Milli eğitim sistemi için tavsiye kararları almak üzere 7 yıl aranın ardından toplanan 20. Milli Eğitim Şurası'nda kurulan "Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği", "Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi" ve "Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi" özel ihtisas komisyonları üyeleri, görüş ve önerilerden oluşan taslak maddeler üzerinde dünkü çalışmalarını tamamladı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer başkanlığında toplanan Şura Genel Kurulu dünkü özel ihtisas komisyonlarında görüşülen 124 madde ile genel kurula sunulan 4 yeni önerinin oylaması yapıldı.
Bakan Özer, oylamanın ardından yaptığı açıklamada, ihtisas komisyonlarında görüşülen ve Genel Kurula gelen 124 maddeden 17'sinin oy çokluğuyla geri kalan maddelerin ise oy birliği ile kabul edildiğini açıkladı.
Yeni yol haritası oluşturulacak
Özer, 20. Milli Eğitim Şurası Genel Kurulu kapanış toplantısındaki konuşmasında, Şura'da alınan kararlarla "eğitimde fırsat eşitliği" çatısı altında "Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği", "Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi" ve "Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi" alanlarında yeni yol haritasının oluşturulacağını söyledi.
Şura kararlarının takipçisi olacağının altını çizen Özer, "Bugün 3 Aralık 2021. 3 Mart 2022 tarihinde 20. Milli Eğitim Şurası'nda alınan kararların uygulanma derecesini tüm paydaşlarımızla paylaşacağız. Bunun sözünü açılış konuşmasında vermiştim. Hakikaten büyük bir keyifle sizlerden gelen önerilerin ne derecede sahada gerçekleştiğini sizlerde görmüş olacaksınız" dedi.
"600'ün üzerinde Şura üyesi aktif bir şekilde süreçlerde yer aldı"
Özer, dün Şuranın komisyon çalışmalarında büyük oranda bulunduğunu ve üyelerle görüştüğünü söyleyerek, şu bilgileri verdi:
"Şunu gördüm, hakikaten çok geniş katılımlı bir şura oldu. 600'ün üzerinde Şura üyesi aktif bir şekilde süreçlerde yer aldı. Şu gösterilmiş oldu, Milli Eğitim Bakanlığı olarak eğitimde fırsat eşitliği ana teması altındaki 3 alanla ilgili herhangi bir ön gündemimiz yok, her türlü görüşe açığız. Çok demokratik, her türlü farklı görüşün söz konusu alanlarla ilgili farklı görüşü dile getirilebilir ve konuşulabilir olmasından büyük bir kıvanç duyuyoruz. Başlangıçta niyetlendiğimiz bu yaklaşımın bu 3 gün içerisinde gerçekleştiğini görmekten büyük bir mutluluk duydum. Çünkü bir tane milli eğitim sistemimiz var ve bu eğitim sisteminin çok daha kaliteli olması, sadece Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizim değil, hepimizin görevi. Hakikaten eğitim bir mutabakat meselesi ve farklı görüşlerin tartışılabilir, eğitimde Türkiye'nin çok farklı noktalarının paydaşlarının bir araya gelebilir olması ülkemizde demokrasinin geleceği açısından da son derece umut verici. Onun için demokratik bir şekilde bu sürecin nihayetlenebilir olmasına vermiş olduğunuz katkılar için de ayrıca teşekkür ediyorum."
Bakan Özer, Şura'da alınan kararların ülkenin ve milletin geleceğine katkı bulunmasını, milli eğitim sisteminin bugünkünden çok daha iyi noktalara taşınmasına katkı vermesini diledi.
"Gerçekleştirilme oranı en yüksek olan Şuralardan biri olacağına inanıyorum"
Genel Kurul'da yapılan oylamanın ardından ise Özer, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Artık Milli Eğitim Bakanlığı olarak çok daha güçlüyüz. Çünkü Şura, Türkiye'nin eğitim ile ilgili müktesebatı olan tüm paydaşlarının tüm sivil toplum örgütlerinin sendikalarının, yükseköğretim kurumlarının, öğrencilerin, velilerin görüşlerini alarak çıkmış olduğumuz bu yeni yolculukta, geliştirilmiş olan politikaların yeniden değerlendirebilme imkanını verdi. Onun için iyi ki karar vermişiz, 20. Milli Eğitim Şurası'nın toplanmasına, iyi ki bugün nihayetlendirebilme imkanına sahip olmuşuz."
"20. Milli Eğitim Şurası'nın gerçekleştirilme oranı en yüksek olan Şuralardan biri olacağına inanıyorum" diyen Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kıymetli öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi alanlarındaki dile getirilen konular ile bir taraftan Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda yıllardan beri dile getirilen sorunların çözümünün yer aldığı yeni bir kanun olması anlamında inşallah kısa sürede hayata geçirilmiş olacak. Belki de hep birlikte tarih yazacağız. Şuralar, bundan sonra düzenli bir şekilde tertip edilebilecek. Şuraları MEB olarak kendimize tehdit olarak değil yol gösterici olarak görüyoruz ve 19. Şura'nın Divan Başkanı olan Milli Eğitim Eski Bakanı Nabi Avcı, bana açılış töreninde bir dolma kalem hediye ederek aslında sembolik bir süreç başlatmış oldu. Hem de konuşmamda değindiğim gibi 21. Milli Eğitim Şurası'nı düzenleyen bakanımıza hediye edeceğim inşallah.
Türkiye, her ne kadar eğitimle ilgili konulara çok odaklanıp negatif bir hava oluşturma eğilimi yüksekken aslında son yıllarda eğitimde okul öncesinden yükseköğretime kadar ne kadar büyük bir dönüşümün, kitleselleşmenin ve evrenselleşmeyi yakalamış olmanın biraz da keyfini çıkartmalı diye düşünüyorum. Bazı değişimler çok hızlı yaşandı. Eğitime fiziki yatırımlar yapılmış ama kalite ihmal edilmiş gibi bir algı oluşuyor ama ben buna kesinlikle katılmıyorum. Eğitime son yıllarda yapılan yatırımlar kalite odaklı yatırımlar."
Bakan Özer, Şuraya katkı veren herkese teşekkür etti.
4 yeni öneri oylamaya sunuldu
Özer, özel ihtisas komisyonlarından gelen 124 maddenin yanında Genel Kurul toplantısı sırasında getirilen 4 yeni öneriyi de okuyarak oylamaya sundu.
Eğitim-Bir-Sen'den 2 genel başkan yardımcısı ile genel sekreter, Şura Başkanlık Divanı'na 2 yazılı öneri sundu. Bu kapsamda, "Okul öncesi öğretim programında çocuğun gelişim düzeyi dikkate alınarak din, ahlak ve değerler eğitimi yer almalıdır." önerisi ile "Kalkınmada, öncelikli ve sosyo ekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde görev yapan öğretmenlere ilave özlük hakları ve teşvikler verilmelidir" önerileri oy çokluğuyla kabul edildi.
Lise öğrencisinin önerisi kabul edildi
Aselsan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencisi İsmet Çağrı Kızılağıl'ın söz alarak önerisini dile getirmesi, Genel Kurul'da renkli görüntülere sahne oldu. Öğrenci Kızılağıl, "Bilgisayar, tablet gibi teknolojik aletlerde öğrencilere vergi indirimi gibi olumlu durumlar sağlanmalıdır" şeklindeki teklifini Bakan Mahmut Özer, Genel Kurula sundu ve öğrencinin önerisi oy birliği ile kabul edildi.
Madde bağımlılığıyla mücadele
Ulusal Strateji Merkezi Başkanı Şule Perinçek ise Genel Kurulda söz alarak, "Uyuşturucunun temel eğitimde yaygınlaştığını hepimiz saptıyoruz. Bir dahaki şurada nasıl tedavi edeceğimizi konuşmamak üzere şimdiden koruyucu bazı önlemlerin müfredata alınması gerektiğini öneriyorum. Yazılı madde olarak vermiştim ama belki farklı olarak uygulamaya konulabilir." diye konuştu.
Bakan Mahmut Özer ise bu öneriye karşılık, "Madde bağımlılığıyla mücadeleyle ilgili çalışmalar yapılması yönünde bir öneriyi alalım." diyerek bu öneriyi oylamaya sundu. Genel Kurul, bu öneriyi oy çokluğuyla kabul etti.
Yaşı küçük özel eğitim öğrencilerinin ders saatlerine ilişkin gelen bir öneri ise Genel Kurulda reddedildi.
"Şura kararlarına canı gönülden katılıyoruz"
Şura Genel Kurulunda söz alan Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurul Üyesi ve Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın detaylarını açıkladığı Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun öğretmenlere hayırlı olmasını diledi.
Şurada alınan tüm kararlara canı gönülden katıldıklarını ifade eden Pehlivanoğlu, "Bunların takipçisi olmanız Bakanlık olarak büyük sorumluluk. Çünkü maalesef ülkemizdeki en büyük sorunlardan bir tanesi hesap verilebilirlikle ilgili olan sorundur. Bunun kamuoyunda şeffaf paylaşılması da önemlidir" sözlerini kullandı.
4 yeni öneri kabul edildi
Oylama sonucu yeni 4 maddenin daha kabul edilmesiyle birlikte toplam 128 madde, 20. Milli Eğitim Şurası tavsiye kararı olarak kayıtlara geçti.
Özer, Genel Kurulu'n ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Şurayı başarılı bir şekilde tamamlamaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.
Bakanlığın şurada alınan kararları emanet olarak aldığını ve hızlı şekilde gözden geçirip uygulamaya geçirmek için de her türlü çabayı sarf edeceklerini bildiren Özer, "Şuranın açılışında deklare ettiğim gibi alınan kararların tamamının gerçekleştirme oranını her 3 ayda bir hem değerli Şura üyelerimizle hem de tüm kamuoyuyla paylaşacağız" dedi.
"Uygulanma, yaptırım zorunluluğu yoktur"
Özer, "Okul öncesi eğitimde din eğitimi verilmesine yönelik maddenin okul öncesi eğitim komisyonlarında kabul edilmediği belirtiliyor, bu madde hakkında değerlendirmeniz ne olur?" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Buradaki önerinin doğruluğunu ve yanlışlığını Milli Eğitim Bakanı olarak tartışamam. Bildiğiniz gibi Şura kararları, tavsiye niteliğindeki kararlardır. Uygulanma, yaptırım zorunluluğu yoktur. Milli Eğitim Bakanlığının en yüksek danışma kurulu olarak Şuranın aktif olarak bizim belirlediğimiz önceliklerde çalışmasını istedik. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı olarak Şurada gerek oy birliği gerekse oy çokluğuyla kabul edilen tüm kararları yeniden değerlendireceğiz, belirlemiş olduğumuz eğitimde fırsat eşitliği çerçevesinde alt başlıklarda gerekli yerlere dercedip ona göre yol haritamızı çıkaracağız. Yani burada alınan her kararı, Milli Eğitim Bakanlığı benimsediğimiz, reddettiğimiz veya kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor."