Zarif: Siyasetini değiştirirse yarın Suudi Arabistan'a gidebilirim

İran'ın Arapça yayın yapan "Al Alam" televizyonuna konuşan Zarif, Riyad ile Tahran arasındaki ilişkilerle ilgili değerlendirmeler yaptı.

Basra Körfezi ülkeleri arasında müzakereden yana olduklarını ve bu müzakerelerin, "saldırmazlık anlaşması" ile de neticelenebileceğini dile getiren Zarif, "Eğer Suudi Arabistan hükümeti, siyasetini değiştirmeye hazırsa yarın Riyad'a gidebilirim" görüşlerini paylaştı.

Zarif, bölge ülkeleriyle ilişkileri geliştirmek istediklerini ancak birkaç ülkenin başka bir yol seçtiğini ve bunun da herkesten önce bu ülkeler için tehlikeli olduğunu ifade etti.

Suudi Arabistan: İran'la savaş istemiyoruz

Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi'nin geçen hafta Körfez turu kapsamında Umman, Katar ve Kuveyt'e gittiğini hatırlatan Zarif, İranlı bakan yardımcısının diğer ülkelere gitmemesinin Tahran'ın değil o ülkelerin tercihi olduğunu söyledi.

"İran ise tüm Körfez ülkelerine kucak açmaya hazırdır" 

Dışişleri Bakanı olduktan sonra ilk makaleyi Arapça olarak Suudi Arabistan'ın Şarkul Avsat gazetesine yazdığı ve bölge ülkelerine müzakere önerisi yaptığına işaret eden Zarif, şunları anlattı:

"(İran Cumhurbaşkanı) Sayın Hasan Ruhani, Kuveyt Emiri'nin İran ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesiyle ilgili mesajına olumlu cevap verdi ancak (Suudi Arabistan Veliaht Prensi) Muhammed bin Selman, 'İran ile müzakere edilecek bir şey yok ve savaşı İran topraklarına taşıyacağız' dedi. Dostlarımız müzakere önerisine önem vermedi, çünkü umutlarını başka yere bağlamışlardı. İran ise tüm Körfez ülkelerine kucak açmaya hazırdır." 

Arap zirvesi sonuç bildirgesinde de İran birinci gündem oldu

ABD-İran gerilimi

Trump yönetimi, 2015'te imzalanan nükleer anlaşmadan 8 Mayıs 2018'de çekildiğini açıklamıştı. Sonrasında Tahran yönetiminin petrol ihracatını hedef alan yaptırımları uygulamaya koyan ABD, nisan ayında İran Devrim Muhafızları Ordusunu "yabancı terör örgütleri" listesine almıştı.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de ABD'nin yaptırımlarına karşılık 8 Mayıs'ta ülkesinin nükleer faaliyetlerinin bir kısmını yeniden uygulamaya başladığını ve anlaşmanın taraflarına İran'ın çıkarlarını koruyacak önlemler alması için 60 gün süre verdiklerini duyurmuştu.

ABD, kısa süre önce İran'dan gelebilecek tehditlere karşı tedbir amacıyla USS Abraham Lincoln Uçak Gemisi Taarruz Grubu ile 4 nükleer kapasiteli B-52 bombardıman uçaklarından oluşan Bombardıman Görev Gücü'nü Basra Körfezi'ne sevk etmişti.

Kaynak: AA