Muğla'nın Bodrum ilçesinde düzenlenen, Türk Fizik Derneği 34'üncü Uluslararası Fizik Kongresi'nde konuşan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, 21. yüzyıl müfredatının, 4.0 endüstri devrimi, sürdürülebilir kalkınma, dijital akış, bölgesel kalkınma, akıllı uzmanlaşma gibi yeni kavramlar çerçevesinde yol aldığını, bütün bu kavramlar ve dünya üniversiteleri incelenerek, Yükseköğretim Kurulunca üniversitelerin yapısına birçok proje ile çeşitli yenilikler katıldığını söyledi.
Bu düzenlemelerin bir kısmının, YÖK'ün girişimiyle başlayan süreçlerde yasal dayanaklara kavuşturulduğunu aktaran Saraç, "Kalite çıtasının yükseltilmesi ve kalite eksenli büyüme önceliğimizdir. Bunu söyleyerek yola çıktık. Yükseköğretimde yapısal değişiklik için dört ana proje belirledik." dedi.
"Bu sene 48 fizik bölümü öğrenci alıyor"
Mevcut fizik programlarında, 44 devlet üniversitesinde 5 bin 514, 4 vakıf üniversitesinde ise 178 olmak üzere, 5 bin 692 öğrencinin bulunduğunu belirten Saraç, geçen yıl 946 öğrencinin bu programlara yerleştiğini, bu yıl ise bu sayının bin 32'ye yükseldiğini vurguladı.
Bölümlerdeki öğretim üyesi sayısına da değinen Saraç, şöyle konuştu:
"Bu bölümlerde 846 öğretim üyesi, 63 öğretim görevlisi, 291 ise araştırma görevlisi olmak üzere fizik programlarında toplam öğretim elemanı sayımız bin 200. Bu sayılar gün geçtikçe daha da olumluya gidiyor. Geçen sene 32'si devlet, 4'ü vakıf üniversitemizdeki 36 fizik bölümüne öğrenci alınmıştı. Bu sene 44'ü devlet, 4'ü vakıf üniversitemizde 48 fizik bölümü öğrenci alıyor.
12 fizik programı daha eğitim öğretime başlayacak. Bildiğiniz gibi, bir dönem temel bilimlere olan ilginin azalması sonucu, birçok üniversitemizde fizik programlarımızın da kontenjanları boş kalmıştı. Bu durum siz değerli hocalarımın ve fizikçilerin de katkıları ile olumlu süreçlere doğru evrilmiştir."
"Teknolojinin kaynağında fizik bilimi bulunmaktadır"
YKS sonuçlarına da değinen Saraç, "Temel bilimler özelinde gidişatımızın istediğimiz gibi olmadığını görmekteyiz. TYT'de 40 soruda matematik ortalaması tüm adaylarda 5,9, fen bilimleri testinde 20 soruda ise 2,8'dir. Bu tablo bir şeyler söylüyor, demiyorum bu tablo ikaz ediyor, ihtar ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Temel bilimlerin teknoloji ve uygulamanın esası olduğuna vurgu yapan Saraç, "Temel bilimlerin zayıf olduğu bir ülkede ve yükseköğretim sisteminde, nitelikli bilgi üretiminden ve kalkınmadan söz etmemiz mümkün değil. İnsanlığın geleceğini şekillendiren teknolojinin kaynağında fizik bilimi bulunmaktadır." ifadesini kullandı.
2015 yılından önce Temel Bilimler programlarında doluluk oranlarının oldukça düşük olduğuna dikkati çeken Saraç, üç yılda yaptıkları rasyonel kontenjan planlarıyla, doluluk oranlarının yükselmeye başladığını, 2017 yılında temel bilimler programlarına toplam 8 bin 906 öğrenci yerleşirken, 2018 yılında yükselme göstererek toplam 9 bin 507 öğrencinin bu programlara yerleştiğini kaydetti.
Matematik, fizik, kimya ve biyolojinin her birinde öğrenci alan program sayısının arttığını vurgulayan Saraç, şunları söyledi:
"Geçen seneye göre 34 temel bilim programında daha eğitim öğretim süreci başlayacak. Öğrencilerimizin temel bilimlere olan ilgisindeki bu artış yükseköğretimimiz adına gelecek için umut vadetmektedir.
Yükseköğretim sistemimizin bilimsel yapısının ve ülkemizin bilgi temelli gelişiminin zeminini oluşturan, iktisadi ve sosyal kalkınmada etkisi yüksek olan, temel bilimler programlarına ilişkin YÖK'ün başarı bursu uygulaması ile birlikte bu programların tercih edilme oranları da arttı. 2017 yılında biyoloji programına bin 773 öğrenci yerleşmişken, 2018 yılında bin 922 öğrenci, fizik programına 946 öğrenci yerleşmişken 2018 yılında bin 32 öğrenci, kimya programına bin 991 öğrenci yerleşmişken 2018 yılında bin 979 öğrenci, matematik programına 4 bin 196 öğrenci yerleşmişken 2018 yılında 4 bin 637 öğrenci yerleşmiştir.
Bu durum, YÖK'ün üstün değer atfettiği bu programlara ilişkin hassas yaklaşımının sonucudur. Bu programlara yönelik dikkatli kontenjan politikamız pek çok faktörü gözeterek devam edecektir."
Saraç ayrıca, Yükseköğretim tarihinde bir ilk olan YÖK-TEBİP Üstün Başarı Sınıfları projesinin hayata geçtiğini de dile getirdi.
"91 öğrencimiz TEBİP kapsamında burs almıştır"
Türkiye'nin temel bilimler programlarına ilk üç sırada yerleşen öğrenciler için İstanbul Üniversitesi'nde özel bir müfredatla özel sınıflar oluşturulduğunu kaydeden Saraç, öğrencilerin başka üniversitelerin hocalarının da ders vermesiyle farklı kültürleri tanıma, her dönem sosyal bilimler ve güzel sanatlardan ders alma, güçlü bir yabancı dil desteği imkanı bulduğunu ifade etti.
Bu projeyi, temel bilimlerde "geleceğin entelektüel bilim insanı yetiştirme projesi" olarak tanımladıklarına işaret eden Saraç, "91 öğrencimiz TEBİP kapsamında burs almıştır. Bunlardan 28 öğrenci fizik, 24 öğrenci matematik, 22 öğrenci kimya, 17 öğrenci biyoloji programında kayıtlıdır. Öğrencilerimiz aylık 950 lira burs almaktadır. 2018-2019 eğitim öğretim yılında da TEBİP kapsamında eğitime devam edileceği bilgisini de paylaşmak isterim." diye konuştu.
Kongrede, Saraç'a, başarılı öğrencilerin bilim insanı olarak Türkiye'ye kazandırılması amacıyla yaptığı çalışmaları, Türkiye'de temel bilimlerin gelişmesi için YÖK tarafından ilk kez YÖK-Temel Bilimler Programları (TEBİP) üstün başarı sınıflarının açılması ve temel bilimler programlarını okumak isteyen öğrencilere burs sağlanmasından dolayı "Türk Fizik Derneği Özel Onur Ödülü" verildi.
Kaynak: AA