Üniversite adayları hayallerindeki bölümlere yerleşebilmek için tercih sürecinde... Bu konuda hem adaylara hem de ailelere sorumluluk düşüyor. Adaylar bu süreçte en çok istediği, hayalini kurduğu ve kazanma ihtimali olan bölümden başlayarak tercih yapmalı. Eğitim ve Rehberlik Uzmanı Ömer Öcal, ailelerin ise kendi isteklerini değil, çocuklarının hayallerini ön planda tutmaları gerektiğini söylüyor. Ömer Öcal, tercih yaparken üniversite adaylarının nelere dikkat etmesi gerektiğini, doğru tercih yapmanın ipuçlarını TRT Haber'e anlattı.
YKS tercihi yaparken aileler sadece yol göstermeli
"Tecrübelerimiz gösteriyor ki tercih yapan adayların tercihlerinin neredeyse yüzde 70'ini anne babalar yapıyor. Diyorlar ki, ikamet ettiğimiz şehir dışına çıkmayalım, kalabalık yere gitmesin, ya da bizim istediğimiz mesleği okusun gibi adayların istemediği programları yazması konusunda dikte ediyorlar. Dolayısıyla okuyacak aday, hayatı yaşayacak aday öğrenci olduğuna göre anne babaların çocukların doğru karar vermelerine yardımcı olmaları gerek. Adayların doğru karar vermeleri için bilgi toplamaları konusunda destekçi olmaları gerekir. Yani anne baba şu soruyu sormalı 'Sana nasıl destek olabilirim?' Nerede, nasıl okuyacağına ilişkin baskı yapmaları doğru değil. Adayların da aileleriyle ortak karar almasında fayda var. Ailenin onaylamadığı durumlar olabilir, bu bir çatışma yaratabilir."
Doğru tercih nasıl yapılır?
"Bu sene sıralamaların daha düşük olduğu söylenebilir çünkü matematik test ortalamasının düşük olması, barajı geçen aday sayısının daha az olması dolayısıyla adayların sıralamasının düşük gelmesi onların morallerini epey bozmuştur ama 'sıralamam düşük geldi' diye yüksek yerlerden tercih yapmamazlık yapmasınlar. Kendi sıralarından 1,5 kat daha yukarıdan başlayarak tercihte bulunabilirler. Doğru tercihte bu seneki dağılımı adaylar incelemeli. Her 20 puanlık dilimlerdeki geçmiş yıla ilişkin değişkenliğe buradan bakabilirler. Dolayısıyla buradaki bir yorum gücü, öngörü kendi sırasının ne kadar yukarısından yazacağına ilişkin bilgi verebilir. Yani sıralamaya bakarak, bir önceki yıla hatta 2019'a da bakarak o sıralamalardaki değişkenliklerden hareket ederek kendi sırasının da 1,5 kat üstünden başlayarak aşağıya doğru sıralama yapılmasında fayda var."
"24 tane tercihi dörde böldüğünde ya da altıya böldüğünde her 50 binlik dilimlerden birkaç tane yer yazmaları ve tercih listesini bu şekilde doldurmalarında fayda var ama istiyorsa 24 tercihin hepsini doldurmak zorunda değil. Gitmeyi istediği, hayalini kurduğu, peşinden koştuğu meslekleri istek sırasına doğru yazabilirler. Adayların kendi sırasını, bir önceki sırayla kıyasladığında ya aynı ya da birkaç puan yukarıdaki yere girme ihtimali çok yüksek. Geçen sene 60 netle alınan puanı bu sene adaylar 40 netle aynı puanı alıyor. Dolayısıyla geçen seneki sırasından birkaç puan yukarıdan yer yazması garanti olduğunu ifade eder."
Üniversitelerin özel koşulları dikkate alınmalı
"Bazı bölümlerin özel koşulları kayıtta çok önemli. Mesela denizcilikle ilgili bölümlerde adayların fiziksel koşullarının uygunluğuna bakarlar. Bunun dışında vakıf üniversitelerinin bursluluk, ödeme koşulları özel koşullarında yazar. Adaylar kayıt yaparken bu özel koşulları karşılayamıyorsa zor durumda kalabilir.
Üniversitelerin özel koşullarını araştırarak tercih yapması lazım adayların. Çünkü puanı ve sıralaması tutmasına rağmen özel koşullarını karşılamıyorsa, aday oraya yerleşmiş olsa bile kayıt yaptıramaz. Belki ekonomik koşullarını karşılayamayacaktır.
Üniversitenin yan dal, çift dal, burs olanakları araştırılarak tercihte bulunmakta fayda var. Yani yazacakları bölümlerle ilgili ön bilgi toplamaları önemli. Barınma, burs, ulaşım olanaklarının araştırılmasında fayda var. Tercih edeceği üniversitenin kampüsünü gezmeli, yetkilileriyle bölüm başkanı ya da görevlendirilen kişiyle görüşmeli, öğrencilerden bilgi almalı, aynı zamanda üniversitenin sosyal olanaklarıyla ilgili de bilgili toplanmalı. Yurt içi, yurt dışı entegrasyonlarına bakılmalı. Öğrenci kulüpleri, dernekleri de araştırılmalı. Üniversite okumak sadece derse girip dersi öğrenip bir meslek edinmek değildir. Hayata ve dünyaya hazırlanmaktır."
İstemediğiniz bir bölüme yerleşmektense, sınava tekrar hazırlanın
"Bu sene lise mezunu ya da son sınıftaki öğrencilerin saysına baktığımızda mezun durumdaki adayların sayısı son sınıftaki aday sayısından çok daha fazla, 1,5 milyon daha fazla neredeyse. Bu durum şunu gösteriyor; bazı adaylar okuduğu programlardan ya memnun değiller ya da gelecek görmüyorlar. Dolayısıyla adaylar tercih yaparken gerçekten istediği bölümleri yazmalı. Örneğin aday tıp fakültesini istiyor ve birkaç bin sırayla bunu kaçırıyorsa bir daha hazırlanmasında hiçbir sakınca yok. Önemli olan sevdiği, yeteneğinin, ilgisinin olduğu mesleği seçebilmek. Bunun için 1-2 yıl referans süresi verilmelidir. Yani illa yerleşeceğim yaklaşımı son derece yanlıştır. Şimdi bir yıl kaybedeceksin ama sevmediğin bir programa yerleştiğinde 4 yıl kaybedeceksin. Dolayısıyla adaylar istediği mesleği, üniversiteyi kazanana kadar ısrarla çalışmalıdır. Adaylar yerleşirse kayıt yaptırmasalar bile bir sonraki sene ortaöğretim başarı puanının yarısı kesilir. Nereden baksanız 25-30 puan önümüzdeki sene kesilecek anlamına gelir."
Onaylandı işlemine dikkat
"Adaylar tercih listesini yaptıktan sonra ÖSYM'nin sayfasından tercih bildirim alanına girdiklerinde tercih kodlarını yanlış kodlamamalı. Kodları girdikten sonra çıkan üniversitenin adına dikkat etmeleri gerekir. Kodları girdikten sonra onaylandı işlemini yapmaları gerekir. Bazen adaylar tercihlerini yapıyorlar, zannediyorlar ki kendi kendine onaylanıyor. Böyle bir yanlış duruma düşmesinler. Tercih bildirim işlemi yapmış sayılmazlar aksi takdirde. Adaylar bilgisayara girdikten sonra mutlaka onaylama işlemini yapacaklar ve çıktısını almaları gerekir. Son güne kadar düzeltme işlemi yapabiliyor."