Orman yangınları nedeniyle 19 binin üzerinde turistin tahliye edildiği Yunanistan'ın Rodos adası, iklim değişikliği kaynaklı doğal afetlerin çevresel ve insani etkilerinin yanı sıra ekonomik etkilerinin de arttığını ve özellikle turistik bölgelerin nasıl etkilenebileceğinin son dönemdeki örneklerinden biri oldu.
Avrupa Turizm Birliği CEO'su Tom Jenkins, Rodos gibi orman yangınlarından etkilenen bölgelerdeki rezervasyonların bir kısmında iptaller yaşandığını söyledi.
Bunun haricinde talepte kısa vadede büyük bir düşüş görülmediğini kaydeden Jenkins, Avrupa'nın belli bölgelerinde bir süredir etkisini hissettiren aşırı sıcakların da talepte henüz etkisinin görülmediğini belirterek, "Özellikle Avrupa'nın kuzeyinde hava serin ve Avrupalı turistlerin Akdeniz'e temmuzda tatile gitmesinin nedeni zaten sıcak havayı istemeleri.
Bu temmuzda beklediklerinden biraz daha fazla sıcak havayla karşılaştılar ama bu durumun talebe direkt etkisi olmadı. Turizm sektöründe aşırı sıcaklar nedeniyle bir değişim ve dönüşüm yaşanmasının uzun zaman alacağını düşünüyorum. Sıcaklıkların uzun süreli rahatsız edici seviyeye gelmesi durumunda insanların tercihleri değişebilir." diye konuştu.
Jenkins, sektörün talebi takip edeceğini ve turistlerin taleplerine göre sektördeki dinamiklerin de değişebileceğini ifade etti.
Otel ve turistik tesislerin, pazarlama ve reklam stratejilerinin aşırı sıcaklara karşı nasıl önlem aldıkları, havalandırma koşulları, havuzlarının serinliği ve müşterilerini sıcaklar karşısında nasıl rahat ettireceklerine yönelik dönüştürebileceklerini kaydeden Jenkins, "Tatil sezonu talebinin şu an pik yaptığı temmuz ayından mayıs veya ağustos gibi diğer aylara kayma ihtimali de olabilir." dedi.
"Bölgelerin dayanıklılığı artırılmalı"
Merkezi Londra'da bulunan Dünya Turizm Forum Enstitüsü Başkanı (WTFI) Bulut Bağcı da sıcaklıklar arttıkça tatilcilerin, orman yangınları veya uzun süreli aşırı sıcak hava dalgaları yaşanması ihtimali olan bölgeleri yaz aylarında ziyaret etmek yerine daha serin bölgeleri tercih edebileceğini dile getirdi.
Sıcaktan daha az etkilenen kıyı destinasyonları veya dağ inziva yerlerinin rahat ve eğlenceli bir tatil deneyimi arayan gezginler için daha çekici hale gelebileceğini aktaran Bağcı, aşırı sıcak hava dalgalarının sektördeki olası etkilerine yönelik şu değerlendirmede bulundu:
"Aşırı sıcaklar ve iklim değişikliğinin yol açtığı olayların sektörde uzun vadede kalıcı etkileri olabilir. Orman yangınları veya aşırı sıcaklara karşı kırılgan olan bölgelerde turizm trafiği azalabilir, yerel işletmeler ve topluluklar ekonomik kayıplar yaşayabilir. İklim kaynaklı risklere karşı gerekli önlemler alınmaz ve bu bölgelerin dayanıklılığı artırılmazsa, bu etkiler uzun sürebilir.
Akdeniz bölgesinin turizm dinamiğinin doğal afetler nedeniyle önemli değişiklikler yaşayacağını öngörüyoruz. İklim kaynaklı olaylar, dünya çapında tatil sezonlarını da değiştirebilir. Geleneksel yoğun tatil sezonları değişebilir ve tatilciler aşırı hava olayları kaynaklı aksaklıklardan kaçınmak için alternatif zamanları tercih edebilir.
Bunun da mevsimlik turizm işletmeleri ve farklı bölgelerdeki genel turist akışı üzerinde etkileri olabilir."
Bağcı, sektör yatırımcılarının tatilcilerin tercihlerindeki değişimlere uyumlu şekilde aksiyon almaları gerektiğini belirterek, "Turizm sektörü iklim kaynaklı risklere hazırlanması gereken önemli sektörlerden biri ve sektördeki bu dinamikler değiştikçe, sektör oyuncularının da daha sürdürülebilir projeleri uygulamaya geçirmesi gerekiyor. Böylece, turizm sektörünün cazibesini korumasını ve sürdürülebilirliğini sağlamak için çalışabiliriz." ifadelerini kullandı.