Puslu 6.1ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Eğitim
TRT Haber 29.05.2021 12:50

YKS'ye sayılı günler kala uzmanlardan tavsiyeler

26-27 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek YKS için geri sayım başladı. Uzmanlar, sınav esnasında yaşanacak heyecanın kötü bir şey olmadığına değinerek kaygının strese dönüşmesinin engellenmesi gerektiğini ifade etti.

YKS'ye sayılı günler kala uzmanlardan tavsiyeler
[Fotoğraf: DepoPhotos]

3 milyona yakın öğrenci için geri sayım başladı. Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS), 26-27 Haziran'da yapılacak.

Karabük Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Çağatay Kılınç, Yükseköğretim Kurumları Sınavlarına (YKS) girecek öğrencilere sınava sayılı günler kala tavsiye verdi. Kılınç, öğrencilere günlük rutinlerini bozmamalarını önerdi.

Doç. Dr. Kılınç, uyku, yeme-içme saatlerine ve düzenlerine dikkat edilmesi gerektiğini söyleyerek öğrencilerin günde 1-2 saat dersi bırakıp kendilerini sınav psikolojisinden uzaklaştıracak unsurlarla meşgul etmelerini değerli bulduğunu söyledi.

Fotoğraf: DepoPhotos[Fotoğraf: DepoPhotos]

Öğrenciler ders çalışırken ailelerin de kitap okumasının önemine değinen Kılınç, "Çocukların 'ruhsal iyi olma halleri'ni korumaları lazım. Sınav önemli bir unsur ama bu ne dünyanın başı ne de sonu. Böyle düşünmek lazım ve ruhsal iyi olma hallerini korumalarının bu noktada çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sınava hazırlanmak için bilgi ve beceri gerekli ama sınav anındaki performans da çok önemli. Bu performansı etkileyen unsurlardan biri ruhsal iyi olma hali" diye konuştu.

“Sınava girmeden önce heyecanlanmıyorsanız sorun buradadır”

Kılınç, sınav anında heyecanın normal olduğuna değinerek, "Bir eyleme başlamadan önce ortaya çıkan enerji; heyecan. Bu olması gereken bir şey. Sınava girmeden önce heyecanlanmıyorsanız sorun buradadır. Bunu olumlu düşünmek lazım. Heyecanlanmak iyidir. Bol bol heyecanlanabilir. Sadece kaygı düzeyini belirli bir seviyede tutmak ve o heyecanın kaygıya, aşırı strese dönüşmesini engellemek lazım" dedi.

Sınavı kazanan öğrencilerin tercihlerini kendilerinin yapması gerektiğini belirten Kılınç, öğrencilere hayallerinin peşinden giderek hayatlarını devam ettirmeleri önerisinde bulundu.

"Ailenin de işin içinde olması gerekiyor"

Eğitim danışmanı Evren Özden Çavuşoğlu da sınava girecek öğrencilerin tek başına sorumlu olmadığını, ailenin de en az onlar kadar işin içinde olması gerektiğini vurguladı.

Hazırlık sürecinde çok yüksek puan alan öğrencilerde bile kaygıya rastlandığına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Kaygıları aslında dikkat ve bilgi eksikliği, algılama, ani gelişebilecek fiziksel rahatsızlık değil. Kaygıları, koşullu motivasyonla sınava girdiklerinden, yani 'Kazanamazsam beni şöyle bir hayat bekliyor, kazanamazsam arkadaşlarımın ya da annemin, babamın yorumları...' Yaptıkları ya da yapamadıklarıyla çocukların kendisini layık görmesi, yaptıklarına değer vermesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Fotoğraf: DepoPhotos[Fotoğraf: DepoPhotos]

"Ailelerin sonuç odaklı ifadeleri çocukları daha da kaygılandırıyor"

Ailelerin sınava girecek çocukları için bütün koşulları sağladığını, bu konudaki hassasiyetlerinin üst seviyede olduğunu aktaran Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aslına eksik olan taraf şu; aileler not odaklıysa kaç yanlışına odaklanıyorsa kaçıncı olmasına, sınıftaki başka bir öğrencinin kaçıncı olmasına odaklıysa sürece odaklanılmamış oluyor. Öğrenciyi bozan kısım burası çünkü çocuklarda 21 yaşına kadar zeka gelişimi devam ediyor. Dolayısıyla şimdiki zamana odaklılar. İleriye dönük bizlerden duyduğu ama içselleştiremediği şeyleri ifade ediyorlar. Yetişkin olarak soyut bilinçte olduğumuz için 5-10 yıl sonrasını yorumlayabiliyoruz. Fakat gençler ve çocuklar, bunu yapamadıkları için, şimdiye odaklı oldukları için bizim sonuç odaklı herhangi bir yorumumuz onları daha da kaygılandırıyor."

Fotoğraf: DepoPhotos[Fotoğraf: DepoPhotos]

“Uykudan ödün verilmemesi gerekiyor”

Çavuşoğlu, koronavirüs sürecinde çocuklarla ilgili en çok ekran bağımlılığının artması, yaptığı programlara uyamaması ve harekete geçememesi yönünde şikayetlerin geldiğini anlattı.

Sınava girecek öğrencilere uyku düzenlerine dikkat etmelerini tavsiye eden Çavuşoğlu, "Vücudun başka türlü tazelenme, dinlenme şansı yok. Uykudan ödün verilmemesi gerekiyor. 'Öğlen saat 10-11'e kadar uyuyorum ama sabah saat 5-6'ya kadar ders çalışıyorum' diyor öğrenciler. Bu, olmaması gerekiyor. En geç gece saat 12'de uykunuzun başlaması gerekiyor. Sabah saat 5'te kalkmak daha mantıklı. Öğrenciler, ders çalışmakla beraber üniversiteli olmayı gerçekten istedikleriyle ilgili inanç geliştirmeli" diye konuştu.

ETİKETLER
Sıradaki Haber
Telafi eğitiminin 2 Temmuz'da başlaması planlanıyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz