Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı (UNICERA) İstanbul, İstanbul Fuar Merkezi'nde (İFM) kapılarını ziyaretçilerine açtı.
Bakan Kacır, fuarın açılışında yaptığı konuşmada, dünyanın, küresel çapta ekonomik daralmalarla, krizlerle, çatışma ve savaşlarla sınandığı zor bir dönemden geçtiğini söyledi.
Güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir üretim altyapısına, AR-GE ve inovasyon ekosistemiyle özgün ve yenilikçi üretim kabiliyetine sahip ülkelerin kalkınma yarışında öne geçtiğini vurgulayan Kacır, Türkiye olarak son 22 yılda, hayata geçirien politikalarla, inşa edilen araştırma ve inovasyon ekosistemiyle, planlı sanayi alanları ve nitelikli insan kaynağıyla güçlü ve müreffeh ülke olma yolunda hep beraber önemli mesafeler katedildiğini dile getirdi.
"Sayılarını 191’den 362’e yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesiyle ülkemizi küresel üretim üssü haline getirdik" diyen Kacır, bugün sayıları 104'ü bulan teknoparklarda 11 binden fazla firmanın teknoloji geliştirme çalışmaları yürüttüğünü kaydetti.
Bakan Kacır, özel sektörde yer alan ve 1600’den fazla AR-GE ve tasarım merkezlerinde çalışan mühendis ve teknisyenlerin, yüksek katma değerli üretimin önünü açtığını belirterek, "Bugün Türkiye, Çin’den Orta Avrupa’ya kadar uzanan kuşakta, en fazla sayıda ürünü rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen bir ülkedir.
Türkiye Yüzyılı'nda, sanayinin kalkınmamızdaki öncü rolünü perçinlemeye devam edeceğiz. Sanayimizde yüksek yerli girdi oranına sahip sektörler arasında bulunan seramik sektörümüzü; üretim odaklı kalkınma yolculuğumuzda öncelikli sektörler arasında görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Farklı sektörlerin girdi ihtiyacını karşılayan sektörün başarılı performansının aynı zamanda inşaat ve yapı gereçleri, mobilya ve dekorasyon gibi birçok sektörün büyümesinde de önemli pay sahibi olduğunu dile getiren Kacır, şöyle devam etti:
"Sektörümüz son 22 yılda, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirdiğimiz üretim hamlesinden ziyadesiyle payını aldı. Küresel pazarlarda rekabetçi ve yüksek kalitede ürün sunma kabiliyetine sahip, kaliteyi, sürdürülebilirliği önceleyen bir yapıya kavuştu.
Türk Malı damgasının, kalite, tasarım, güven, yenilikle eş anlamlı hale gelmesinde rol üstlendi. Seramik sektörümüz geçtiğimiz yıl 2,5 milyar dolarlık üretim ve 1,3 milyar doların üzerindeki ihracatıyla Türkiye’ye değer kattı.
Bugün seramik kaplama malzemeleri üretiminde Avrupa’da üçüncü, dünyada onuncu sıradayız. Seramik karoda Avrupa’nın üçüncü, dünyanın beşinci, seramik sağlık gereçlerinde Avrupa’nın ikinci, seramik sofra ve süs eşyalarında dünyanın dokuzuncu büyük ihracatçısıyız.
Ülkemizi küresel pazarlarda başarıyla temsil eden firmalarımızı başarılarından dolayı kutluyorum. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak destek ve teşvik enstrümanlarımızla ülkemizin yüz akı sektörümüzün yanında olmaya devam ediyoruz."
Mehmet Fatih Kacır, müteşebbislerin altyapısının hazır, planlı ve sürdürülebilir üretim tesisleriyle buluşturmak için Kütahya ve Yozgat’ta seramik sektörüne özel iki OSB kurduklarını belirterek, Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde Seramik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulmasına yönelik çalışmalara devam ettiklerini kaydetti.
Son 22 yılda seramik sektöründe gerçekleştirilen toplam 138 milyar lira sabit yatırım tutarındaki 517 yatırım için teşvik belgesi düzenlediklerini ifade eden Kacır, 39 bin istihdamın önünü açtıklarını, sektörün her daim, tüm imkanlarla desteklemeye, teşvik mekanizmalarını devreye alarak güç katmaya devam edeceklerini söyledi.
Kacır, "Sektörümüzün elde ettiği kazanımları yeni yatırımlarla birlikte çok daha ileri seviyelere ulaşacağız. Rekabetçiliği için küresel pazarlara yön veren trendleri ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bugün dünya seramik piyasasında öncü ülkelerin teknolojiyi aktif şekilde kullanan, yenilikçi tasarımlar yapabilen, kaliteli, markalaşmış, son modayı yansıtan ve yüksek katma değerli ürün üretme kabiliyetine sahip olan ülkeler olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
Seramik ve refrakter sektöründe inovatif projelere imza atan 15 AR-GE, 4 tasarım merkezi ve 18 teknopark firmasına AR-GE teşviklerinden yararlanma imkanı sunduklarını dile getiren Kacır, geçen 22 yılda, TÜBİTAK destek ve burs programları kapsamında, özellikle seramiğin yüksek teknoloji alanlarında kullanımına kapı aralayan 444 projeye ve bu alanda çalışan 598 bilim insanına 1 milyar lira destek olduklarını ifade etti.
Bakan Kacır, Türkiye Yüzyılı'nda sanayinin yeşil ve dijital dönüşümünü hızlandıracak program ve projeleri devreye aldıklarını belirterek, Dünya Bankası ile iş birliğinde, Yeşil Dönüşüm için Türkiye Yeşil Sanayi Projesini hayata geçirdiklerini hatırlattı.
Bununla sanayinin karbon ayak izini azaltma ve kaynakların verimliliğini artırmaya yönelik adımlar için destek seferberliği başlattıklarını aktaran Kacır, "Yatırım teşviklerimizi daha etkin mekanizmalarla ikiz dönüşüme yönlendiren Yeşil Dönüşüm ve Dijital Dönüşüm Destek Programlarımızı da geçtiğimiz aylarda kamuoyuyla paylaştık. Programlarda işletmelerin ikiz dönüşümde kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarını adresleyecek yol haritaları sunmalarını bekliyoruz.
Sunulan yol haritalarıyla uyumlu yatırımları öncelikli yatırımlar uygulaması ile teşvik ediyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, sektörümüzü yatırım teşvik sistemimizle, destek mekanizmalarımızla, yatırımcılarımızın ve üreticimizin önünü daha da açacak yeni uygulamalarla ileriye taşımayı sürdüreceğiz. İmalat sanayimizde iç ve dış talebi etkileyecek küresel ekonomik gelişmeleri takip ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Küresel ölçekte imalat sanayi ve ihracat siparişlerinde beklentilerin aşağı yönlü seyrettiği bir dönemden geçildiğini vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:
"Fiyat istikrarını esas alan Orta Vadeli Program çerçevesinde uygulanan politika setinin iç pazarımıza yansımaları elbette oldu. Ekonomi politikasının sanayi üretimimizde konjonktürel etkisi bir miktar yaşanıyor. Fakat şunu asla unutmayalım. Uzun vadede sanayimizin istikrarlı büyümesini teminat altına alacak, ihracatta rekabet gücümüzü artıracak esas unsurlar verimliliğimiz ve katma değerli üretimimizdir.
Bunun için de istikrar esastır. Fiyat istikrarı hedefli, enflasyonu düşürme öncelikli sıkı para politikasının yatırımları yavaşlatıcı etki oluşturmaması adına ilave tedbirler alıyoruz. Çalışmalarını büyük ölçüde tamamladığımız ve yakında ilan edeceğimiz yeni yatırım teşvik sistemimizle finansmanı kolaylaştırıcı tedbirlerle yatırımcılarımızı destekleyeceğiz.
Geçtiğimiz eylülde yürürlüğe giren OSB yönetmeliğiyle de planlı sanayileşmemizin bel kemiği OSB’lerimizde kamulaştırma, altyapı ve tahsis süreçlerine hız kazandıracak ve OSB’lerimizi yeni yatırımlarla buluşturacak düzenlemeler yaptık."
Artık her ayın ilk pazartesi günü tahsis edilmemiş tüm OSB parsellerini ilan ettiklerini ve online ortamda tüm sanayicilerin başvurusuna açtıklarını anlatan Kacır, "Ekim ayında ilk kez başladığımız uygulamada 139 OSB’de tahsise açılan 22 milyon metrekare alanın 3 milyon 300 bin metrekaresi için 667 sanayicimiz başvuru gerçekleştirdi" diye konuştu.
Kacır, "Bugün tarihli ikinci tahsis ilanımızda da 94 OSB'de 16 milyon metrekare büyüklüğünde toplam 1184 yatırım yerini tahsis başvurularına, 10 OSB'de de yaklaşık 8 milyon metrekare alanı da ön tahsis başvurularına açmış olduk. Ülkemizde yatırımların artarak devam etmesi için tüm kurumlarımızla iş birliği içerisinde yeni tedbirleri hayata geçirmeye devam edeceğiz" dedi.
Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar da "Üretim ve ihracatımızdaki gücün arka planında şüphesiz yetişmiş insan kaynağı, zengin ham madde imkanları, yeni teknolojilerle donatılmış üretim altyapısı, tasarım gücü ve kaliteden ödün vermeden sunduğu fiyat avantajı yatıyor" ifadesini kullandı.
Nitelikler bu toprakların binlerce yıllık el işçiliği geleneği ve ticari birikimiyle birleştiğinde herkesin gurur duyduğu bir tablo ortaya çıktığının altını çizen Ağar, fuarın tanıtımında Türkiye için yapılan "seramiğin doğduğu topraklar" atfının çok büyük bir anlam ifade ettiğini belirtti.
İnşaat sektörüne önemli ölçüde girdi sağlayan seramik sektörünün gerek bünyesinde barındırdığı ham madde çeşitliliği ve nihai ürün olarak gerekse hitap ettiği tüketici grupları ve sanayi dalları itibarıyla oldukça geniş bir alana hitap ettiğini anlatan Ağar, "Bugün dünyanın hangi noktasına gitsek Türk motifleriyle, el işçiliğiyle üretilen seramik ürünlerine kaliteli mutfak ve banyo ürünlerine rastlıyoruz" diye konuştu.
Ağar, sektörün ayrıca net ihracatçı yapısıyla Türkiye'nin dış ticaret dengesine pozitif katkı sağladığını vurgulayarak, "Bu ülkeden aldığı gücü tekrar bu topraklara insanlarımıza değer olarak geri kazandırıyor. Küresel seramik ürünleri pazarından yüzde 2,1 pay alan Türkiye bir önceki yıl gerçekleştirdiği 1,4 milyar dolarlık ihracat ile dünyanın ilk 10 ihracatçı arasındaki konumunu güçlendirdi" ifadelerini kullandı.
Ağar, sektör ihracatında Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa ve Rusya gibi ülkelerin ilk sıralarda yer aldığını ve bu yönüyle sektörün yüksek marka değerini layıkıyla ortaya koyduğunu da kaydetti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe de "36 yıldan beri sürdürülebilir bir fuar yapmak bence sektörün nereye geldiğini gösteren en büyük veri ve özveri" dedi.
Gültepe, "Türkiye'nin son dönemlerde ihracat olarak yaşadığı problem, faizin yüksekliği ve rekabetçilik. Umuyorum ki faizler yüzde 50'den aşağı inmeye başlayınca bundan sonra Merkez Bankamız ve Hazine ve Maliye Bakanımız yavaş yavaş sanayiyi ön planda tutarak gerekli hamleleri yapacaktır" değerlendirmesinde bulundu.