YÖK'ten 2024 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu'nun sonuçlarına ilişkin yapılan açıklamaya göre Türkiye, 208 üniversitesi, 185 bin akademisyeni ve 350 bini uluslararası olmak üzere 7 milyonu aşkın öğrencisiyle yükseköğretim alanında dünyada önemli ülke konumunda bulunuyor.
Rapora göre, 2023 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) kılavuzunda en az bir akredite lisans programı bulunan üniversite sayısı 116, akredite olan toplam program sayısı 1209 oldu. 42 üniversitenin ise 10 ve üzerinde akredite lisans programının bulunduğu belirlendi. Üniversitelerin 2018'de yüzde 6,89 olan akredite lisans program sayısı ortalaması, 2023'te 10,42'ye ulaştı.
Türkiye'de akredite lisans programı sayısının en yüksek olduğu üniversite 56 programla İstanbul Gelişim Üniversitesi olurken, bunu 55 programla Sakarya Üniversitesi, 42 programla da Hacettepe Üniversitesi takip etti.
Atatürk Üniversitesi 41 programla dördüncü, Ege Üniversitesi 39 programla beşinci, Erciyes Üniversitesi 35 programla altıncı, İstanbul Teknik Üniversitesi 34 programla yedinci, Başkent Üniversitesi 33 programla sekizinci, Yıldız Teknik Üniversitesi 31 programla dokuzuncu, İstanbul Medipol Üniversitesi ise 29 programla onuncu sırada yer aldı.
Açıklamada, rapora ilişkin değerlendirmelerine yer verilen YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, kalite odaklı anlayışı yükseköğretim sisteminin merkezine yerleştirme çabalarının kararlılıkla devam edeceğini ifade etti.
Özvar, şunları kaydetti:
"Kurumsal vizyonumuzu oluşturan bütün hususlar, uygulamakta olduğumuz kalite odaklı anlayışın birer sonucudur. Üniversitelerimizde de benzer anlayışın hakim olmasına özel önem veriyoruz. Bu anlayışla üniversitelerimizi kalite süreçlerine uyum sağlamaları yönünde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürekli olarak teşvik etmeye ve desteklemeye devam edeceğiz.
Bu anlayışımızın bir tezahürü olarak doktora programı açmak üzere başvuran üniversitelerimize akredite program sahibi olma şartı getirmiş bulunuyoruz. Benzer şekilde fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma ve uygulama merkezi gibi akademik birimler kurmak için de önümüzdeki dönemde akreditasyon şartı getiriyoruz. Bu girişimimiz, yükseköğretimde kaliteyi önceleyen anlayışımızın bir yansımasıdır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz."
Prof. Dr. Özvar, Türkiye'nin uluslararası öğrenci çekme konusunda büyük rakiplerinin olacağına ve bu rekabete şimdiden hazırlanılması gerektiğine dikkati çekti.
"Bugün itibarıyla uluslararası öğrenci sayımız 350 bine ulaşmışsa da bu sayıyla iftihar etmek çok doğru yaklaşım değildir." diyen Özvar, "Uluslararası öğrenci sayısının artması kadar uluslararası öğrencilerin kalitesinin de artmasını birinci öncelik haline getirmemiz gerekmektedir. Eğer gerekli mevzuat altyapısı çalışmalarını tamamlamaz, üniversiteler olarak uluslararası öğrenci hareketliliği konusunda dünya standartlarında işlemler tesis etmezsek, Türk üniversitelerinin itibarına yönelik dünya ölçeğinde olumlu itibarımız kaybolabilir" değerlendirmesinde bulundu.