Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türk Hava Yolları'nın (THY) Ankara'dan Roma'ya direkt uçuşlara başlaması dolayısıyla gerçekleştirilen etkinlikte gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Ankaralılar için yurt dışına çıkmanın aktarmalı uçuşlar nedeniyle eziyet haline geldiğini dile getiren Baran, "Ankaralı tüccarın, bürokratın, öğrencinin vakti kıymetli. 2-3 saatte ulaşabileceğimiz dünya kadar ülke varken, yurt dışına İstanbul aktarmalı gidiyoruz. Ankara'dan yurt dışına direkt uçuşların olması için sürekli çalıştık. Bundan sonra da ABD, Çin ve bir başka Uzak Doğu ülkesine Ankara'dan direkt uçuş olması için bütün gayretimizle çalışacağız." diye konuştu.
Başkentten yurt dışına direkt uçuş için ATO ve THY ekiplerinin ortak çalışma yürüttüğünü anlatan Baran, ilk açılan hatların Frankfurt, Berlin, Viyana ve Paris olduğunu, bunlara Roma, Bakü ve Londra'nın eklendiğini ve Bakü seferinin Tiflis'e alındığını belirtti.
Baran, direkt uçuş noktaları belirlenirken Ankara'dan yolcuların aktarmalı uçuşlarla hangi destinasyonlara, ne sıklıkla gittiğine ve ne kadarlık kayıp olduğuna uzun dönemli bakıldığını dile getirdi.
"Sağlık turizmi çok önemli"
Ankara'dan yurt dışına direkt uçuş olanağı sağlanmadığı sürece sacayağının birisinin açıkta kaldığına işaret eden Baran, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sağlık turizmi Ankara için önemli. Sağlık turizmi için aktarmalı yolcu getirmeniz mümkün değil. En önemli olmazsa olmazlardan birisi, Ankara için çok geç kalınmış bir olay. Uluslararası fuar alanının inşaatı yıl sonunda bitecek. Ankara'da bugüne kadar fuar alanı yoktu. Fuar işi çok önemli. İki yıl çaldığımız her kapıda 'fuar alanı' dedik.
Fuar için önceden planlama yapmak ve mücadele etmek gerekiyor. Fuar işi bir şehir için vazgeçilmez. Türkiye'nin merkezi Ankara diyoruz. IDEF ve savunma sanayi alanındaki diğer fuarları Ankara'da yapıyorduk, İstanbul'a kaptırdık. Yeniden başkente almaya çalışacağız, alacağız."
Baran, yaptıkları hesaplara göre İç Anadolu Bölgesi yolcu sayısının, ABD için günde bir uçak doldurduğuna işaret ederek, her gün olmasa bile haftada bir veya iki uçak seferinin Ankara'ya verilebileceğini söyledi. Ankara'nın da İç Anadolu Bölgesi'nin de buna çok ihtiyacı olduğunu vurgulayan Baran, "ATO olarak elimizden gelen ne varsa bu seferlerin tanıtım için çalışalım, ne kadar tur operatörü varsa onları davet edip, tanıtım yapalım." dedi.
Gürsel Baran, ATO'nun geçen yıl açılan 4 sefer için 1 milyon lira civarında harcama yaptığını ve bu seferlerin tanıtımı için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini belirtti.
"Ankara ve etrafı üzeri örtülmüş hazine gibi"
Baran, bugüne kadar ihmal edilmiş bir dizi konuda adım atma gayretinde olduklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Ankara ve etrafı üzeri örtülmüş bir hazine gibi. Hem Ankara'ya hem de İç Anadolu Bölgesi'ne haksızlık ediyoruz. Sağlık, fuar, savunma sanayisi, siyaset için gelenleri gezdirmede bir sıkıntımız yok. O kadar çok gidilecek, gezilecek, görülecek yerler var ki biz kendimiz tanımamışız. Ankara'nın içi kadar çevresinde Kapadokya, Mevlana Müzesi gibi birçok görülecek yer var. Ankara, hızlı trenin de merkezi. Çalışan ve yeni açılacak hatlar var. Ankara'ya sağlık turizmi için gelenlerin de vakit geçirecekleri çok güzel yerler var. Bir organizasyon eksikliği var. 80 milyonluk bir ülkenin başkentinde milli maç oynanmamasını kimse dert edinmez mi? 80 milyonluk ülkenin başkentinde stadyum yok."
"Kızılcahamam'ın Davos'tan ne farkı var?"
Baran, Ankara'nın her alanda ilerlemesi için destek beklediklerini ifade ederek, "Kültür ve Turizm Bakanlığı ve yerel yönetimlerle iş birliği yaparak Ankara için çalışmalıyız. Bunun için biz destek bekliyoruz. Davos var, bir kasaba burası, bütün dünyayı buraya topluyorlar. Kızılcahamam'ın, Beypazarı'nın Davos'tan ne farkı var?" diye sordu.
Kaynak: AA