Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2020-YKS) Yerleştirme Sonuçları Raporu hazırlandı.
Rapora göre, bu yıl YKS'ye başvuran aday sayısı 2 milyon 500 bine yaklaştı. 14 yıl önce 2006'da ÖSYS'ye başvuran aday sayısı 1 milyon 678 bin 383 iken, 2017'de bu sayı 2 milyon 265 bin 844, YKS'nin uygulamaya girdiği 2018'de 2 milyon 381 bin 412, 2019'da 2 milyon 528 bin 31, 2020'de ise 2 milyon 436 bin 958 oldu.
2006 yılı baz alınarak başvuran aday sayıları değerlendirildiğinde, 2017 yılında yüzde 35, 2018'de yüzde 42, 2019'da yüzde 51, 2020'de yüzde 45 oranında aday sayılarında artış yaşandı.
Sayılarla YKS başvuruları
2019 YKS'ye başvuran aday sayısı 2 milyon 528 bin 31 iken bu yıl için başvuran aday sayısı 2 milyon 436 bin 958 oldu. Geçen sene lise son sınıf düzeyinde, YKS'ye 983 bin 701, bu yıl 894 bin 187 aday başvurdu.
Bununla birlikte, YKS'ye başvuran adaylar içinde daha önce bir programa yerleşmiş olan aday sayısı 2018 YKS'de 397 bin 614 iken, 2019-YKS'de 374 bin 795'e, bu yıl ise 335 bin 347'ye geriledi.
Daha önce bir programa yerleşen ve öğrenciliği devam edenlerin tekrar sınava başvuru sayısında "artışın" değil "azalışın" gözlemlenmesi, 2018'de uygulamaya konulan YKS ile yerleşen öğrencilerin önceki yıla göre bulundukları programlardaki memnuniyet oranında bir iyileşme gerçekleştiğini ve bunun bu yıl da devam ettiğini gösterdi. Bu veriler, YÖK'ün rasyonel kontenjan planlamasının başarısını ortaya koydu.
Kontenjanlar arttı
Bu yıl örgün öğretim programlarına 838 bin 221 kontenjan tahsis edildi. 2006 ile 2020 yılları kıyaslandığında yükseköğretime talep (başvuran sayısı) bağlamında 2020 yılı için artış yüzde 45, arz (kontenjan sayısı) bağlamındaki artış yüzde 108 oldu. Bu da Türkiye'de yükseköğretime erişimin artık bir sorun olmaktan çıktığını, yükseköğretime erişimin tatminkar bir düzeye ulaştığını gösterdi.
Önlisans ve lisans programlarında toplam kontenjan, 2006'da 402 bin 155 iken, 2017'de 910 bin 671, 2018'de 839 bin 490, 2019'da 824 bin 694, 2020'de ise 838 bin 221 oldu.
MYO'lardaki doluluk oranlarında yaşanan artış bu sene de güçlü şekilde devam ederken, geçen sene 33 bin 66 olan boş kontenjan sayısı, bu sene de azalışını sürdürerek 30 bin 387 oldu.
Önlisans programlarına 2019'da 343 bin 874 aday yerleşmişken, bu yıl önlisans programlarına yerleşen aday sayısı 349 bin 785 olarak gerçekleşti. Lisans programları için de aynı olumlu tablo söz konusu oldu. 2019'da lisans programlarına yerleşen aday sayısı 409 bin 587 iken bu yıl yerleşen sayısı, 431 bin 380 oldu.
Yerleşen sayılarında artış
2019'da örgün öğretim programlarına yerleşen toplam aday sayısı 753 bin 461 iken bu yıl 781 bin 165'e yükseldi. 2020 YKS yerleşme sonuçlarında yerleşen aday sayılarında görülen artış, yapılan kontenjan planlamalarının doğruluğunu bir kez daha teyit etti. 2018, 2019 ve 2020 yılları kıyaslandığında, bu yıl hem lisans hem de önlisans programlarına yerleşen aday sayılarında çok açık bir artış gerçekleşti.
Örgün programlarda 2019 yılı boş kontenjanı 71 bin 233 iken, 2020 yılı boş kontenjanı ise büyük oranda düşerek 57 bin 56 oldu. 2020 yılı kontenjanında bir önceki yıla göre artış olmasına rağmen doluluk oranlarındaki artışın sürmesi, YÖK'ün kontenjan planlamasının artık istikrar kazanan olumlu bir zeminde olduğunu ve rasyonel kontenjan planlamasının en önemli göstergesi oldu.
Tercih yapan her 100 adayın 80'i artık üniversiteli
2019'da tercih yapma hakkı bulunan aday sayısı 1 milyon 761 bin 394, 2020'de ise 1 milyon 745 bin 642 oldu. Tercih yapan aday sayısı geçen sene 1 milyon 113 bin 640 iken bu sene 1 milyon 151 bin 632 olarak gerçekleşti. Bu yıl tercih yapan her 100 adayın 80'i üniversiteli oldu. Gerek bu sonuç, gerekse tercih yapan aday sayısının geçen seneye göre yüksek olması olumlu bir gelişme olarak nitelendirildi.
Yerleşme sayıları
2017'de toplam yerleşen sayısı 696 bin 288 iken, yerleşen sayısı YKS'nin ilk senesi olan 2018'de 710 bin 982'ye, ikinci senesi olan 2019'da 753 bin 461'e, üçüncü senesi olan 2020'de ise 781 bin 165'e yükseldi.
Yerleştirme sonuçlarına göre, 2017'de boş kalan kontenjan sayısı 214 bin 383 iken 2018'de bu sayı büyük bir azalma göstererek 128 bin 508 oldu. Bu sayı 2019'da gerileyişini sürdürerek 71 bin 233'e, 2020'de ise daha da gerileyerek 57 bin 56'ya düştü.
Doluluk oranlarında büyük başarı
Program kontenjanlarında yapılan rasyonel planlamalar sonucunda 2017'de yüzde 76,46 olan programlardaki doluluk oranı, 2018'de yüzde 84,69'a, 2019'da yüzde 91,36'ya, 2020'de ise 93,19'a yükseldi. Devlet üniversitelerindeki doluluk oranı yüzde 95,77, vakıf üniversitelerinde ise yüzde 85,75 oldu.
Geçen seneye kıyasla boş kontenjanlarda 14 bin 177, YKS'nin ilk defa uygulandığı yıla göre ise 71 bin 452 azalma sağlandı. Yapılacak "Ek Yerleştirme" ile yükseköğretimde 2020 yılı kontenjan doluluk oranının daha da artması bekleniyor.
Geçen sene, ikinci kez başarıyla uygulanan YKS'nin üçüncü yılında da olumlu sonuçlar verdiği görüldü. 2017'den bu yana doluluk oranları kıyaslandığında doluluk oranının yüzde 95'e yaklaştığı ve boş kontenjanlarda ise önemli düzeyde bir azalma olduğu, bu konuda ciddi bir iyileşme sağlandığı gözlemlendi. Bu sonuç, YÖK'ün kamuoyu önünde yeni sistemin doluluk oranlarına olumlu katkı sağlayacağı yönündeki bilimsel zemine dayalı açıklamalarını ve öngörülerini güçlü bir şekilde doğruladı.
YÖK Başkanı Yekta Saraç, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Bu yıl da geçen yıl gibi devlet, vakıf, KKTC üniversitelerimizde, lisans, ön lisans, örgün, açıköğretim programlarımızda, bütün başlıklarda ve kategorilerde 'doluluk oranları' önemli kabul edilecek bir düzeyde artmıştır" açıklamasını yaptı.
3- Bu yıl da geçen yıl gibi, Devlet, Vakıf, KKTC üniversitelerimizde, lisans, önlisans, örgün, açıköğretim programlarımızda, bütün başlıklarda ve kategorilerde “doluluk oranları” önemli kabul edilecek bir düzeyde artmıştır.
— M. A. Yekta Saraç (@yekta_sarac) August 26, 2020
Boş kontenjan sayısı
2018'de boş kalan 128 bin 508 toplam kontenjanın 38 bin 822'si önlisans programlarında olurken, bu rakam 2019'da 33 bin 66'ya, bu yıl 30 bin 387'ye düştü. 2018'de 89 bin 686 olan lisans programlarındaki boş kontenjan, 2019'da 38 bin 167'ye, bu yıl ise 26 bin 669'a düştü. Önlisans programlarında azalma görüldüğü gibi lisans programlarında da boş kalan kontenjanların sayısı geçen seneye göre 11 bin 498 azaldı.
2018'de toplam kontenjanın yüzde 15,3'ü, 2019'da yüzde 8,6'sı boş kalmış iken bu oran, bu yıl yüzde 6,8'e düştü. Bu veri boş kontenjan konusunda çok ciddi bir iyileşmenin olduğunu, artık bu konunun sistemi zorlayan bir problem olmaktan çıktığının göstergesi oldu.
2020'de, 2019'a göre devlet üniversitelerinde, vakıf üniversitelerinde, KKTC üniversitelerinde ve diğer ülke programlardaki her kategoride doluluklar arttı. Bu başarının diğer bir sağlamasının, devlet, vakıf, KKTC'de tüm kategorilerde yerleşen sayısının da artması şeklinde rapora yansıdı. Doluluk artarken, aynı zamanda yerleşme sayısında da artış görüldü.
Boş kontenjan sayılarında devlet, vakıf, KKTC'deki üniversiteler olmak üzere tüm üniversite türlerinde iyileşme görülmekle birlikte, devlet üniversitelerindeki iyileşme oransal olarak dikkat çekici oldu. 2019'da boş kalan kontenjanlarda devlet üniversitelerinin payı yüzde 55,9 iken bu sene bu oran azalarak yüzde 48,8 olarak gerçekleşti. Vakıf, KKTC ve diğer ülkelerdeki üniversitelerin 2019'da boş kalan kontenjanlardaki payı yüzde 44,1 iken bu sene bu oran yüzde 51,2 oldu.
İlk yerleştirmelerde doluluk oranı yüzde 94'ü geçti
İlk yerleştirmelerde; 2019 lisans programlarının toplam doluluk oranı yüzde 91,47 iken 2020'de bu oran yüzde 94,18'e çıktı. Aynı durum önlisans programları için de geçerli oldu, bu yıl önlisans programlarının da doluluk oranı arttı ve yüzde 92 olarak gerçekleşti. Devlet, vakıf, KKTC'deki üniversitelerin hem lisans hem de önlisans programlarındaki yerleşen sayılarında ciddi bir artış görüldü.
YÖK'ün raporunda, taban başarı sıralaması şartı aranan bazı programlarla ilgili bilgilere yer verildi. Buna göre, tıp programlarında geçen yıl toplam 15 bin 398 kontenjanın 15 bin 309'u doldu, dolmayan kontenjanların KKTC üniversitelerinde olduğu görüldü. 2020'de ise 16 bin 818 kontenjanın 16 bin 771'ine yerleştirme yapıldı.
Hukuk programı
Hukuk programında 2019 yılında toplam 16 bin 340 kontenjanın 15 bin 721'i dolmuş, 619'u boş kalmıştı. Bu boş kontenjanlar, vakıf ve KKTC üniversitelerindeydi. Bu yıl ise 16 bin 580 olan kontenjanın 15 bin 71'ine yerleştirme yapıldı. Dolmayan 1509 kontenjanın 1051’i vakıf, 380’i KKTC, 78’i ise devlet üniversitelerinde bulunuyor. Raporda, bu durumla ilgili şu sözlere yer verildi:
"Bu sonuç, bu sene hukuk programlarında başarı sıralaması şartının 190 binden 125 bine çekilmesinden kaynaklanmaktadır. Sistemin, kendi içine yedirilen başarı sıralaması şartı ile kontenjanları artık kendisinin ayarlamaya başladığının göstergesidir. Yargı Reformu çerçevesinde başta Adalet Bakanlığımız olmak üzere Barolar Birliği, hukuk fakülteleri ve konunun ilgili bütün taraflarınca başarı sıralaması şartının daha yukarı çekilmesi yönünde görüş ifade edilmiş ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da Yükseköğretim Kurulundan bu yönde bir düzenleme yapması talep edilmişti. Kamuoyunun da desteklediği başarı sıralaması şartındaki iyileştirme, kalite açısından girdi esaslı olumlu sonuçlar üretecektir."
Mimarlık ve öğretmenlik
Mimarlık programında 2019'daki 8 bin 783 kontenjanın 6 bin 561’i doldu, dolmayan 2 bin 222 kontenjan, sırasıyla vakıf, KKTC ve devlet üniversitelerindeydi. 2020 yılında 8 bin 132 kontenjanın 6 bin 412'si doldu ve dolmayan kontenjanlar 2 bin 222'den 1720'ye geriledi. Boş kontenjanların, 827'si vakıf, 537'si devlet, 307'si KKTC üniversitelerinde yer aldı.
Öğretmenlik programlarında ise 2019'da toplam 42 bin 838 kontenjanın 2 bin 177'si boş kalırken, 2020'de 43 bin 501 kontenjanın 42 bin 592'si doldu ve 909'una yerleştirme yapılamadı.
Mühendislik
Raporda, 2019'da başarı sıralaması şartı dolayısıyla mühendislik programlarında 16 bin 930 boş kontenjan kaldığı ve böylece mühendislik eğitimi için yeterli temel bilgisi bulunmayan öğrencilerin buraya girmesinin mümkün olmadığı, 2020'de ise mühendislik programlarında belirlenen kontenjanın 11 bin 904'ünün boş kaldığı belirtilerek, şu değerlendirme yapıldı:
"Geçen seneki durum üzerine, mühendislik programlarıyla ilgili yapılan analiz ve planlama sonucu bu sene boş kontenjanlarda ciddi oranda düşüş gerçekleşmiştir. Bu iyileşmenin önümüzdeki yıl daha güçlü şekilde gerçekleşmesi için çalışma ve düzenlemeler devam edecektir. Bu iyileşmenin bir plan çerçevesinde ve tedrici olarak gerçekleşmesinde yarar görülmektedir. Mühendislik programlarında 40 soru üzerinden bazı testlerde yüzde 10 ham başarı gösteremeyen öğrencilerin mühendislik fakültesine yerleşmesi ihtimali düşünüldüğünde başarı sıralama şartının ne denli önemli ve anlamlı bir işlevi olduğu da ortaya çıkmaktadır."
Raporda, bu programlara ilişkin, "Mühendislik programlarındaki bu durumu, yapılacak girişim ve düzenlemeler ile klasik mühendisliklerin dönüşümü/evrimi ve yeni nesil mühendislikler için bir fırsat olarak değerlendirmek de mümkündür. Bununla birlikte yetkin/yüksek mühendislik için meslek icra sınavının yapılmasının bu programların eğitim ve öğretim düzeyine ve kalitesine büyük katkı sağlayacağı düşünülmektedir." ifadelerine yer verildi.
Başarı sıralaması şartı veren bölümler
Bu sene başarı sıralaması şartı uygulanmaya başlayan diş hekimliği programında 7 bin 913 toplam kontenjanın 267’si boş kaldı. Dolmayan 267 kontenjanın 17'si vakıf, 95'i KKTC üniversitelerinde yer aldı.
İlk kez başarı sıralaması şartı uygulanmaya başlanılan eczacılıkta ise 3 bin 972 toplam kontenjanın 3 bin 925'i doldu. Boş kalan 47 kontenjanın KKTC üniversitelerinde olduğu görüldü.
Açık öğretim programları
Örgün öğretimdeki doluluk oranlarına ilişkin olumlu ve parlak tablonun açık öğretim için de geçerli olduğu vurgulanan raporda, 2018'de açık öğretim programlarında doluluk oranının yüzde 73,83, 2019'da yüzde 85,41, bu yıl ise yüzde 91,42 olarak gerçekleştiği belirtildi.
Temel bilimler programları
Rapora göre, biyoloji programındaki 2 bin 79 kontenjana 2 bin 78 öğrenci yerleşti ve doluluk yüzde 99,3’ten yüzde 99,95'e yükseldi.
Fizik programındaki1405 kontenjana 1404 öğrenci yerleşti ve doluluk yüzde 95,77'den yüzde 99,93'e ulaştı.
Kimya programındaki 2 bin 254 kontenjana 2 bin 254 öğrenci yerleşti ve doluluk yüzde 99,68'den yüzde 100'ü buldu.
Matematik programındaki 5 bin 298 kontenjana 5 bin 298 öğrenci yerleşti ve doluluk yüzde 99,70'den yüzde 100'e çıktı.
Bu kapsamda, 2019'da temel bilimler programlarına toplam 10 bin 329 öğrenci yerleşirken, 2020'de sayı 11 bin 34 oldu. Programların dördünde de doluluk çok yüksek olmakla birlikte özellikle kimya ve matematik programlarındaki doluluk oranı, en fazla talep gören tıp programıyla yarışır duruma geldi.
Felsefe programları
YÖK Destek bursları kapsamında burs verilen programlar arasına bu yıl felsefe programı da dahil edilmişti.
Felsefe programında 2019'da yerleşen sayısı 2 bin 248, boş kontenjan ise 501 iken, bu yıl yerleşen sayısı 2 bin 594, boş kontenjan ise 28 oldu. Bu kapsamda, 2019 doluluk oranı yüzde 81,69 iken, bu yıl yüzde 98,93 olarak gerçekleşti.
YÖK Destek Bursları kapsamında desteklenen programlar arasında yer alan su ürünleri mühendisliği programına ise 2019'daki 347 olan kontenjana 201 aday yerleşti. 2020 yılı için ise toplam kontenjan 363, yerleşen aday sayısı 358, boş kontenjan sayısı ise 5 oldu.
YKS değerlendirmesi
Raporda, YKS'ye ilişkin şu değerlendirmeler yer aldı:
"Küresel salgın döneminde yükseköğretim sistemleri çok güçlü ülkeler de dahil hemen her sistem çalkantı yaşarken ülkemizde sorunsuz olarak gerçekleştirilen 2020 YKS'nin verilerinin, istikrar içinde bir süreç ile gelişme ve iyileşmeyi göstermesi, YÖK’ün isabetli kararlarına, yükseköğretim sistemimizin sağlamlığına ve üniversitelerimize duyulan güvenin önemli bir göstergesidir. Bu sene olağanüstü şartlarda sınava giren öğrencilerimiz üzerindeki gerginliği azaltmaya yönelik olarak sınav süresini uzatmamızın sonuçlarının olumlu olduğunu düşünmekteyiz. Ayrıca AYT ile puan havuzlarını genişletmiştir. Bu her iki düzenleme sistemsel bir değişiklik olmayıp sadece bu sene sınava giren öğrenciler için geçerlidir."
Türkiye'de kimi zaman basına aksettiği şekilde üniversiteye giriş sisteminin sıklıkla değişmediğine işaret edilen raporda, "10 yıl sonunda, tekrar edilegelen ve doğruymuşçasına sunulan yanlışın aksine, bir defa değişmiştir. Üç yıl önceki bu değişiklik de tekamül yolunda olmuştur. Diğer bir ifadeyle 13 yıllık bir zaman zarfında bir defa sistem değişikliği olmuştur. Sınav sisteminin sık sık değiştiği şeklindeki gerçek dışı ifadelerin kimi sahiplerinin eğitim öğretim adına konuşması ve bir kısmının da akademik unvanlarının bulunması ayrıca düşündürücüdür" denildi.