Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), sanayi üretimine ilişkin mart ayı geçici verilerini açıkladı.
Buna göre, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, martta bir önceki aya kıyasla yüzde 3,4 düştü. Piyasalarda sanayi üretimine ilişkin beklenti yüzde 1,3 düşmesi yönündeydi.
Mart ayındaki sanayi üretimindeki düşüş, geçen hafta açıklanan fabrika siparişlerinin, zayıflayan küresel ekonominin etkisiyle, martta yüzde 2,2 düşüş beklentisine karşın yüzde 10,7 azalarak COVID-19 salgınının zirve yaptığı Nisan 2020'den bu yana en büyük aylık düşüşü göstermesinin ardından geldi.
Alman ekonomisinin bir resesyondan kurtulabileceğine dair umutlar artarken, son olumsuz veriler, Avrupa'nın en büyük ekonomisinde resesyon endişelerini ivmelendirdi.
Aylık yüzde 2 artış olarak açıklanan şubat sanayi üretimi verisi de yüzde 2,1 artış olarak revize edildi.
Veriler, martta şubata göre enerji ve inşaat hariç sanayi üretiminin yüzde 3,3 azaldığını ortaya koydu.
Söz konusu dönemde ara malı üretimi yüzde 4,4 ve tüketim malları üretimi yüzde 0,1 azaldı. Sanayi dışında, enerji üretiminde yüzde 0,8 artış görülürken, inşaatta ise yüzde 4,6 azalış kaydedildi.
Volkswagen, BMW ve Mercedes gibi markalarıyla Alman sanayisinin temel taşı olan ifade edilen otomotiv endüstrisinin üretiminde yüzde 6,5’lik keskin bir düşüş görülmesi dikkati çekti.
Destatis açıklamasında, "Otomotiv endüstrisinin, mart sanayi üretimindeki düşüşte özellikle büyük etkisi oldu." denildi. Martta, makine mühendisleri yüzde 3,4 daha az üretim yaptı.
Destatis açıklamasında, enerji yoğun sanayi kollarında da martta üretimin şubat ayına göre yüzde 3,3 azaldığı belirtilerek, ülkede sanayi üretiminin, ilk çeyrekte ocak ve şubat aylarındaki güçlü büyüme nedeniyle bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,5 arttığı da duyuruldu.
Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Alman sanayisinde üretimin yıl başında güçlü bir şekilde arttıktan sonra martta beklenmedik şekilde keskin bir düşüş yaşandığı belirtilerek, "İlk çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,8'lik bir artış oldu. Şirketlerdeki iyimserlik son zamanlarda daha da arttı. Bu da yılın gelecek aylarında ekonomik bir toparlanmaya ışık tutuyor." denildi.
"Resesyon tehlikesi devam ediyor"
ING Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski, konuya ilişkin değerlendirmesinde, açıklanan mart sanayi üretim verilerinin sanayide bir "Rönesans'ın" gerçeklikten uzak olduğunu gösterdiğini belirterek, "İlk çeyrek GSYH büyümesine yönelik aşağı yönlü bir revizyon şansı hala yüksek. Sanayi verileri, Almanya'nın resmi olarak teknik durgunluğa itildiğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Brzeski, martta Alman ekonomisine ilişkin "hayal kırıklığına uğratanın sadece sanayi üretim verileri olmadığını" vurgulayarak, "Aslında, martta Alman ekonomisine ilişkin tüm makro veriler düştü. Perakende satışlar ve ihracatta keskin düşüşler bugünkü sanayi üretim verileriyle birlikte ilk çeyrek GSYH büyümesinin aşağı yönlü revize edilme şansını artırdı. Aşağı yönlü bir revizyon, ekonominin sonuçta resesyona düştüğü anlamına gelir." değerlendirmesinde bulundu.
Alman Landesbank Baden-Württemberg (LBBW) Bankası'nın ekonomisti Elmar Völker de, "Alman sanayisinden bir kötü haber daha. Rakamlar, ekonomide resesyon tehlikesinin hiçbir şekilde önlenmediğinin altını çiziyor." dedi.
Hauck Aufhauser Lampe Privatbank Başekonomisti Alexander Krüger ise yüksek enflasyon sonrası faiz oranlarındaki genel artışın şirketlerin yatırım planlarını yavaşlatabileceğine dikkati çekti.
Destatis, ilk çeyreğe ilişkin GSYH nihai verilerini 25 Mayıs'ta açıklayacak.
İlk çeyrekte resesyondan "kıl payı" kurtuldu
Bu arada Alman ekonomisi, bu yılın ilk çeyreğinde, alışılmışın dışındaki yüksek enflasyon ve artan faiz oranlarının tüketici harcamalarını baskılaması nedeniyle büyüme gösteremedi.
Böylece ilk çeyrekteki sıfır büyümenin ardından Alman ekonomisi, "üst üste iki çeyrek GSYH'de küçülme yaşanması" olarak ifade edilen teknik resesyona "kıl payı" girmemiş oldu. Alman ekonomisi, geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,5 küçülmüştü.
Alman ekonomisi, COVID-19 salgını sürecinde ortaya çıkan dar boğazlar hafiflese de faizlerin yükselmesi, ekonomiye güvenin azalması ve alışılmışın dışındaki yüksek enflasyon ortamında tüketicilerin satın alma gücünün düşmesi sonucu talepte yaşanan durgunluktan olumsuz etkileniyor.
Alman hükümeti, ekonomide bu yıl yüzde 0,4 büyüme bekliyor. Önde gelen Alman ekonomi enstitüleri ise ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 0,3 büyümesini öngörüyor.