Blanco, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) ve Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği (Wind Europe) tarafından Avrupa Parlamentosu'nda düzenlenen Rüzgar Enerjisi Tedarik Zinciri Zorlukları Çözümleri ve Avrupa Birliği (AB) Bölgesi İçin Alternatifler başlıklı toplantının ardından sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin şirketleri için en büyük tedarik zincir merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Blanco, Türkiye'den yıllık 600 milyon euro seviyesinde rüzgar enerjisi ekipman tedarik ettiklerini ve bu tedarikin büyük bir kısmının batı, orta ve kuzey Avrupa'da kullanıldığını söyledi.
Blanco, Türkiye'de tedarik zinciri rekabetçiliği ve ekosisteminin güçlü olduğunu ifade etti.
Ülkedeki 3,2 gigavat rüzgar enerjisi kurulu gücüyle pazarda lider konumda olduklarını aktaran Blanco, "Türkiye, çelik kulelerimiz için dünya çapındaki en büyük kaynak ve tedarikçi konumunda. Türkiye'den ekipman tedarikimizi artırmayı planlıyoruz. Hali hazırda 600 milyon euro seviyesinde olan toplam ürün tedarikimizin çift haneli büyümeyle 2024'te 1 milyar euroya yaklaşacağını öngörüyoruz." diye konuştu.
Blanco, Türkiye'nin sadece şirketi için değil Avrupa ve sektör için de kritik önemde bir pazar olduğuna işaret ederek, "Avrupa'nın Türkiye ile sektördeki karşılıklı bağımlılığını artırması ve ortak bir piyasa yapısına geçmesinin faydalı olacağını düşünüyorum. Ortak bir piyasa yapısına ne kadar yaklaşırsak, hem sektör ve hem şirket için daha iyi olacak. Bu nedenle, Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki ticaret anlaşmalarında sektörün önüne çıkabilecek her türlü engelin olabildiğince kaldırılması gerektiğini savunuyoruz." dedi.
"Dayanıklı tedarik ve elektrik sistemi, ulusal güvenlik için kritik"
Rüzgar enerjisi ekipman tedarikinde dünya ve Avrupa'da karşılaşılan zorlukları da değerlendiren Blanco, izin süreçlerinin uzunluğu, yüksek enflasyon ve ihale yapılarının enflasyona endeksli olmamasının sektörü zorladığını anlattı.
Ekipman tedarikinde tüm dünyanın yüksek bağımlılığı olan Çin'de ise enflasyon olmadığını dile getiren Blanco, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu da Çin'de bu yatırımların daha fazla yapılması eğilimini hızlandırıyor. Ancak, AB dayanıklı bir tedarik zinciri ve ekonomi istiyor. AB'nin rüzgar enerjisi ekipmanına yönelik destek paketinin nasıl işleyeceğini ve somut önlemlerin neler olacağını görmemiz gerekiyor. Eğer elektrik sisteminiz dayanıklı değilse, dayanıklı bir ekonominiz olmaz. Dayanıklı bir tedarik zinciriniz yoksa, dayanıklı bir elektrik sisteminiz de olmaz. Bu ulusal güvenlik için kritik önemde. (Ekipman tedarikinde Çin'e bağımlılığın azaltılmaması halinde) Durum, Avrupa'nın Rusya ile gazda yaşadığından çok daha kötü olabilir. Rusya gazı kesti, ekonomiler ve aileler bunun sıkıntılarını yaşıyor ancak arz güvenliği var. Eğer toplum, ulusal güvenlik ve elektrik sistemi için kritik teknolojilerde sektör tek bir kaynağa bağımlı kalırsa, bu politika yapıcıların büyük bir stratejik hatası olacak."
Blanco, politikaların dayanıklı bir sektör oluşmasını desteklemesiyle gerekli önlemlerin de piyasaya yansıyacağını ve kar elde eden şirketlerin tedarikçilerini Avrupa'da daha fazla yatırım yapması yönünde cesaretlendireceğini sözlerine ekledi.
Türkiye'de yüzde 50 ciro büyüme hedefi
Nordex Türkiye ve Ortadoğu Bölgesi Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Ender Özatay da şirketin Türkiye'de rüzgar enerjisindeki kurulu gücünün 3,2 gigavat seviyesinde olduğunu anımsatarak, "Bunu her çift haneli büyütüyoruz. 2024 için Türkiye'de öngördüğümüz büyüme cirosal olarak yüzde 50'nin üzerinde." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'de kanat üretimlerinin 6 hatlı bir tesiste devam ettiğini ve 2 yeni ilave üretim hattı kurdukları bilgisini paylaşan Özatay, bu hatların şirketin 2024 ve 2025'teki büyümesini karşılamak amacıyla kurulduğunu ifade etti.