Pandemi nedeniyle eğitimde “hibrit” modele geçilecek. Öğrenciler kısmen yüz yüze kısmen uzaktan eğitim görecek. Bu karar uzun zamandır okullarından ve arkadaşlarından ayrı kalan öğrencileri yakından ilgilendiriyor. Veliler ve öğretmenlerin tutumu, öğrencilerin yeni modele uyumu için büyük önem taşıyor. İlk kez uygulanacak hibrit eğitim modeli beraberinde bazı soruları da getiriyor. Veliler öğrencilere nasıl yaklaşmalı? Öğretmenler derslere olan ilgiyi canlı tutabilmek için ne yapabilir? Öğrencilerin sosyalleşme ihtiyacı nasıl giderilebilir? Hibrit eğitim sürecinde yaşanabilecek sorunlarla ilgili çözüm yollarını Sağlık Bilimleri Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özalp Ekinci TRT Haber’e anlattı.
Öğrencilere umutsuzluk aşılanmamalı
“Bu süreçte bazı öğrencilerimiz uyum zorluğu yaşayabilirler. Ancak bazı temel konularda alınacak önlemlerle süreç rahatlıkla atlatılabilir. Hem aile hem de öğretmenlerin tutarlı ve güven verici tutumlar içinde olmaları, çocukların uyumu açısından büyük önem taşıyor. Öncelikle pandemi nedeniyle yaşanacak değişiklikler ve okulda yüz yüze eğitimin kısıtlı gün ve sürelerde yapılma gerekliliği çocuklara, yaşlarına uygun şekilde anlatılmalı. Aile ve öğretmenin çocuğun sorduğu sorulara aynı doğrultuda yanıtlar vermesi, çocuktaki muhtemel belirsizlik algısını giderecektir. Bazı çocuklar ‘Okula ne zaman tam zamanlı olarak gidebileceğiz, hastalık ne zaman geçecek?’ gibi soruları tekrarlayabilir. Bu tür sorulara hem aile hem de öğretmenler, kendilerinde olabilecek muhtemel olumsuz duyguları yansıtmadan, gerçekçi ve samimi yanıtlar vermeli ve çocuğa umutsuzluk aşılanmamalı.”
Öğretmenlerin motivasyon aşılaması önemli
“Haftada bir ya da iki gün okula giderek de öğretmenler çocuklarla bir bağ ve eğitim motivasyonu oluşturabilir. Yüz yüze eğitimin olabildiğince interaktif şekilde yapılması ve uzaktan eğitim günlerinde de öğretmen-öğrenci etkileşimin olanaklar elverdiğince sürdürülmesi faydalı olacaktır. Uzaktan eğitim günleri için çocuğa ödevler verilmesi ve ödeve uyumun öğretmen tarafından yakın olarak takip edilmesi de yerinde olacaktır. Öğretmenler teknoloji olanakları ile uzaktan olsa bile çocuklarla iletişimi sürdürebilir. Kimi günlerde 5-10 dakika öğretmenle çocuğun görüntülü konuşma yapması motivasyon açısından faydalı olacaktır.”
Çocuklar, akranlarıyla iletişim kurmalı
“Bu dönemde, yüz yüze eğitimin yapılabildiği günlerde çocukların akranları ile sosyal paylaşımlarına ve etkinliklerine ek önem verilmeli. Okul günlerinde spor ya da sanat etkinliklerine yer verilmesi ve bir sonraki okul gününe kadar evden bu etkinliklerle ilgili paylaşımlar yapılması faydalı olabilir. Aşırı teknolojik cihaz kullanımından kaçınılması şartı koşularak çocukların akranları ile uzaktan iletişim kurabilmesine olanak verilmeli. Yine bu dönemde pandemi ile ilgili önlemlere dikkat edilerek, öğretmen kontrolünde 3-4 kişilik gruplar halinde etkinlikler düzenlenebilir. Aile ve öğretmenin, çocuğun akranları ile sosyal bağının gelişimsel ihtiyaçlarına uygun şekilde iş birliği yapması ve çözümler üretmesi de süreci kolaylaştırır.”
Öğrenciler ödüllendirilmeli
“Çocukların uzaktan eğitime uyumunun artırılması için davranış karnelerinin kullanılması faydalı olabilir. Evde uzaktan eğitimin gereklerini yerine getiren ve öğretmenin verdiği ödevleri zamanında yapan çocuklar öncelikle belli semboller kullanılarak (puan, artı gibi) takdir edilmeli. Belli bir hedefe ulaşıldığında ise somut bir ödül verilmeli. Uzaktan eğitim günlerinde uyku saatleri ve teknolojik cihaz kullanımı gibi temel kurallara mutlaka uyulmalı ve aileler bu açıdan çocuklara doğru model olmalıdır.”