Çiftçileri daha fazla üretime teşvik etmek, aracıları kaldırarak ürünün değer fiyattan satılmasını sağlamak amacıyla DİTAP'ın devreye alınmasıyla Antalya genelinde çalışma başlatıldı.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve ilçe müdürlükleri ekipleri, kentte kesintisiz üretime devam eden çiftçileri, DİTAP'ı nasıl kullanacakları konusunda bilgilendirdi.
Üreticiler ürünlerini daha yüksek fiyata satabiliyor
DİTAP'ı kullanmaya başlayan üreticiler, yetiştirdikleri domates, salatalık, kapya biber, yeşillikler, patlıcan gibi ürünleri hale götürmeden henüz seradayken çevrim içi ortamda daha yüksek fiyata satabiliyor.
Örtü altı ve süs bitkileri üretiminde önemli yere sahip Kepez ilçesindeki Altınova bölgesinde de çiftçiler, biyolojik mücadeleyle kalıntısız ürettikleri sebzelerini DİTAP üzerinden Türkiye'nin dört bir tarafına pazarlayabilmenin sevincini yaşıyor.
"Aracılar ortadan kalktı"
Kepez Tarım ve Orman Müdürü Bilge Gözen, alıcı ve satıcıyı çevrim içi ortamda bir araya getiren DİTAP'a, Antalya'da 4 bine yakın üreticinin kaydolduğunu söyledi.
Bakanlığın talimatıyla üreticileri ziyaret ederek bilgilendirme yaptıklarını anlatan Gözen, "Kepez'de 420 üreticimizi DİTAP'a kaydettik. Çiftçilerimiz, ürünlerinin görselini dijital ortama yükleyerek alıcılarla irtibata geçip sözleşme imzalıyor ve ürünlerini satabiliyor. Üreticilerimiz bundan çok memnun, çünkü aradaki alıcılar kalktı. Ürünlerini daha yüksek fiyattan satabiliyor. Bu sistemde hem üretici hem alıcı hem de tüketici kazanıyor." dedi.
Gözen, üreticinin hale gitmek zorunda kalmadığını, böylece DİTAP'ın salgın sürecinde daha az temas için de avantaj sağladığını ifade etti.
"Artık ürünümü seradayken satıyorum"
Yaklaşık 10 dekarlık kapalı alanda biyolojik mücadeleyle ürün yetiştiren Mustafa Mert de yıllardır klasik pazarlama sistemiyle ürünün hale bırakılıp, ne kadara satıldığını ertesi günü çıkan faturadan öğrendiklerini dile getirdi.
Çiftçinin, hale bırakılan ürünün pazarlık payından hiçbir zaman haberdar olmadığına dikkati çeken Mert, şunları kaydetti:
"Komisyoncu ile tüccarlar arasında pazarlık yapılır, arz-talebe göre fiyatlar düşer, yükselirdi. Ürünü kendimizin pazarlama durumu yoktu. DİTAP'ı anlattılar ben de kaydoldum. Dijital pazarlamayla satışlara başladım. Piyasa şartlarına göre yüzde 20-30 daha fazla kazanç sağladık. Aracılar kalkınca ürünün değeri de arttı. Gecenin bir saatinde hale gider, sabaha kadar bekler, malın satılıp satılmadığını neye satıldığını bilmezdik. Artık ürünümü seradayken satıyorum. Piyasada 3 lirayken ben 4 liraya, biyolojik mücadeleyle ürettiğim kapya biber 7,5 lirayken ben 10 liraya satıyorum. Seramdan taptaze alıp, vatandaşa ulaştırıyorlar."
Aynı bölgede 18 dekarlık alanda örtü altı üretim yapan Yaşar Tetik, ürünlerini dijital ortamda müşteriye sunma, alın terinin karşılığını alma imkanı bulduklarını dile getirdi.
Hasan Mert de yetiştirdikleri ürünleri birçok ülkeye ihraç ettiklerini, ilaç kullanmadan böcekler yardımıyla biyojik üretim yaptıklarını söyledi.
İşçilerden Hatice Elcir, sabah erken saatlerde seraya girip saatlerce çalıştıklarını, ürünleri paketleyip satışa hazırladıklarını belirterek, herkesin emeğinin karşılığını almasının önemli olduğunu vurguladı.
Ayşe Mert de sebze yetiştirmenin emek istediğini, bu yıl emeklerinin karşılığını alabildiklerini ifade etti.
"Üretici parasını nakit alıyor"
Dijital ortamda ürün satın alan bir firmanın sahibi olan ziraat mühendisi Aziz Öztürk de dijital tarımda her şeye ulaşmanın daha kolay olduğunu söyledi.
Sistemin biraz daha geliştirilebileceğini belirten Öztürk, "En büyük avantajımız pazarlık. Direkt üreticiden aldığımız için daha karlı. Market de daha ucuz alıyor, son tüketici de daha ucuza tüketiyor. Üreticiyle sözleşme imzalayıp ürünü alıyoruz, tutarını da direkt banka hesabına geçiyoruz. Üretici parasını nakit alıyor." dedi.