Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) işbirliğinde, ağırlıklı olarak Onkoloji Hastanelerinde faaliyet gösteren "hastane sınıfları" Türkiye'deki sayılı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinde de yer alıyor.
MEB bünyesindeki öğretmenlerin görev yaptığı, okul müfredatının uygulandığı hastane sınıfları sayesinde, uzun süreli yatarak tedaviye ihtiyaç duyan çocuklar hem okuldan kopmuyor hem de akranlarıyla sosyalleşme imkanı yakalıyor.
Etlik Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bünyesinde, Mart 2023'den itibaren hizmet veren "hastane sınıfı" da serebral palsi (beyin felci) hastalarının yanı sıra 6 Şubat depremlerinde enkaz altında kalan ve çeşitli uzuvlarını kaybeden depremzede çocuklara "okul" oldu.
"300'den fazla çocuğumuz yararlandı"
Hastane sınıfı öğretmeni Sibel Barut, yürütülen çalışmalara ilişkin MEB bünyesinde 27 yıldır sınıf öğretmenliği yaptığını, kuruluşundan itibaren görev aldığı hastane sınıfının ise kendisi için çok özel olduğunu anlattı.
MEB müfredatı kapsamında, birleştirilmiş sınıf uygulamasını yaptıklarını belirten Barut, "Buradaki çocuklarımız çok özel, farklı gereksinimleri var. Bu nedenle her biri için bireysel eğitim planları uyguluyoruz." dedi.
Çocuklarla, derslerinin yanı sıra kişisel gelişimlerine katkı sunan oyunlar oynadıklarını da aktaran Barut, "Hastane sınıfından, kurulduğu günden itibaren yatarak tedavi gören 300'den fazla çocuğumuz yararlandı. Serebral palsili çocuklarımızın yanı sıra 6 Şubat depremleri sonrası hastanede tedavi gören, farklı kliniklerden depremzede çocuklarımıza da hizmet verdik." diye konuştu.
"Evimizde hissettiğimiz tek yer bu sınıf"
Barut, depremzede çocukların çok büyük zorluklarla mücadele ettiğine dikkati çekerek şunları söyledi:
"Depremzede çocuklarımızın çok ciddi travmaları vardı. Yakınlarını kaybeden, kimsesiz kalan, fiziksel kayıpları olan çocuklarımız sınıfta eğitim aldı. Bu nedenle yaşadıkları travmaları hafifletmeye, öncelikle kalplerine girmeye çalıştık. Bu süreç aşıldığında kendi istekleriyle sınıfa gelmeye başladılar ve bana hep 'öğretmenim, kendimizi evimizde hissettiğimiz tek yer bu sınıf' dediler. Bu benim için çok önemli, kıymetliydi. Burası gerçekten ev ortamı gibi, çocuklar sınıfta hem sosyalleştiler hem de birlikte acılarını hafifletmeyi öğrendiler. Konuşmayan çocuklarımız konuşmaya, gülmeyen çocuklarımız gülümsemeye başladı."
Barut, hastane sınıfında ailelerin de çocuklarıyla birlikte eğitimlere katılabildiğini sözlerine ekledi.
Minik depremzedeye sınıf arkadaşları da "şifa" oluyor
Kahramanmaraş merkezli depremlerde 36 saat enkaz altında kalan, annesi-babası ve kardeşini kaybeden, bir bacağı ampüte edilen 7 yaşındaki Mehmet de hastane sınıfının öğrencileri arasında yer alıyor.
Amcasının sahip çıktığı Mehmet, enkazdan çıkarıldığı günden beri konuşma zorluğu çekse de hem tedavisi hem de sınıfta akranlarıyla vakit geçirerek zor günleri geride bırakmaya çalışıyor.
Mehmet, hastane sınıfına sevgisini, "Hastane sınıfını seviyorum, burada resimler yapıyoruz, çok güzel oyunlar oynuyoruz. Bu okul çok güzel." sözleriyle dile getirdi.
"Sınıf, kızıma çok iyi geliyor"
Hastane sınıfına 5,5 yaşındaki kızı Başak'la birlikte katılan anne Sibel Şahin ise Ordu'dan geldiklerini anlatarak, "Kızım üç aydan fazladır hastanede yatıyor. Sınıf etkinlikleri kızıma çok iyi geliyor, burada olmaktan mutluluk duyuyor." ifadesini kullandı.
Serebral palsili 6 yaşındaki Mert Enis Barçın da hastane sınıfına her gün geldiğini belirterek, "Sınıfta arkadaşlarımla oynamayı, boyama yapmayı, bir de şarkı söylemeyi çok seviyorum." dedi.
11 yaşındaki Kerem, hastane sınıfını çok sevdiğini vurgularken, 14 yaşındaki Nadir de "Hastane sınıfında hem ders çalışıyoruz hem de bazen aralarda oyun oynuyoruz. Burayı seviyorum" diye konuştu.