Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen "Kadim Doğrular Işığında Yenilikçi Aile Politikaları Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasını şiddetle kınadı.
İsveç'in son zamanlarda bardağı taşıran eylemlerde bulunduğunu söyleyen Özer, "Öncelikle Cumhurbaşkanı'mızla ilgili aşağılık bir eylemde bulundular, sonra kutsal kitabımıza saldırdılar. Bir de NATO'ya girmek istiyorlar." dedi.
Bakan Özer, ailenin, her toplumun en temel yapı taşı olduğuna işaret ederek, "O yapı taşının asıl kilit taşı, kadın. Çünkü kadın, medeniyeti kuran figür. Çocuklar, kadından, anneden, ailedeki anneden sadece süt içmiyor aynı zamanda dili içiyor. Çünkü dil medeniyetin taşıyıcısı, dil kültürün taşıyıcısı." değerlendirmesinde bulundu.
Türk toplumlarında kadının, ailede başat rolde olduğunu kaydeden Özer, kadınların eğitiminin önemini vurguladı.
Özer, Türkiye'de 2000'li yıllarda kızların eğitimiyle ilgili ciddi problemler olduğuna dikkati çekerek, "2000'li yıllarda lisedeki kız çocuklarının okullaşma oranları yüzde 39, bugün yüzde 96." diye konuştu.
Yükseköğretimde, başörtüsüne yönelik engeller kaldırıldıktan sonra hem ortaokulda hem de yükseköğretimde kadınların okullaşma oranının erkekleri geçtiğini söyleyen Özer, bunun ailenin tekrar ayağa kaldırılmasıyla ilgili çok önemli bir kazanım olduğuna vurgu yaptı.
Özer, "kültürel iktidar"ın eğitim kanalıyla gerçekleştiğine dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Eğer siz eğitime erişemezseniz, kültürel iktidara, bir dil inşasına hiçbir zaman ortak olamazsınız. Aslında Türkiye'de yapılan operasyon da buydu. Bu ülkenin insanlarının değerleriyle birlikte eğitime erişimini engelleyerek, kültürel iktidardaki vesayet odaklarının sürdürülebilirliğini sağlamaktı. Aslında son 20 yılda eğitimde yapılan dönüşüm, kültürel iktidarı Anadolu sathına yaydı. Herkesin o sürece aktif, eşit bir şekilde fırsat eşitliğini merkeze alarak katılımını güçlendirdi. Bunların meyveleri çok uzun vadede alınacak.
Dil inşa edebilmeniz için öncelikle donanımlı olmanız lazım, medeniyetinizi tanımanız lazım, modern dünyayı tanımanız lazım, onları karşılaştırabilir müktesebata sahip olmanız lazım. Bu olmadığı müddetçe dil inşa edebilmeniz mümkün değil."
"Katılımcıların yüzde 73'ü kadınlardan oluşuyor"
Aile Okulu Projesi'nin giderek büyüdüğünü dile getiren Özer, "81 ilde Ağustos 2022'de başlattığımız projede hedefimiz 1 milyon aileye ulaşmaktı ama 4-5 aylık süreç içerisinde 1 milyon 147 bin 555 aileye ulaştık. Katılımcıların yüzde 73'ü kadınlardan oluşuyordu, 841 bin 267." ifadelerini kullandı.
Özer, İçişleri Bakanlığı ile yaptıkları protokol kapsamında projeye muhtarları da dahil ettiklerini belirterek, "Tüm muhtarlarımızı, Aile Okulu eğitiminden geçiriyoruz. 2023 yılındaki hedefimiz 2,5 milyon aileye ulaşmak. Şu ana kadar, daha 2023'ün ilk ayı bitmeden 200 bin 251 aileye ulaştık." dedi.
"Köylerde halk eğitim merkezi kuruyoruz"
Hane sayısı 10'un üzerinde olan yerlerdeki tüm köy okullarını 3 ay içinde açacaklarını anlatan Özer, şunları kaydetti:
"Sadece anaokulu ve ilkokulu açmıyoruz. Köylerde halk eğitim merkezi de kuruyoruz. Yani oradaki vatandaşlarımızın ve özellikle kadınlarımızın, halk eğitim üzerindeki kurslara erişebilirliğini artırmak için, sadece tarım ve hayvancılık değil, Aile Okulu da dahil olmak üzere yaşam becerilerini güçlendirecek ve değerlerle tekrar temas edebilmesini sağlayacak çok sayıda kursu köylere ulaştırıyoruz. Şu ana kadar 170 bin vatandaşımız ve ağırlıklı olarak kadınlarımız bu kurslardan faydalandı."
Bakanlık olarak eğitim çağ nüfusunun yanı sıra yetişkin kadın ve erkeklere yönelik de kurslar düzenlediklerine işaret eden Özer, "2022 yılında 13 milyon 584 bin 328 vatandaşımıza ulaştık. Bunun yüzde 60'ı, yani 8 milyon 191 bin 371'i kadınlarımızdan oluşuyor." diye konuştu.