Asrın felaketinin ardından yara alan kentlerin başında Hatay yer alıyordu.
Büyük yıkıma uğrayan şehir, aradan geçen 1,5 yılın ardından ise toparlanmaya başladı.
Şehrin yeniden ayağa kalkmasında o dönem bölgeyi terk eden insanların geri dönmesi de önemli rol oynarken, Hatay’ı hiç terk etmeyen insanların da sayısı azımsanmayacak düzeyde.
Evini, yurdunu terk etmeyenlerden birisi de öğretmen Melahat Ayaz.
Antakya ilçesi İncirli köyünde doğup büyüyen Melahat öğretmen, depremin ardından farklı bir şehirde mesleğini yapmak yerine kendi köyündeki çocuklarla birlikte yaraları sarmayı tercih etti.
Bu kararını “Buradaki çocukları en iyi ben anlarım diye düşünüyorum” diye açıklayan Melahat Ayaz, çocuklara depremin kötü anılarını unutturmak istediğini anlattı.
“Bir gün önce 5,1’lik bir deprem yaşıyorduk. Ertesi gün okula gelip halay çekiyorduk."
Şeker, çikolata gibi gelen en ufak hediyede çocukların inanılmaz mutlu olduğunu, onların psikolojilerinin yetişkinlere göre daha güçlü olduğunu söylüyor Melahat öğretmen.
Çocukları sadece derslerinde başarıya ulaştırmayı değil, hayata hazırlamayı da istediğinin altını çizen Melahat Ayaz;
“Çocuklara bir ödev verdim. Ailelerinize ev işlerinde yardım edeceksiniz. Erkek öğrencilerim 'Bulaşık yıkamak kız işi' diyordu. Bunu kırıp sorumluluk bilincinin daha çok farkına varırlar diye düşündüm.”
Meslek hayatının ikinci Öğretmenler Günü'nü kutlayan Melahat Ayaz, öğrencileri tarafından geçtiğimiz yıl yapılan sürprizi görünce çok duygulandığını ifade etti.
“'Öğretmenim gözünüzü kapatır mısınız?' demişlerdi. Masanın üzerine bana yazdıkları mektuplar vardı ve çiçeklerle donatmışlardı. Çok duygulanıp çok mutlu olmuştum. Karşınızda sizi seven kalpler var.”