Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, hafta sonu gerçekleştirilecek olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Sınava girecek tüm adaylara başarılar dileyen Özvar, onlara şöyle seslendi:
"Her birinizin hayallerinize doğru emin adımlarla ilerlemesini temenni ediyorum. Unutmayın, sınavlar sadece birer basamaktır, gerçek başarı hayatınızın her alanında kendinizi geliştirirken elde edeceğiniz deneyimler ve bilgilerle şekillenir. Yükseköğretim Kurulu olarak, her adımda öğrencilerimizin yanında olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Her bir üniversite öğrencimiz gelecekte ülkemizin gelişimine katkı sağlayacak olan değerli bireylerdir. Bu yolda tüm değerli öğrencilerimizin yanınızda olmaktan gurur duyuyor ve başarılarını en içten dileklerimle destekliyorum. 208 üniversitemiz Türkiye’nin yeni yüzyılını inşa edecek öğrencilerini beklemektedir. Öğrencilerimiz istihdam konusunda kaygılanmadan kendilerini en iyi şekilde yetiştirmeye çabalasınlar. Çağın mesleklerine yönelik programlar açtık, açmaya devam ediyoruz. Üniversitelerimiz de öğrencilerimizin kendi alanlarıyla ilgili yetkinliklerini artıracak programları açıyor. Öğrencilerimizin hangi bölümü okurlarsa okusunlar bilişim yapay zeka ve programlama ile uğraşsınlar ve tek bir programdan ziyade iki program ve yan dal yapmalarını tavsiye ediyorum. Dijital okuryazarlık ve kodlama ve yazılım alanlarını her bölümdeki öğrencilerimizin ilgi duymasını bekliyoruz."
"Öğrencilerimize farklı programları da değerlendirmelerini tavsiye ediyorum"
Öğrencilere sınav sonrası süreçle ilgili olarak da tavsiyelerde bulunan Özvar, "Öğrencilerimizin tercih yaparken, sadece yaygın olarak bilinen programları değil, bunların dışında kalan programları da araştırarak tercih yapmaları onlara yeni fırsatlar sunabilecektir. Özellikle Yükseköğretim Kurulu olarak üniversite-sanayi iş birliği kapsamında bazı programlarda öğrencilerimize burs, staj ve mezuniyet sonrası istihdam konularında avantajlar sunmaktayız. Örneğin, yapay zeka mühendisliği, petrol doğalgaz, açık deniz mühendisliği, harita ve geomatik mühendisliği, madencilik, tekstil ve deri mühendisliği gibi bölümleri seçen öğrencilerimize staj, burs veya istihdam konularında destek sunmaktayız. Aday öğrencilerimize farklı programları da araştırarak, kendilerine fayda sağlayacak alternatifleri de değerlendirmelerini tavsiye ediyorum." dedi.
"YKS, başarıya dayalı sıralama sınavına dönüşmüştür"
Yükseköğretime olan talebin bir karşılığı olarak, 2022’den itibaren YKS'de baraj uygulamasını kaldırdıklarını hatırlatan Özvar, "Yaptığımız bu düzenlemeyle YKS bir eleme sınavı olmaktan çıkmış, başarıya dayalı sıralama sınavına dönüşmüştür. Bunun yanı sıra sınav sürelerinin uzatılmasıyla öğrencilerimizin yaşadığı stres de azalmıştır. Barajın kaldırılmasıyla daha da önemlisi gerek ön lisans gerekse lisans programlarını tercih edecek adayların sayısı artmıştır. Tercih havuzu büyüdükçe kalite yükselmiştir." dedi.
"Gençlerimizin geleceği parlak endişe ve kaygıdan uzak olsunlar"
Türkiye’nin 208 üniversitesi ile Türkiye’nin yeni yüzyılını inşa edecek öğrencilerini beklediğini kaydeden Özvar, "Öğrencilerimiz istihdam konusunda kaygılanmadan kendilerini en iyi şekilde yetiştirmeye çabalasınlar. Üniversitelere yeni gelecek öğrencilerimiz Türkiye yüzyılını inşa edecek öğrencilerdir. İstihdam konusunda kaygılanmadan kendilerini en iyi şekilde yetiştirmeye çabalasınlar. Gençlerimizin geleceği parlak endişe ve kaygıdan uzak olsunlar." şeklinde konuştu.
"Başvuru sayılarında artış var"
Özvar, yükseköğretime olan talebin bir karşılığı olarak YKS'de baraj uygulamasını kaldırdıklarını hatırlatarak, "Bu kararın hemen ardından sınava giren aday sayısında %24 oranında büyük bir artış yaşandı. Bu yıl da aynı yoğun talebi görerek, yükseköğretime olan ilgi ve talebin aslında ne denli büyük olduğunu bir kez daha gözlemlemiş olduk. Geçtiğimiz yıl ile karşılaştırırsak, başvuru sayılarında bu yıl yaklaşık yüzde 9’luk bir artış görüyoruz. Bu durum bize yükseköğretime olan talebin artarak devam ettiğini göstermektedir." dedi.
Sınava girecek adaylardan baraj kaygısı taşımadan yalnızca sınava odaklanmalarını isteyen ve bu sayede sahip oldukları potansiyelleri en üst seviyede ortaya koymalarını beklediğini ifade eden Özvar, şöyle devam etti:
"Baraj uygulamasının kalkmasıyla birlikte, tercih yapacak aday sayısında belirgin bir artış gerçekleşti. Daha fazla sayıda aday tercih yapabilme imkânı elde etti ve üniversiteye kabul edilme şansları arttı. Yükseköğretimin yalnızca bir meslek ve eğitimsel kazanımı olmadığının, dahası tüm bunları da içeren bir ‘yükseköğretim kültürünün’ olduğunun bilincinde olarak, aldığımız kararla daha çok gencimizin bu kültüre erişimini sağlamaktayız. Gençlerimizin arzu ettiği alanlarda ve üniversitelerde eğitim alma şansını artırmak bizlerin en önemli önceliklerindendir. Bu sayede her bir gencimizin, ilgi duyduğu alanlarda yeteneklerini en iyi şekilde geliştirebileceği bir üniversiteye yerleşme fırsatı bulabilecek. Bizler de hem üniversite adaylarımızın hem de öğrencilerimizin beklentilerine karşılık verebilmek ve hedeflerini gerçekleştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
"Üniversite eğitimi, bireye sosyal, siyasal ve kültürel açıdan da katkılar sunmaktadır"
Geçen yıl yine Temel Yetenek Testinin süresini de 135 dakikadan 165 dakikaya çıkararak öğrencileri bu konuda da motive ettiklerini belirten Özvar, "İnanıyorum ki, öğrencilerimiz, alacakları puanlarla güzel bölümlere yerleşeceklerdir. Geçtiğimiz yıl ek kontenjanların da dolmuş olması bunun en güzel göstergesidir." ifadesini kullandı.
Özvar şöyle devam etti:
"Baraj uygulamasının sonlanmasıyla ve sınav süresinin uzatılmasıyla birlikte sınava girecek olan öğrencilerimizin yaşadıkları kaygıları büyük oranda ortadan kaldırma imkanına kavuşmuş olduk. Buna bağlı olarak, sınava girecek olan öğrencilerimizin baraj kaygısı taşımadan yalnızca sınava odaklanmalarını istiyor ve bu sayede sahip oldukları potansiyelleri en üst seviyede ortaya koymalarını bekliyorum.
Yükseköğretime katılımın hem ülkemizde hem de dünyada mesleki, akademik ve sosyal kazanımlar açısından büyük önemi bulunduğunu biliyoruz. Üniversite eğitimi, bireye yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal, siyasal ve kültürel açıdan da katkılar sunmaktadır. Bu nedenle, her bireyin üniversiteye erişiminin hayati bir öneme sahip olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bizler de yükseköğretime olan erişimi artırmak ve daha kapsayıcı bir yükseköğretim anlayışı oluşturmak için veri temelli adımlar atmaya devam ediyoruz."
"Depremzede öğrencilere 24 bin 641 ek kontenjan ayrıldı"
Deprem felaketinin meydana geldiği 6 Şubat 2023 tarihi itibarıyla depremden etkilenen iller ile Sivas’ın Gürün ilçesinde ikamet eden adaylar için bu yıl YKS’de ek bir kontenjan tanımladıklarını kaydeden Özvar, bu kapsamda, depreme maruz kalan illerde bulunan devlet üniversitelerinde, YKS ile öğrenci alan programlarda, mevcut kontenjanın dışında ilave yüzde 25 kontenjan ayrılmasını kararlaştırdıklarını belirtti. Özvar, ayrıca vakıf üniversitelerinde de her bir programda 1’er burslu kontenjan ayrıldığını ifade ederek, "Böylece 21 bin 215’i devlet, 3 bin 426’sı vakıf olmak üzere depremzede öğrencilerimize toplamda 24 bin 641 ek kontenjan ayırmış olduk." dedi.
Depremzede adayların, ÖSYM tarafından belirlenen tercih sayısınca arzu ettikleri programlara hem depremzedelere ayrılan ek kontenjanlar üzerinden hem de genel kontenjandan tercih yapabileceklerine işaret eden Özvar şöyle devam etti:
"Depremzedelerimize tanımlı bu ek kontenjan, deprem bölgesinde yer alan Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji, Adıyaman, Çukurova, Dicle, Fırat, Gaziantep, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji, Harran, Hatay Mustafa Kemal, İnönü, İskenderun Teknik, Kahramanmaraş Sütçü İmam, Kahramanmaraş İstiklal, Kilis 7 Aralık, Malatya Turgut Özal, Osmaniye Korkut Ata, Sivas Bilim ve Teknoloji ile Sivas Cumhuriyet olmak üzere 18 üniversitemizi kapsıyor. Bu vesileyle depremin meydana getirdiği yıkıcıyı etkiyi yükseköğretime erişim adına bir nebze olsun kolaylaştıracağımız inancındayız. "
"34 yaş üstü kadınlara ilk kez ek kontenjan ayrıldı"
Özvar, 34 yaş ve üzerindeki kadınlardan geçmişte yükseköğretim fırsatlarından mahrum kalanlara yönelik üniversiteye girişte kolaylık sağladıklarını belirten Özvar, “Onlar için üniversitelerde ilk kez ek kontenjan ayırdık. Bu kapsamda 34 yaş ve üzeri kadınlar için 8 bin 105’i lisans, 12 bin 937’si ön lisans olmak üzere toplamda 21 bin 42 kontenjan ayrılmış durumdadır." ifadelerini kullandı.
Bu önemli adım ile geçmişte yükseköğretim imkanlarından faydalanamayan kadınlara da eşit bir şekilde bu imkanların sunulmasını hedeflediklerini anlatan Özvar, "Eşitlik ve kapsayıcılık prensipleri doğrultusunda, her bireyin potansiyelini gerçekleştirebilmesi için elimizden geleni yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. 1 Ocak 2023 itibarıyla 34 yaşını tamamlamış kadınlarımızın üniversiteye yerleşmesini sağlamak için ayırdığımız kontenjan sayesinde, toplumumuzun genelinde daha kapsayıcı bir yükseköğretim anlayışının güçlenmesine de katkı sunulacaktır." dedi.
Kontenjanlar
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, üniversitelerin bu yılki kontenjanlarına ilişkin de şu açıklamayı yaptı:
Kontenjan planlarımızda hem çağın gerekliliklerini hem de toplumsal ihtiyaçları bilhassa gözetiyoruz. Bu sene örgün öğretimde önlisans programlarımız için 388 bin, lisans programlarımız için 465 bin olmak üzere toplam 853 bin kontenjan belirlenmiştir. Bu kontenjanların yaklaşık yüzde 21’i vakıf yükseköğretim kurumlarına ayrılmıştır. Açıköğretim ve uzaktan öğretim kontenjanlarımızla birlikte toplamda 1 milyon 61bin kontenjan mevcuttur.
34 yaş üstü kadınlar, depremzede adaylar ile şehit ve gazi yakınları için ayrılan kontenjanlar da dâhil edildiğinde toplam kontenjan 1 milyon 111 bin’e ulaşmıştır. Bu kontenjanlara ilaveten 15 bin civarında K.K.T.C. üniversiteleri ve yurtdışındaki üniversitelere kontenjanlar ayrılmıştır.”
"Yükseköğretimdeki kadınların sayısı bu yıl ilk defa erkekleri geçti"
Özvar, "Yükseköğretim sistemi içinde halihazırda 746 bini vakıf yükseköğretim kurumlarında, 3 milyon 368 bini örgün eğitim içerisinde ve devlet yükseköğretim kurumlarında, 2 milyon 836 bini ise açıköğretimde olmak üzere toplamda 6 milyon 950 bin öğrencimiz bulunmaktadır. Kadın ve erkek öğrencilerimiz açısından baktığımızda geçen yıla kadar yükseköğretimdeki toplam erkek öğrenci sayısı kadınlardan fazla iken bu yıl ilk defa kadınların sayısı erkekleri geçmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla şu anda kadınların erkeklerden daha fazla oranda yükseköğretimden faydalandığını görmek sevindiricidir." dedi.