Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Konseyi, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, Belarus'taki seçim sonrasında protestoculara yapılan müdahale, Beyrut'taki patlama ve Venezuela gibi konuları görüşmek üzere AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell başkanlığında videokonferans yöntemiyle olağanüstü toplandı.
AB diplomatik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY) Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki adımlarının kınanması yönündeki çağrısı karşılık bulmadı. Bu yöndeki çağrıya başta Almanya olmak üzere birçok üye ülke ve AB yönetiminden destek gelmedi.
Borrell, toplantıdan sonra sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Yunanistan ve Rum Kesimi ile dayanışma içinde olduklarını belirtti. Borrell, Türkiye'ye gerilimi düşürmesi ve diyalog çağrısı yaptı.
AB dışişleri bakanlarının toplantısı videokonferans yöntemiyle yapıldığı için gayriresmi nitelikte oluyor ve toplantı sonunda ortak karar çıkmıyor. Ancak bakanlar çalışma gruplarına toplantı sonuçlarını hazırlamaları için talimat verebiliyor.
Belarus'a yaptırım
AB Yüksek Temsilcisi Borrell, Beluras'a yaptırım uygulanacağını duyurdu.
AB'nin Belarus'ta hafta sonu yapılan ve mevcut Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun kazandığı açıklanan seçimin sonuçlarını kabul etmediğini belirten Borrell, "Şiddet ve sonuçların tahrif edilmesinden sorumlu olanlara yaptırım uygulanması için çalışmalar başladı" açıklamasını yaptı.
Belarus’ta 9 Ağustos’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini Lukaşenko’nun kazandığının açıklanmasından sonra ülkede protesto gösterileri başlamıştı.
Seçim gecesi başlayan ve her gün süren izinsiz gösterilerde 1 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi yaralanmış, yaklaşık 6 bin kişi gözaltına alınmıştı. İçişleri Bakanlığı, gözaltına alınan 2 binden fazla kişinin serbest bırakıldığını duyurmuştu. Polisin, protestolarda göstericilere sert müdahalesi büyük tepki çekmişti.
Muhalefet, "hile karıştırıldığı" iddiasıyla seçim sonuçlarını kabul etmeyerek üst mahkemeye itiraz edeceklerini açıklamıştı.
AB de seçimin "adil ve özgür" olmadığını gerekçe göstererek sonuçları tanımadığını duyurmuştu.