Dünyada sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için yoksulluğun giderilmesi gerektiği konusunda görüş birliği bulunurken, bu doğrultuda istihdam piyasasının dengeye kavuşması ve kadının iş gücüne katılımının önemi de giderek artıyor.
Türkiye'nin dünyanın önde gelen ekonomileri arasında yer alma hedefini gerçekleştirmede de önemli bir rol oynayacak kadının iş gücüne katılımı konusunda birçok çalışma yapılıyor.
Bu kapsamda Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) bünyesinde yürütülen Türkiye Grameen Mikrofinans Programı'yla, finansal sıkıntının azaltılması ve Türkiye'de yoksulların küçük bir sermayeye ulaşmasını sağlamak amacıyla mikrokredi faaliyeti gerçekleştiriliyor.
TİSVA'dan alınan bilgiye göre, program ile 18 Temmuz 2003'ten bu yana 200 bin dar gelirli kadına erişildi ve dağıtılan mikrokredi miktarı 1 milyar liraya ulaştı.
Uygulama kapsamında dar gelirli kadınların aldığı mikrokredileri en çok ticari faaliyetler olarak değerlendirilen kozmetik, takı, temizlik ürünleri, havlu ve süs eşyalarının satışında değerlendirdiği görüldü. Bu kapsamda mikrokredilerin yüzde 34,4'ünü ticaret sektörüne yatırıldı.
Diğer kullanım alanlarına bakıldığında, kadınların aldığı mikrokredileri yüzde 33,7'yle dikiş-nakışın yanı sıra şapka, patik, kazak, havlu ve yemeni yapımında, yüzde 20,1'le de terzi, aktar, bakkal, mantı dükkanı açarak işletme sahipliğinde değerlendirdiği dikkati çekti.
"Mikrogirişimci olabilmek için 1.500 liralık sermayeye ihtiyaç duyuluyor"
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan TİSVA Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, yoksul kadınlara umut olan mikrokredi miktarının 1 milyar liraya ulaşmasından mutluluk duyduğunu belirterek, destek veren ve bağışta bulunan herkese teşekkür etti.
Mikrokredi uygulamasını ilk kez 2003'te Diyarbakır'da 6 dar gelirli kadına 500'er lira vererek başlattıklarını anlatan Akgül, "30 Temmuz 2020 itibarıyla Türkiye’de 64 ilde 91 şubede 200 bin dar gelirli kadına 1 milyar lira mikrokredi vermeyi sağladık. Hedefimiz yoksulluğun olmadığı hepitalist bir Türkiye’dir." dedi.
Akgül, Türkiye'de yoksulluğun azaltılmasında uygulanan ana stratejinin, hibe şeklindeki yardımlar olduğuna işaret ederek, bunların mutlaka istisnai hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Hibe yardımlarının, çalışamayacak durumda olan yaşlı, hasta ve engelli vatandaşlara yapılması gerektiğini vurgulayan Akgül, şunları kaydetti:
"Çalışabilecek durumdaki yoksullara ise hibe yardımlar yerine, onların kendi kendilerine gelir getirici faaliyetlerde bulunmaları teşvik edilmeli ve bu yönde desteklenmelidir. Teşvik belgelerindeki veriler çerçevesinde Türkiye'de kişi başı yatırım maliyetleri dikkate alındığında, yabancı sermaye marifetiyle 1 kişinin istihdamı için gerekli yatırım tutarı 2,4 milyon lira, yerli sermaye marifetiyle 1 kişinin istihdamı için gerekli yatırım tutarı 1 milyon lira iken mikrokredi vasıtasıyla yoksulların kendi kendilerine gelir getirici bir faaliyette bulunabilmeleri ve mikrogirişimci olabilmeleri için ihtiyaç duyulan sermaye sadece 1.500 liradır."
Eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu da mikrokredi uygulamasının kendi bakanlığım döneminde mahalli idareler reformu çerçevesinde hayata geçirildiğini aktararak, "Uygulamayla Türkiye’de bugün 64 ilde 200 bin dar gelirli kadınımıza 1 milyar lira mikrokredi verilmiş olmasından büyük bir mutluluk duyuyoruz." değerlendirmelerini yaptı.
Mikrokredi
Mikrokredinin öncüsü ve Nobel Barış Ödülü sahibi Prof. Dr. Muhammed Yunus'un kurduğu Grameen Bank ile yoksulluğun azaltılmasına katkı sağlamak üzere geliştirilen Türkiye Grameen Mikrofinans Programı'nda, teminat ve kefalet gerekmeden, dar gelirli kadınlara gelir getirici faaliyette bulunmalarını sağlayacak şekilde tamamen güvene dayalı mikrokredi veriliyor.
Uygulamada, hiçbir maddi varlığı olmayan kadınlar, mikrokredi almada diğerlerine göre öncelikli kılınıyor. Mikrokredi programında sadece bir iş fikri olan dar gelirli kadınlara kredi verilmesi esas alınıyor.
5 kişilik gruplar halinde uygulanan mikrokredi programında, yoksul kişinin beyanı dışında hiçbir evrak istenmiyor. Programda, grup uygulanması sayesinde gruptaki kişilerin birbirlerine yardımcı olması ve dayanışması sağlanıyor.