğu iç savaş hali, açlık ve kıtlıkla birleşince ortaya çıkan insani drama kayıtsız kalamayan Türkiye, uluslararası kamuoyunun dikkatini bölgeye çekmek için birçok girişimde bulundu.

Bu açıdan Cibuti Barış Süreci'nin bir devamı olarak BM öncülüğünde 21-23 Mayıs 2010 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 1.Somali Konferansı, Türkiye için önemli bir başlangıç oldu. Somali’de barış ve kalkınma için bir yol haritası ortaya koyan bu konferans sürecinde Türkiye ve Somali arasında askeri, eğitim, teknik ve bilimsel iş birliği alanlarında ikili antlaşmalar da imzalandı.

Türkiye gerek devlet kurumları gerekse de STK’lar bazında 2011 yılından bu yana gıda krizinden sağlık alanına, altyapıdan güvenliğe, eğitimden ülkede siyasi istikrarın oluşmasına yönelik Somali’ye ciddi anlamda destek sağlıyor.

Türkiye’nin devlet kurumları ile sivil inisiyatifin bir bütün olarak Somali’deki faaliyetleri, Türkiye’nin Somali’ye yönelik insani diplomasi politikasının ve özelde ise Türkiye usulü yardım anlayışının oluşumunun önemli birer parçası.

Türkiye, Somali'ye uzun dönemli insani yardım ve kalkınma desteğinde bulunuyor. Fotoğraf: AA[Türkiye, Somali'ye uzun dönemli insani yardım ve kalkınma desteğinde bulunuyor. Fotoğraf: AA]

Türkiye’nin yardımlarını Somali için farklı kılan bazı belirgin özellikleri bulunmaktadır. 2011’deki açlık krizinden beri Türkiye, Somali’de alışılagelenin aksine (güvenlik gerekçesiyle) yardımları ülke dışından sağlamak yerine direkt sahaya inerek, yardımları yerinden ve görerek yapıyor.

Ayrıca Batı ülkelerinden farklı olarak Türkiye, Somali’ye yatırım yapmak için ülkenin istikrar kazanmasını beklemek yerine ülkede istikrar sağlamaya yönelik yatırımlarda bulunuyor.

Somali’ye yönelik uzun vadeli kalkındırma projeleri ile altyapı sistemi kurmak ve eğitim programları ile ülke insanına bir yandan yardımları hızla sağlarken, bir yandan da kendine yetebilir olmayı öğretmeye çalışıyor.

Eğitimden sağlığa, altyapıdan, enerjiye ve siyasi istikrarı sağlamaya kadar pek çok uzun dönemli ve kalıcı projeler, Türkiye’nin en belirgin farkı. Öte yandan Türkiye’nin yumuşak gücünün en belirgin ayağı, insani diplomasi faaliyetleri.

İnsani diplomasinin en görünür örneklerini de Türkiye ile tarihi, sosyal, kültürel, politik ve ekonomik bağları bulunan ülkeler oluşturuyor. Somali de bu kapsamda en öne çıkan ülkelerden birisi.

Öyle ki, 2011 yılında meydana gelen açlık krizi sonrası Türkiye başbakanının resmi Somali ziyareti ertesinde Türkiye’nin devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla Somali’ye yaptığı insani ve kalkınma amaçlı yardımların toplamı 1 milyar doları aşmış durumda.

İki ülke arasındaki ticaret ilişkileri

Uzun yıllar iç savaş ve kıtlık ile mücadele eden Somali, ihracata bağımlı bir ülke.
Dışişleri Bakanlığına göre, Somali ile 2020 yılında ikili ticaret hacmimiz 280 milyon ABD doları olarak gerçekleşti. (İthalat: 5 milyon dolar; ihracat: 275 milyon dolar).

Öte yandan Mogadişu Uluslararası Havalimanı ve Mogadişu Limanı halen Türk firmaları tarafından işletiliyor.

Türk şirketlerinin Somali’deki yatırımlarının toplam değeri de 100 milyon dolara ulaşmış durumda.

İstikrarı destekleyen güç: Türk askeri

Türkiye, 20 yıldır süren iç savaş sonunda tüm devlet kurumlarına varıncaya kadar harabeye dönen Somali’yi yeni baştan inşa ediyor.

Esasen Türkiye, 1990’lı yılların başında iç savaş ve kıtlığın vurduğu Somali’ye insani yardımların ulaştırılması ve barışın korunması amacıyla BM Gücü kapsamında asker gönderdiğinden beri ülkenin gelişimini için çalışıyor.

Somali, 1950’deki Kore Savaşı’ndan sonra Türk askerinin görev yaptığı ikinci ülke.
Türkiye, ülkeye ilk olarak 1993'te asker gönderdi.

Somali'de düşmanlıkların durdurulması ve insani yardım harekâtı için güvenli ortam sağlanması maksadıyla BM Güvenlik Konseyi kararıyla "Birleşik Görev Kuvveti" adı altında icra edilen insani yardım ve barışı koruma harekâtına 2 Ocak 1993-22 Şubat 1994 döneminde bir mekanize bölükle katılan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), bir dönem Barış Gücü'nün komutanlığını da yaptı.

Türkiye’nin yurt dışındaki en büyük askeri eğitim merkezi Somali'de bulunuyor. Fotoğraf: AA[Türkiye’nin yurt dışındaki en büyük askeri eğitim merkezi Somali'de bulunuyor. Fotoğraf: AA]

Öte yandan iki ülke arasındaki askeri ilişkilerde ivme Eylül 2017’de Somali Türk Görev Kuvveti Komutanlığının kurulması ile yakalandı. Üs, halihazırda Türkiye’nin yurt dışındaki en büyük askeri eğitim merkezi konumunda.

Türkiye'nin buradaki askeri eğitim merkezinde Somali ordusunun omurgasını teşkil edecek subay ve astsubay yetiştiriliyor.

Somali ordusunun toplam 15-16 bin askerden oluşması bekleniyor. Türk yetkililerin açıklamalarına göre, 5 bin Somalili asker Türkiye tarafından eğitilecek. Bu da ordunun 3’te 1’inin eğitilmesi anlamına geliyor.

Eğitim alan Somali askerleri, ülkedeki askeri operasyonlarına aktif olarak katılıyor.

Kapasite geliştirme ve altyapı yardımları

Türkiye’nin son yıllarda Somali’de yaptığı önemli işlerden biri de yıkılan devlet kurumlarının yeniden inşa edilmesi çalışmaları. İç savaş nedeniyle ülkenin bazı önemli kurumlarının binası yıkılmış durumda.

Öyle ki, bazı bakanlıklar, çalışacak bina olmadığı için ya diğer devlet kurumları içinde kurdukları ofislerde işlerine devam ediyor, ya da kiralama yoluna gidiyor.

Somali'nin başkenti Mogadişu'da TİKA desteği ile inşa edilen senato binası. Fotoğraf: AA[Somali'nin başkenti Mogadişu'da TİKA desteği ile inşa edilen senato binası. Fotoğraf: AA]

Bu nedenle TİKA, Somali’nin önemli devlet kurumlarını yeniden inşa etmeye çalışıyor. Örneğin 2017’de TİKA, Somali Senatosunun yeni binasını inşa ederek hizmete açtı.

Aynı zamanda TİKA, Somali iç savaşı nedeniyle hasar gören Somali Parlamento binasını yeniden inşa ediyor.

ETİKETLER
Sıradaki Haber
Askeri darbenin ardından Myanmar'da ihracat azaldı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz