Üretim maliyetlerinin düşürülmesi, vergi yüklerinin hafifletilmesi, doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin desteklenmesi gibi birçok talepte bulunan çiftçiler, haftalardır ülkenin farklı bölgelerinde hükümete seslerini duyurmak üzere yaptıkları yol kapatma eylemlerinin ardından bugün de başkent Atina'ya geldi.
Sintagma Meydanı'nda toplanan çiftçiler, traktörlerini parlamento binası önüne park etti.
Eyleme destek veren besiciler de "Bugün hayvancılık öldü" yazılı pankartla sembolik bir tabutu parlamento binasının önüne bıraktı.
Çiftçiler, hükümetten; başta mazot, elektrik, gübre, tarım ilacı fiyatları olmak üzere üretim maliyetini artıran girdilerin fiyatlarında düşüş talep etti.
Vergi yükünün azaltılması, doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin desteklenmesi gibi talepler de bulunan göstericilerin en çok dile getirdiği sorunlardan biri de yurt dışından tarım ürünlerinin ithal edilmesi ve iç piyasada Yunanistan'da üretilmiş gibi satılması oldu.
Yunan çiftçiler, Avrupa kriterleriyle üretim yaptıkları için dış piyasadan gelen tarım ürünlerinin düşük maliyetlerinin haksız rekabete neden olduğuna dikkati çekti.
"Ne mazot ne tarım ilaçlarını karşılayabiliyoruz"
Tarım dergisi yazarı Stavros Pesiadis, AA muhabirine, 20 yıllık meslek hayatında Atina'da ilk kez bu kadar kalabalık bir çiftçi eylemine tanık olduğunu söyledi.
Tarım sektöründeki temel sorunların, elektrik, mazot fiyatlarındaki artış ve Avrupa Birliği'nin çevre kirliliğine karşı aldığı önlemlerin üretim maliyetlerinde neden olduğu artışla başladığını ifade eden Pesiadis, bu sorunların tüm Avrupa'da olduğu gibi Yunanistan'da da çiftçileri zora soktuğunu belirtti.
Arıcılık yapan Panayotis Kuçomikos, mesleğinin kaybolmak üzere olduğunu dile getirerek eyleme mesleğini korumak adına katıldığını kaydetti. Kuçomikos, "Üretim maliyetlerini karşılayamamamız gibi dev sorunlarımız var. Ne mazot ne tarım ilaçlarını karşılayabiliyoruz. Devlet bunun için bir şey yapmalı." diye konuştu.
Fıstık Üreticisi İlyas Karatas, "Mazot ve elektrik gibi girdilerde üretim maliyetlerinin artması bizi dibe düşürdü. Üretimin sürdürülebilir olması için çok para harcamak gerekiyor. Vergiler de üretim maliyetleri de bizi yoruyor. Kazandığımız para da gidiyor, kafa kafaya geliyor." dedi.
Üretici fiyatları ile raf fiyatları arasındaki farka dikkati çeken Karatas, şunları kaydetti:
"Aracılar, ürünleri bizden ucuza alıp 7 katı fiyata satıyor. Orada büyük sorun var. Devlet, Avrupa Birliği nedeniyle herhangi bir müdahalede bulunamıyor. Bir tek domates şu an 10 sent ise bu yakında tüketiciye 50 sente veya 1 euroya ulaşacak. Aracılara müdahale edilmedikçe sorun çözülmeyecek. Tüccarlar da para kazansın tabii ama olması gerektiği kadar."