Puslu 11ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Ekonomi
31.12.2016 11:35

Altın 2016'da yatırımcısına yüzde 32 kazandırdı

Altının gram fiyatı, bu yıl yatırımcısına yüzde 32 kazanç sağladı.

Altın 2016'da yatırımcısına yüzde 32 kazandırdı
2015'i 99,54 liradan kapatan altının gramı, bu yılı 130,42 liradan tamamladı. Altın, yatırımcısına yüzde 32 kazandırdığı 2016'da "güvenli liman" olma özelliğini sürdürdü.
 
Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılma kararı (Brexit), ABD başkanlık seçimleri, ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikaları, Çin ekonomisine dair endişeler, piyasalarda dalgalanmaya neden olurken, yaşanan belirsizliklerin 2016'ya taşınması yatırımcıların altına yönelmesine yol açtı. Yıl boyunca rekor üstüne rekor kıran gram altındaki bu yükseliş, Cumhuriyet altınının fiyatını 900 liraya, yarım altının fiyatını 442 liraya, çeyrek altının fiyatını ise 221 liraya taşıdı.
 
Analistler, gram altında 130 ve 144 liranın önemli direnç seviyeleri, 125-120 lira seviyelerinin de destek olarak takip edileceğini belirtti.
 
"125 lira seviyelerinin aşağısı yatırımcı tarafından alım için uygun"
 
Alan Yatırım Kıdemli Analisti Eda Önder Öztürk de Trump dönemi ile birlikte genişleyici maliye politikalarının devreye girecek olmasının şimdiden ABD ekonomisine ilişkin enflasyon ve büyümede artış beklentisi yarattığını belirterek, "ABD'de görülecek yeni yönetim ile birlikte maliye ve dış ticaret politikasında yaşanması beklenen radikal değişimlerin Fed’in para politikasında da yansıma bulması beklenmekte. Ancak söz konusu enflasyon ve büyüme beklentileri şişirilmiş ve dolar cephesinde fiyatların içerisine yerleşmiş durumda." diye konuştu.
 
Öztürk, piyasanın şu an dolar için pozitif, altın için negatif senaryoyu fazlası ile fiyatladığını aktararak, Trump'ın bütçesinin onaylanması, ilgili büyüme reformlarının gerçekleşmeme olasılığı oldukça piyasanın hiçbir şekilde belirsizliği fiyatlamadığını ifade etti.
 
Bu sebeple piyasanın belirsizlik fiyatlamasını senaryoya dahil etmesi ile birlikte özellikle 2017 ilk çeyrekte altına olan ilginin biraz daha artacağını dile getiren Öztürk, şunları kaydetti:
 
"Özellikle 2017 yılı yeniden piyasalarda belirsizlik unsurunun fazlasıyla konuşulacağı bir yıla benziyor. Bu konuda Çin’i en yakın örnek verebiliriz. Geçtiğimiz günlerde Çin Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamaya göre Çin büyümesinin yüzde 6,5'in aşağısına gerileyebileceği belirtildi. 2017 yılının başlarında Trump'ın ABD başkanlık koltuğuna oturacak olması sonrasında Çin ekonomisi yine önemli ölçüde değişime uğrayacağa benziyor. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan Çin ekonomisi 2017 yılının akıbeti en belirsiz olan ekonomi olabilir. Trump, ABD’nin dış ticaretinde korumacı bir politika izleyeceğini uzun süredir belirtmekte. Söz konusu korumacı duvarları örmeye de Çin ile yapılan ticarete set çekerek başlayacak gibi görünüyor."
 
'Küresel büyüme endişeleri altına olan talebi artıracak'
 
Öztürk, Çin’in en fazla ihracat yaptığı ülkenin ABD olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ABD’nin dış ticarette Çin’in mukayeseli üstünlüğünü bozacak olmasının yuanın değer kaybetmeye devam edeceği anlamına gelebileceğini aktararak, bu paralelde ABD’ye ihracatın azalmasının Çin’in diğer pazarlara yapacağı ticarette fiyat rekabetinin kızışacak olması kaynaklı küresel büyüme endişelerinin altına olan talebi artıracağını söyledi.
 
Bununla birlikte küresel likidite koşullarından birincil derecede etkilenen altın fiyatlarının ECB'nin parasal genişleme programından beslenmeye devam edeceğini vurgulayan Öztürk, 2017 yılının neredeyse tamamını seçim ile geçirecek olan Avrupa'nın ve dünya genelinde oluşacak risklerin altın fiyatlarını destekleyen diğer unsurlar arasında yer aldığını kaydetti.
 
Öztürk, gram altın cephesinde ise ons altın fiyatlarındaki seyre rağmen yurt içinde Türk lirası cinsinden varlıkların seyri kaynaklı gram altın fiyatlarının nispeten canlılığını koruduğunu belirterek, "2017 yılı için gram altın cephesinde 125 lira seviyelerinin aşağısı yatırımcı tarafından alım için uygun bir maliyet bölgesi olup, 130 lira seviyesinin üzeri uygun maliyet bölgelerinden temin eden yatırımcılar için 'kar cebe yakışır seviyesi' olarak düşünülebilir." şeklinde konuştu. AA
Sıradaki Haber
Yastıkaltı altının değeri 650 milyar lirayı geçti
Yükleniyor lütfen bekleyiniz