NASA, Ay’a dönüşü ve yıldızlararası uzaya insanlı keşifler yapmayı hedefleyen Artemis programı ile uzay araştırmalarında yeni bir döneme giriyor.
Program, 2020’li yıllardan itibaren bir dizi görevi içeriyor ve nihai hedef Mars’a insan göndermek.
Bu büyük proje üç ana aşamada ilerliyor: Artemis 1, Artemis 2 ve Artemis 3.
Artemis programının ilk görevi olan Artemis 1, NASA'nın "Uzay Fırlatma Sistemi" (SLS) olarak bilinen en güçlü roketiyle 2022'de gerçekleştirildi.
Bu görevde, Orion kapsülü insansız olarak fırlatıldı ve Dünya'ya geri dönmeden önce Ay’ın etrafında tur attı.
Bu görev, NASA’nın gelecekteki insanlı görevler için test ettiği önemli teknolojileri içeriyordu.
Ancak, Mississippi'deki Stennis Uzay Merkezi'nde yapılan ateşleme testinde dört RS-25 motoru beklenenden daha kısa süre çalıştı.
Her ne kadar tam kapasitede bir test gerçekleştirilmemiş olsa da NASA yöneticileri, bu testin önemli veriler sunduğunu ve gelecekteki görevler için kritik adımlar attıklarını belirttiler.
Artemis 2, 2025 yılında gerçekleştirilmesi planlanan insanlı bir görev olarak büyük önem taşıyor.
Bu görev, astronotları Ay’ın etrafına kadar götürecek ve Ay’ın yüzeyine inmeden geri dönmelerini sağlayacak.
NASA, bu görevle Ay yörüngesinde insanlı uçuş teknolojilerini test edecek ve Artemis 3 için zemin hazırlayacak.
Artemis 2, 1972’den beri insanlı olarak Ay'a en yakın mesafeye ulaşan ilk görev olacak.
Artemis programının en heyecan verici aşaması ise 2026’da gerçekleştirilmesi beklenen Artemis 3 görevi.
Bu görevde, astronotlar Ay’a iniş yapacak ve ilk kez bir kadın astronot Ay yüzeyine ayak basacak.
NASA’nın hedefi, Ay’ın Güney Kutbu'na inmek. Bu bölge, Ay’ın yüzeyindeki sürekli gölgede kalan kraterlerde su buzu bulma olasılığıyla bilimsel açıdan büyük bir öneme sahip.
Artemis 3 ile NASA, hem Ay'daki kaynakları kullanarak uzun vadeli bir varlık oluşturmayı hem de gelecekteki Mars görevleri için gerekli teknolojileri geliştirmeyi amaçlıyor.
Artemis programı, uzay keşiflerinde bugüne kadar yapılmış en kapsamlı ve uzun vadeli hedefleri içeriyor.
Bu programla birlikte Ay yüzeyinde kalıcı üsler kurulması ve uzayda uzun süreli insan yaşamının mümkün kılınması amaçlanıyor.
Geçmişteki Apollo görevlerinden farklı olarak Artemis, Ay’da sürdürülebilir bir keşif yapısına odaklanıyor.
NASA, Ay’ın Güney Kutbu’nda su buzlarını araştırarak, bu kaynağı su ve oksijen elde etmek için kullanmayı hedefliyor.
Bu, sadece Ay’da değil, gelecekte Mars’ta ve diğer gezegenlerde de insan yaşamını desteklemek için kullanılacak teknolojilerin test edilmesi açısından büyük bir adım olacak.
Artemis programı, astronotların çok daha zorlu ve uzun süreli görevler için hazırlanmasını gerektiriyor.
Bu görevler, sadece Ay’da birkaç gün kalmayı değil, Ay’da aylarca sürecek bilimsel çalışmaları ve uzun vadeli yaşamı içerecek.
Astronotlar, bu zorlu görevlere hazırlık için yeni eğitim programlarına tabi tutuluyor.
Uzun süreli yer çekimsiz ortamda kalmak, Ay yüzeyindeki farklı koşullar ve gelecekteki Mars görevleri için kapsamlı simülasyonlarla eğitim alıyorlar.
Bunun yanında, astronotların kullanacakları ekipmanlar ve kıyafetler de değişime uğruyor. Artemis görevinde kullanılacak yeni nesil uzay giysileri, önceki görevlerden çok daha gelişmiş olacak.
NASA, bu yeni giysilerde daha fazla esneklik, dayanıklılık ve hareket kabiliyeti sağlamayı hedefliyor.
Özellikle Ay’ın Güney Kutbu’ndaki düşük sıcaklıklar ve sert yüzey koşulları göz önüne alındığında, bu giysiler astronotların daha güvenli ve verimli çalışmalarını sağlayacak.
Milyarder iş insanı Jared Isaacman, uzay yürüyüşü yapan ilk uzay turisti oldu.https://t.co/uJvkpvBOdG pic.twitter.com/YZxhOIZ7S2
— TRT HABER (@trthaber) September 13, 2024
Artemis programı ile NASA, Mars’a yapılacak insanlı görevlerin ilk adımlarını atıyor. Ancak Mars’a yolculuk, Ay’a gitmekten çok daha büyük zorlukları beraberinde getiriyor.
İlk ve en önemli zorluk, mesafe.
Ay, Dünya’ya yaklaşık 384 bin kilometre uzaklıkta bulunurken, Mars’a olan mesafe 225 milyon kilometreyi bulabiliyor. Bu da hem yolculuğun süresini hem de astronotların karşılaşacağı radyasyon gibi tehlikeleri artırıyor.
Bir diğer zorluk, Mars’taki sert hava koşulları.
Mars, ince atmosferi nedeniyle çok soğuk bir gezegen ve toz fırtınaları astronotların çalışmalarını ciddi şekilde engelleyebilir. Bu nedenle, Mars’ta kalıcı bir yaşam alanı oluşturulması için büyük mühendislik projelerine ihtiyaç duyulacak.
Artemis programı, Mars’a gitmeden önce gerekli teknolojilerin test edilmesini sağlayarak bu zorlukların üstesinden gelmeye çalışacak.
Ay’da yapılacak deneyler, Mars görevinde kullanılacak yaşam destek sistemlerinin, radyasyondan korunma yöntemlerinin ve enerji üretim teknolojilerinin geliştirilmesine katkı sağlayacak. Artemis ayrıca, Mars’a yapılacak uzun yolculuklar için gereken lojistik ve ikmal sistemlerini de test edecek.
Artemis Yunan mitolojisinde, Leto ile Zeus’un kızı ve Apollon’un ikizi olarak biliniyor. Artemis Yunan takımadalarından Mikonos'un yanındaki küçük adalardan biri olan Delos’ta doğmuş mitolojik bir tanrıça.
Her topluluk bu tanrıçaya değişik isimler verdi ve Artemis bütün Akdeniz havzasında (Mezopotamya, Suriye, Mısır, Girit ve diğer Akdeniz adaları, Yunanistan, İtalya, Galya) binlerce yıl neredeyse tüm topluluklarda var oldu.
Peki NASA neden bu projeye Artemis adını verdi?
NASA'nın bu projesiyle Ay'a ilk kez bir kadın astronotun ayak basacak olması projenin adına ilham verdi.
Programın ismi de mitolojideki tanrıçalar arasından seçildi. Artemis, Yunan mitolojisinde Apollo’nun ikiz kız kardeşi olarak biliniyor. Artemis vahşi doğa, avcılık, okçuluk ve Ay tanrıçası olarak mitolojide yer alıyor.