Sınava en fazla katılım, 3 bin 437 adayın başvuru yaptığı Anadolu Üniversitesi'nden geldi. Bu üniversiteyi sırasıyla 1185 adayın başvuru yaptığı İstanbul Üniversitesi, 1100 adayın başvuru yaptığı ODTÜ, 1109 adayın başvuru yaptığı Gazi Üniversitesi ve 1093 adayın başvuru yaptığı Hacettepe Üniversitesi izledi. Adayların bu üniversitelerin öğrencisi ya da mezunu olduğu belirtildi.
Raporun ekindeki listelerde her bir üniversitenin öğrencileri veya mezunlarının e-YDS'de aldıkları puanların ortalamaları ve soruların farklı bölümlerindeki ham puan ortalamalarına yer verildi. Buradaki veriler kullanılarak her bir üniversitenin e-YDS adaylarının performansları hesaplanabiliyor.
Söz konusu tablolar kullanılarak 2017 yılında e-YDS'ye katılan ve aday sayısı 50 ve üzeri olan üniversitelerin e-YDS puan ortalamalarına göre ilk üç üniversite de belirlendi. Buna göre, e-YDS puan ortalaması 84,51 olan Boğaziçi Üniversitesi birinci sırada, 83,26 puan ortalaması olan Koç Üniversitesi ikinci sırada, 80,81 puan ortalamasına sahip ODTÜ ise üçüncü sırada yer aldı.
Her bölgeye e-Sınav merkezi geliyor
Raporun giriş bölümünde görüşlerine yer verilen ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Mahmut Özer, e-Sınav merkezlerinin önemine dikkat çekti.
ÖSYM'nin e-Sınav hizmetini İstanbul, Ankara ve İzmir'deki merkezlerde yürüttüğünü söyleyen Özer, yılda yaklaşık 25 bin adayın bu hizmetten yararlandığını belirtti.
e-Sınav merkezlerinde geçen yıl 10 defa e-YDS İngilizce sınavı yapıldığını ifade eden Özer, 2018 yılında İngilizce sınavlarına ilaveten ilk defa Almanca, Arapça, Fransızca ve Rusça dillerinden de e-YDS gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Bu yıl ilk kez e-ALES sınavlarının da yapılacağını ifade eden Özer, "2019 yılından itibaren e-Sınav merkezlerimizde yaptığımız sınavların sayısını ve çeşitliliğini artırmayı planlıyoruz. Ayrıca e-Sınav merkezlerinin sayısını her bölgede en az bir tane olacak şekilde artırmak da planlarımız arasında yer alıyor" dedi.
Raporda yer alan analiz ve değerlendirmelerin sınavlara yönelik bulgu temelli iyileştirmelerin yapılmasına imkan vereceği gibi sınavları isteyen kurumlar ve politika yapıcılar için de yol gösterici olacağını vurgulayan Özer, bu süreci topluma hesap verebilirliğin de önemli bir parçası olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Kaynak: AA