Türklerin dünyasına konuk olduğumuz Türk'ün dünyasında bu haftaki durağımız Hakas Türkleri.
Güney Sibirya'da yaşayan en eski Türk halklarından biri de Hakas Türkleridir.
Hakas Türkleri kimdir, nerede yaşarlar, hangi dili konuşurlar? Detayları Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Arıkoğlu ile konuştuk.
Prof. Dr. Arıkoğlu, Hakas Türklerinin en eski Türk boylarından olan Yenisey Kırgızlarının torunu olmalarının Türk tarihi açısından önemli olduğunun altını çizdi:
"Hakasların iki bin yılı aşan tarihleri onların bir Kırgız grubu olduğunu gösteriyor. Bugünkü Kırgızistan'daki Kırgızlar dahil bütün Kırgız Türklerinin bilinen ilk yurtları Yenisey Nehri civarıydı."
Akademik çalışmalar yapmak üzere Hakas coğrafyasına giden Prof. Dr. Ekrem Arıkoğlu, Anadolu'da yaşatılan pek çok gelenek göreneğin Sibirya'dan buraya taşındığını söylüyor.
Manas Destanı’na göre Tanrı Dağı Kırgızları Yenisey civarından bugünkü vatanlarına Manas Han önderliğinde göç etmişlerdi. Bu göçe katmayıp Yenisey civarında hayatını sürdüren Kırgız Türk toplulukları ise Yenisey Kırgızları olarak hayatlarını devam ettirmiş.
9-10. yüzyıl Çin kaynakları Kırgızlardan "Heges" ismiyle veya diğer bazı kaynaklara göre ise "Kiekia-se" adıyla bahsediyorlardı. Sonraki yıllarda Tanrı Dağı Kırgız gruplarının Müslümanlaşması ve yaşanılan bölgeler arasındaki mesafenin uzak olması Yenisey Kırgızlarının ayrı bir kimlik benimsemesini ve Hakas adını kabulleriyle sonuçlandı.
Hakasların bu ismi kabul etmelerinde Rus istilasından sonra yaşanan sürecinde etkisi büyük oldu. Ruslar bu bölgeleri istila edene kadar ve daha sonraki uzun yıllar Hakaslara, diğer Rus hakimiyetindeki Türk halklarında olduğu gibi "Tatar" deniliyordu.
Başkenti Abakan olan Hakasya Cumhuriyeti, Yenisey Irmağının yukarı kesimindeki geniş Mimisin Havzasının batı yarısında yer alıyor. Yüz ölçümü 62 bin kilometrekare.
Yenisey Irmağının kollarından Abakan Irmağı bölgenin ortasından geçiyor. Irmak, vadinin güneyinde Karagaş Dağında 2 bin 930 metreye kadar yükselen Batı Sayan Dağları bulunuyor.
Kuzeydeki Abakan ile Alatau'un en yüksek noktası ise 2 bin 178 metre yüksekliğindeki Verni Zub'tur. Kapalı havzada kurak ve sert bir kara iklimi hakim. Bu nedenle alçak kesimler bozkırlarla kaplı. Dağlık kesimler çam, köknar ve ladin ormanlarıyla dolu olmakla beraber geniş bozkırlar 1954'ten sonra tarıma açıldı.
Bugün Hakaslar çoğunluğu Hakasya Cumhuriyeti'nde olmak üzere 1989 sayımına göre nüfusu 80 bin 328. Bu nüfusun 62 binden fazlası Hakasya'da yaşıyor.
Hakasların yüzde 77'si Hakasya’da yaşıyor ancak kendi cumhuriyetlerinde ekseriyeti sağlayamıyor. Hakaslar nüfusun ancak yüzde 12'sini oluşturuyor. Ekrem Arıkoğlu bu durumun Hakaslar açısından kötü bir durum olduğunu şu sebeple anlatıyor:
UNESCO'nun listesinde yer alan; günümüzde yazı dili olan ve konuşur sayısı en aza düşmüş Türk lehçelerinden biri Hakas Türkçesidir.
Prof. Dr. Ekrem Arıkoğlu, "Hakasça, Türkçeye en uzak lehçelerden biridir. Hem coğrafya, hem kültür hem de tarihi uzaklık olduğu için en uzak lehçelerden biri" diyor.
Hakasça, Türk lehçeleri içerisinde 'azax' lehçe grubuna giriyor. Yani eski Türkçede 'd' sesinin aldığı duruma göre yapılan tasniflerde Hakasça 'z' sesini temsil ediyor.
Türkiye'de Hakaslarla ilgili ne gibi çalışmalar yapıldığına ilişkin Prof. Dr. Ekrem Arıkoğlu şu yanıtı veriyor:
Hakas Türklerinin Türkiye'ye olan sıcak sevgisini Ekrem Arıkoğlu, "yokluklarında bile Türkiye'den giden insanlara bir lokma ekmeklerini paylaşacak kadar kardeşliği ve sevgiyi hissediyorlar" sözleriyle anlatıyor: