Ticaret Bakanı Bolat, ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın göreve başladıktan sonra Meksika, Kanada ve Çin'den ithal edilen ürünlere yönelik uygulamaya koymayı planladığı gümrük tarifelerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Tarifelerin bu ülkelerden ithal edilen ürünlerin maliyetini artıracağına dikkati çeken Bolat, bu durumun söz konusu ülkedeki şirketlerin alternatif tedarikçilere yönelmesine neden olabileceğini söyledi.
Bolat, Türkiye'nin bu senaryoda yeni bir pazar olabileceğine işaret ederek, "Türkiye, üretim kapasitesi, geniş ürün yelpazesi ve rekabetçi fiyatlarıyla bu fırsattan yararlanabilecek bir ülke konumundadır" diye konuştu.
Türkiye'nin yüksek kalite standartlı ve hızlı üretim kapasitesi, Avrupa pazarına yönelik uzun yıllardır süregelen ihracat deneyimi ile ABD'ye gönderilecek ürünlerde etik üretim standartlarına sağladığı uyum gibi avantajları olduğunu vurgulayan Bolat, sektör bazlı incelendiğinde, Türkiye'nin özellikle Çin'in ve Meksika'nın tekstil ve hazır giyimdeki pazar kaybını ikame etme potansiyeline sahip olduğunu bildirdi.
Bolat, Türkiye'nin alternatif yaratabileceği diğer sektörlere ilişkin de şu bilgiyi verdi:
"Bu üç ülkenin makine ve elektronik sektörlerindeki pazar kaybı, Türk ihracatçıları için önemli fırsatlar yaratabilecektir. Orta ve yüksek teknolojiye sahip makine ve elektrikli cihazlarda Türk şirketleri hem maliyet hem de kalite açısından rekabetçi avantajlarıyla bu ülkelerden kaynaklanan boşluğu doldurmaya en güçlü adaylar arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra otomotiv sektöründe ABD'nin en büyük iki tedarikçisi konumundaki Meksika ve Kanada'ya uygulanacak ilave gümrük vergileri, güçlü otomotiv sektörüyle dünya çapında rekabetçi bir konuma sahip ülkemiz otomotiv sektörü için önemli bir ihracat potansiyeli teşkil etmektedir."
Gümrük tarifelerinin artması sonucu Meksika ve Kanada'dan yapılan tarım ürünleri ithalatının azalması durumunda Türkiye'nin, zengin tarımsal ürün çeşitliliğiyle bu boşluğu doldurabileceğini aktaran Bolat, plastik mamuller, kozmetik ve temizlik ürünleri başta olmak üzere kimya sektöründe Türkiye'nin ABD'ye ihracatında artış yaşanmasının mümkün olduğunu dile getirdi.
Uzmanların, Trump'ın Amerikan ekonomisini korumaya yönelik politikalar uygulamasının küresel ticaret için bir risk oluşturacağı değerlendirmesi yaptığını anımsatan Bolat, buna karşılık ABD'nin seçilmiş başkanının ilk görev yaptığı yıllarda Türkiye'nin bu ülkeye ihracatının arttığını ifade etti.
Bakan Bolat, "2017 yılında 9,3 milyar dolar olan ihracatımızın Kovid-19 salgınına rağmen yüzde 9,7 artarak 2020 yılında 10,2 milyar dolara ulaştığı, dolayısıyla uygulanan korumacı politikaların ülkemizin ihracatına beklenildiği gibi olumsuz yansımadığı dikkati çekmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
ABD'nin tarifelerinin, Türk şirketleri için bu ülkedeki pazara girişte önemli fırsatlar sunabileceğini belirten Bolat, olası rakiplere ve Türkiye'nin avantajlarına ilişkin de şunları söyledi:
"Güneydoğu Asya ülkeleri başta olmak üzere, pek çok ülkenin aynı fırsatlar için ABD pazarına yönelmesi kuvvetle muhtemeldir. Bu fırsatları değerlendirebilmek, sektör odaklı stratejiler, lojistik altyapının güçlendirilmesi ve Amerikan tüketicisinin beklentilerine uygun ürün ve hizmetlerin doğru pazarlama stratejileriyle sunulmasıyla mümkün olabilecektir. Ülkemiz hızlı üretim kapasitesi, fiyat-kalite dengesi, ürün çeşitliliği gibi yönleriyle rakip ülkelerin önüne geçme potansiyeline sahiptir. Bahsedilen gümrük vergilerinin hangi ürünlere, hangi oranda uygulanacağının belli olmasından sonra daha detaylı bir değerlendirme yapılabilecektir."
Türkiye'nin ABD ile ticaret hacminin 2023 yılı itibarıyla 33,5 milyar dolar olduğu bilgisini veren Bolat, "Bu ticaret hacminin 14,8 milyar doları ülkemizin ABD'ye yapmış olduğu ihracattır. 2024 yılının 10 aylık rakamlarına göre ticaret hacmimiz 28,1 milyar dolar olmuştur. Bunun 13,3 milyar doları ülkemizin ABD’ye yapmış olduğu ihracattır" dedi.
Öne çıkan ihraç kalemlerinin tekstil, hazır giyim, savunma sanayii ürünleri, makine, elektrikli cihazlar, mineral mamuller, otomotiv, sebze ve meyveler olduğunu dile getiren Bolat, "Türkiye ve ABD'nin belirlediği uzun vadeli hedef, 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmaktır" diye konuştu.