Çok Bulutlu 10ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
TRT Haber, AA 29.04.2021 15:14

Yeni hükümetin iş başında olduğu Libya'da son durum ne?

Libya'da son günlerde yaşanan gelişmeler, Milli Birlik Hükümeti'nin ülkeyi 24 Aralık'taki seçimlere götürebilmesi için hayata geçirmesi gereken adımlar konusunda oldukça zorlanacağını ortaya çıkardı.

okuma süresi
Okuma süresi
Yeni hükümetin iş başında olduğu Libya'da son durum ne?
[Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Menfi ve Başbakan Abdülhamit Dubeybe. Fotoğraf: AA]

Libya’da 10 yılı geride bırakan siyasi istikrasızlık dönemini bitirmeyi amaçlayan Siyasi Diyalog Forumu’nun en önemli sonucu hiç kuşkusuz, uluslararası aktörlerin de desteğini alan yeni Başkanlık Konseyi ve Milli Birlik Hükümeti’ydi.

Muammer Kaddafi’nin devrilmesinin ardından ilk önce siyasi alanda başlayan kaos kısa zamanda yerini silahlı çatışmaya terk ederken, sahnede yerini alan önemli aktörlerden biri olan Halife Hafter, hala ülkenin doğusunu kontrolü altında bulunduruyor.

4 Nisan 2019’da Fransa, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Rusya’nın desteğini alarak giriştiği yeni saldırı hezimetle sonuçlanınca, siyasi çözüm önerileri daha etkin şekilde ülke gündeminde yer almaya başlamıştı.

Halbuki, Fas’ın Suheyrat kentinde imzalanan ve Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin doğmasını sağlayan siyasi anlaşmanın taraflarından biri de Hafter’di. 2015’in sonlarında imzalanan anlaşma Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde imzalanmıştı ancak Hafter ve destekçileri açık taahhütlerine rağmen yeni meşru yönetimi tanımama konusundaki ısrarını uzun yıllar sürdürdü.

Ta ki 4 Nisan’a kadar.

Libya’da bugün yaşanan gelişmeleri anlamak ve anlamlandırabilmek için muhakkak bu 10 yıllık süre zarfında yaşanan hadiseleri ve baş aktörlerini yakından tanımak gerekiyor. Yukarıda kısaca Suheyrat Anlaşması bağlamında konu edinilen Hafter, bugün yine etkin bir aktör ve ülkede yine siyasi bir süreç yürütülüyor.

Libya bugüne nasıl geldi?

Bilindiği üzere, Albay Muammer Kaddafi’nin 30 yılı aşkın bir süre demir yumrukla yönettiği Kuzey Afrika’nın petrol ve doğal gaz zengini ülkesi Libya, Arap Baharı olarak adlandırılan süreçten en fazla etkilenen ülkelerden biri.

Öyle ki, kendisini “Devlet Başkanı” olarak dahi görmeyen Kaddafi, protestocuların istifa çağrıların kulaklarını tıkadı ve kısa sürede ülke şiddetli çatışmalara sahne oldu.

Nihayetinde ülkeye Fransa öncülüğünde bir NATO müdahalesi gerçekleşti. Daha çok hava unsurlarının kullanıldığı müdahalede Kaddafi yönetimi hedef alındı. Sirte merkezli Kadhafa aşiretine mensup Kaddafi, demir yumrukla yönettiği ülkesinde kanlı bir şekilde hayatını kaybetti.

Esasen, bugünlere kadar gelen siyasi ve askeri istikrarsızlık ve çatışma tam da o günlerde başladı.

Ülkede nezih ve herkesin kabul edebileceği seçimler yapılamadı. Gerçekleştirilen seçimler, bazı yargısal kararlarla iptal edildi. Libya’nın doğusunda Kaddafi döneminin sürgün komutanlarından Halife Hafter ise ülke yönetimini ele geçirmek için birçok girişimde bulundu.

2014’te başlayan darbe girişimlerinin sonuncusu 4 Nisan 2019’da başkent Trablus’u ele geçirmek için milislerine emir verdiği o meşhur konuşmasında kendini gösterdi.

Darbe girişimleri, şehir savaşları, yabancı milisler, paralı askerler...

Bugünkü Libya’da istikrarı aramak, geçtiğimiz yıllarda çokça konuşulan bu kavramların ülke gündeminden çıkarılmasından geçiyor.

Siyasi Diyalog Forumu ve yeni yönetim

Halife Hafter’e bağlı milislerin başkenti Trablus önlerinde yaşadığı hezimet, en azından destekçisi yabancı ülkelerin siyasi diyalog görüşmelerine yönelime şans vermeleri için kapıyı araladı.

Zira, Hafter’in hem milis hem de askeri teçhizat olarak donatılması konusunda BAE, Mısır ve Fransa ile Rusya’nın doğrudan katkılarının olduğu artık biliniyor. Hafter’in saldırılarını başlattığı dönemde ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı olan John Bolton’ın daha sonra ifade ettiklerinden, ABD yönetiminin Hafter’e Trablus’u alması için yeşil ışık yaktığı anlaşılıyor.

Esasen, birçok konuda birbirlerine rakip, özellikle Afrika’da artan kapasitesi nedeniyle Avrupa ve ABD’de endişeyle izlenildiği söylenen Rusya ile söz konusu diğer ülkelerin Hafter ismi üzerinde mutabakat sağlamış olması bile, Trablus’a başlatılan saldırıların sonucunun muhtemelen tahmin edildiği izlenimini edinmemizi sağlayabilir.

Bu, bir yıldan fazla bir süre devam eden saldırılan hezimetle sonuçlanmasının ardından, Hafter destekçisi aktörlerin müzakereye-diyaloğa şans vermek istemelerindeki de en büyük motivasyon.

Trablus’ta yerleşik yabancı misyon temsilcilerinin saldırılar sırasındaki demeçleri ya da ilgili devletlerin söz konusu süreçteki açıklamaları dikkatle takip edildiğinde, siyasi diyaloğa açılan geniş fırsat penceresinin Hafter’in hezimetinin akabinde daha görünür olduğu anlaşılabilir.

İsviçre’de toplanan Libya Siyasi Diyalog Forumu’na neredeyse ilgili tüm ülkelerin desteği vardı. Başta ABD olmak üzere Avrupa Birliği (AB), Türkiye, Rusya, BAE, Mısır…

BM Libya Misyonu'nun öncülük ettiği görüşmelerde ülkeyi 24 Aralık 2021’de seçime götürecek bir Milli Birlik Hükümeti ve yeni bir Başkanlık Konseyi kurulaması konusunda anlaşmaya varıldı.

Yeni hükümet ve Başkanlık Konseyi için yapılan seçimlerde Muhammed Menfi’nin Başkanlık Konseyi Başkanlığı, Abdülhamit Dubeybe’nin de Milli Birlik Hükümeti Başbakanlığına aday olduğu liste ipi göğüsledi.

Parlamentodan da onay alarak mart ortasında resmen göreve başlayan Milli Birlik Hükümeti'nin 9 ay gibi kısa bir sürede birçok engeli aşması gerekiyordu. Aslında, yeni geçici hükümete hem Libya’nın içerisindeki taraflardan hem de uluslararası aktörlerden gelen destek açıklamaları, hükümetin yapabilecekleri konusunda umut vadediyordu.

Libya Başbakanı Abdülhamit Dubeybe. Fotoğraf: AA[Libya Başbakanı Abdülhamit Dubeybe. Fotoğraf: AA]

Beklentiler ve gerçekler

Öncelikle geçici hükümetten en önemli beklenti ülkeyi 24 Aralık’ta gerçekleştirilmesi planlanan seçimlere götürmekti. Hükümetin bunu yapabilmesi için bir dizi adımı atması gerekiyordu. Aşağıda bu adımlardan en hayati olanında, en azından şimdiye kadar, kamuoyuna yansıyan bir gelişme yok denilebilir.

Libya coğrafi olarak oldukça büyük bir ülke. Akdeniz kıyısında yoğunlaşan şehirler, Tunus sınırından başlayıp Mısır kıyılarına kadar uzanıyor.

Ülkenin çoğu bölgesinde çöl iklimi hakim. Özellikle “Fizan” olarak adlandırılan Libya güneyi, yer yer yerel kabilelerin baskın olduğu, kimi yerde Hafter kimi yerde ise meşru hükümet güçlerinin kontrolü sağladığı bir yapıya sahip. Ülkenin doğusundaki aktif kabileler ise Hafter’e desteklerini sürdürüyor.

Öte yandan ülkenin ortasındaki Cufra Hava Üssü’nden Bingazi’ye, oradan güney bölgelerine kadar uzanan bir alanda yabancı paralı milis güçlerin varlığı söz konusu. Rus Wagner milisleri, Sudanlı Cancavid milisleri, Çadlı milisler ve Rusya’nın Suriye’den getirdiği milisler... Sayıları konusunda tam bir netlik yok ancak ülkedeki milisler binli rakamlarla ifade ediliyor. Üstelik bu milis gruplarının önemli bir kısmı, petrol ve doğal gaz sahaları yakınlarında konuşlu. Hafter’in petrol ihracını engellediği günlerde bu milisler sahaların içerisindeydi.

Milli Birlik Hükümeti’nin önünde tam da yukarıda bahsedilen bir askeri yapılanma var. Yani ülkede etkin birçok siyasi aktör söz konusu ve bunların çoğu hükümetin kontrolünde değil. Hükümet üyeleri istedikleri kente gidebiliyor ve toplantılar gerçekleştirebiliyorlar ancak emir-komuta ilişkisi içerisinde değiller.

Şunu belirtmekte de fayda var. Bu durum daha çok Hafter milisleri için geçerli. Ülkenin batısındaki polis gücü ve askeri güçler, en azından şu ana kadar, yeni yönetime bağlılıklarını korudu.

Libya Başbakanı Abdülhamit Dubeybe ve Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad. Fotoğraf: AA[Libya Başbakanı Abdülhamit Dubeybe ve Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad. Fotoğraf: AA]

Hafter milisleri ve Başbakan

Geçtiğimiz günlerde Trablus'un Mitiga Havaalanı'ndan hareket etmek üzere olan Başbakan Dubeybe, Hafter milislerinin Bingazi'deki Benina Havaalanı'nı kapatması üzerine ziyareti iptal ederek havaalanından geri döndü.

Ülke içerisinde ve dışarıda tepkilere neden olan olay sonrasında iki taraftan da açıklamalar geldi. Hafter milisleri adına Ahmed Mismari konuştu. Geçici hükümete hiçbir şekilde bağlı olmadıklarını öne sürerek, kontrolleri altındaki şehirlerde hükümet üyelerinin toplantı yapmasının sorun teşkil etmediğini söyledi.

Mismari’nin açıklamaları 3 açıdan önemli.

Bunlardan birincisi, geçici hükümetin “Orduyu birleştirme” hedefi konusunda bir ilerleme sağlamadığı anlaşılıyor.

İkincisi, ülkede yapılması muhtemel seçimi geçici hükümetin koordine etmesi olanağı bulunmuyor. Zira, güvenliği sağlayacak asker-milis ile emir-komuta ilişkisi yok.

Üçüncüsü ise, Hafter milisleri yalnızca Dubeybe yönetimindeki Milli Birlik Hükümeti değil, Başkanlık Konseyi’nin kararlarını da hiçe sayıyor.

Halihazırdaki yasalara göre Başkanlık Konseyi, Başkomutanlık makamını uhdesinde bulunduruyor. İşte, Başkanlık Konseyi geçtiğimiz günlerde, askeri şahsiyetlerin kendilerinin izni olmaksızın görüşme ya da açıklama yapmasının yasaklandığını duyurmuştu.

Mismari yaptığı bu açıklamayla, üstelik Başbakan'ı doğrudan hedef alarak, bu emri de çiğnemiş oldu.

9 ay gibi kısa bir süre için iş başına gelen Dubeybe hükümeti, ülkeyi seçimlere götürmek gibi çok önemli bir görev üstlenmiş durumda. Çok az zamanın kaldığı seçimlerin yapılıp yapılmayacağı henüz bilinmiyor ancak yeni hükümete rağmen ülkedeki bölünmüşlüğün devam ettiği gerçeği hala net olarak görülebiliyor.

ETİKETLER
Sıradaki Haber
Kırgızistan-Tacikistan sınırında çatışma: 1 ölü, 17 yaralı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz