Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen Sosyal Etki Tahvili Lansman Toplantısı'ndaki konuşmasında, "İstanbul Kodluyor Projesi"nin önemine işaret etti.
Bakan Kacır, 20 yıl önce Boğaziçi kampüsüne adımını attığında hocalarından en sık duyduğu söylemlerden birinin "Biz burada size doğrudan bilgiyi öğretmiyoruz, öğrenmeyi öğretiyoruz." olduğunu aktardı.
Bu yaklaşımın önemli bir nedeninin ise bilginin, problem çözümünde ihtiyaç duyulan yaklaşımın ve kullanılacak araçların o günün şartlarında bile sürekli değişkenlik göstermesi olduğuna dikkati çeken Kacır, dördüncü sanayi devrimi ile birlikte artan dijitalleşmenin bu yaklaşımın haklılığını ortaya koyduğunu anlattı.
Kacır, dijitalleşen dünyada artık iş yapış biçimlerinin hızla değiştiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki yıllarda mevcut mesleklerin birçoğu yok olacağı gibi yeni meslekler de hayatımıza girecek. Bu değişim, handikaplarla birlikte fırsatları da beraberinde getirecek. Biz bu dönüşümü 'Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmemiz, milli teknoloji hamlesi hedeflerine ulaşmamız için önemli bir fırsat penceresi olarak görüyoruz. Geçtiğimiz 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde hayata geçirdiğimiz adımlar ile birlikte ülkemizi teknoloji çağında rekabetçi kılan büyük bir 'Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi' inşa ettik. Bunun meyvelerini de almaya başladık. Milli teknoloji hamlemizin en somut ögeleri olan İHA'larımız, SİHA'larımız, yerli ve milli otomobilimiz Togg'umuz bu altyapının somut eserleri. Önümüzdeki süreçte, 'Türkiye Yüzyılı'nı inşa ederken de paradigma değişimlerine odaklanarak, kamu, özel sektör ve üniversitelerimiz arasındaki iş birliğini güçlü tutarak, uzun vadeli ve sistematik bir yaklaşımla, Togg benzeri birçok girişimi hayata geçireceğiz. Bu hedefe ulaşmamız ise ancak ve ancak beşeri sermayemizi harekete geçirmemiz ile mümkün."
"Yürütülen uluslararası projelerin toplam değeri 23 milyon avroya ulaştı"
Bakan Kacır, Türkiye'nin, nüfusunun ortanca yaşı 33 olan bir ülke olarak büyük bir avantaja sahip olduğunu dile getirerek, bugün hem dünyada hem Türkiye'de adından söz ettiren teknoloji girişimlerine, vizyon projelere bakıldığında hepsinin altında gençlerin imzasının olduğunu söyledi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, bu bilinçle, gençlerin bilim, teknoloji ve girişimcilik alanındaki heyecanına ve motivasyonuna ortak olduklarını aktaran Kacır, şöyle devam etti:
"Onların geleceğin becerileri ile donatılması ve akabinde becerilerine uygun işlerde istihdam edilmesi için politikalar geliştiriyoruz. Bu politikalar kapsamında tüm paydaşlarımızla birlikte yeni bir programı bugün burada hayata geçiriyoruz. 2022 ve 2023'te, bölgesel kalkınmanın öncüsü olan kalkınma ajanslarımızın odak alanı olarak 'Genç İstihdamı' temasını belirledik. Bu tema kapsamında, genç istihdamının artırılması, genç girişimciliğinin sağlanması, gençlerin geleceğin işlerinin gerektirdiği beceriler ile donatılması, gençlerin becerilerine uygun işlerde istihdam edilmesi, üretim süreçlerine aktif katılımının sağlanması yönünde çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
Ajanslarımız tarafından 'Genç İstihdamı' teması kapsamında yaklaşık 2,5 milyar TL tutarında destek sağladık. Yürütülen uluslararası projelerin toplam değeri 23 milyon avroya ulaştı. Gerçekleştirdiğimiz projeler ile birlikte toplam 9 bin 234 gencimizin istihdamına katkı sunduk. Projelerimiz tamamlandığında ise 71 bin 209 gencimizi istihdama kazandırmış olacağız. Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) ile gençlerimizin yetenek gelişimlerini destekliyor ve girişimcilik düzeylerini geliştiriyoruz. Böylece gençlerimizin istihdam imkanlarını artırıyoruz."
Sadece SOGEP kapsamında 2019-2022 döneminde, genç istihdamına yönelik 318 projeye 1,3 milyar TL'lik destek sağladıklarını, özellikle genç işsizliğin yüksek ve kadın istihdamının düşük olduğu illere yönelik olarak "Çalışan ve Üreten Gençler Programı"nı 2021'de hayata geçirdiklerini vurgulayan Kacır, program kapsamında 110 projeye 1,3 milyar TL destek sağladıklarını bildirdi.
Kacır, "Program tamamlandığında 55 bin gencimize istihdam olanağı sunmuş olacağız. Projeler geliştirirken özellikle yazılım sektöründe genç istihdamına ayrı bir önem veriyoruz." diye konuştu.
"Deneyap Türkiye' ile gençlerimizi buluşturuyoruz"
Mehmet Fatih Kacır, gençleri, yazılım yetkinliklerini artırmak adına çeşitli enstrümanlarla desteklediklerini ifade ederek, yazılımın, kritik öncelikte olan 5G, yapay zeka, mobilite, endüstriyel robotlar, finansal teknolojiler gibi alanlar başta olmak üzere dijital dönüşümü sağlayacak tüm teknolojilerin temelini oluşturduğunu kaydetti.
"Dijital çağı yakalamamız, teknoloji odaklı kalkınmayı gerçekleştirmemiz, yazılım alanında da dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yerimizi almamız ve yazılım sektörümüzün ihtiyaç duyacağı yetkin insan kaynağını oluşturmamız ile mümkün." diyen Kacır, kalkınma ajanslarının desteğiyle İstanbul ve Kocaeli'de, kendi kendine öğrenme esaslı, yeni nesil yazılım eğitimi veren Ecole 42 okullarını kurduklarını dile getirdi.
Bakan Kacır, gençler için yapılan çalışmalar ve hayata geçirilen projeler hakkında bilgi vererek, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye Açık Kaynak Platformu ile ihraç edilebilir açık kaynak yazılım ürünleri geliştirirken, nitelikli yazılımcı sayımızı artıracak projeleri hayata geçiriyoruz. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ve paydaşlarımızla birlikte 2021'den bu yana 'Oyun ve Uygulama Akademisi' programını yürütüyoruz. Akademide her yıl, 18-29 yaş arası üniversite öğrencisi veya mezunu 2 bin gencimizin dijital becerilerini geliştiriyor ve istihdam edilmelerine katkı sağlıyoruz. TÜBİTAK desteği ile kurulan bilim merkezlerimizde, gençlerimizin dijital yetkinliklerinin artırılması amacıyla robotik kodlama ve programlama eğitimleri veriyoruz. Gençlerimizin yazılım dünyasıyla beraber teknoloji yolculuğuna katkılarımız bunlarla sınırlı değil elbette. Milli teknoloji hamlesi kapsamında 'Deneyap Türkiye' ile gençlerimizi buluşturuyoruz.
Her yıl büyük bir coşkuyla düzenlediğimiz dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST ile ülkemizin en kabiliyetli gençleri ve yazılımcıları hayallerini gerçekleştirme fırsatı buluyor. TEKNOFEST ile bir yandan yazılım sevdalısı gençlerimize yönelik atölye, seminer ve eğitim imkanı sunarken diğer yandan genç yazılımcıları ve girişimcileri iş dünyamızın temsilcileri ile bir araya getiriyoruz. Ülkemizin teknolojiye en fazla yatırım yapan yenilikçi firmaları, bu genç yazılımcı ve girişimcilere iş teklifi yapmak için artık TEKNOFEST'e geliyor. İşte Ar-Ge ve yenilik ekosistemimizin geldiği seviye. İşte TEKNOFEST kuşağının katettiği aşama."
Bakan Kacır, bu çerçevede herkese 30 Ağustos-3 Eylül'de Ankara'da, 27 Eylül-1 Ekim'de İzmir'de gerçekleştirilecek TEKNOFEST'e katılım çağrısında bulundu.
"Etki yatırımını Türkiye'de ana akım yatırım tercihlerinden biri haline getireceğiz"
Kacır, dijital dönüşümün oldukça hızlı olduğu çağımız dünyasında, artık pozitif etki oluşturmayı hedefleyen yatırımcılara ve girişimcilere ihtiyaç olduğunu belirterek, bu noktada etki yatırımcılığının, finansal getiri üretirken bir yandan da toplumsal katma değer oluşturan sonuç odaklı bir finansman modeli olduğunu aktardı.
Hızla gelişim gösteren bu yatırım modeliyle birlikte küresel etki yatırım şirketlerinin 2,3 trilyon dolar seviyesine ulaştığının öngörüldüğünü bildiren Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Etki yatırımını Türkiye'de ana akım yatırım tercihlerinden biri haline getireceğiz. İşte bugün, bu alanda önemli bir projenin tanıtımı için bir aradayız. Türkiye'de bir ilk olarak bugün lansmanını yaptığımız 'Genç İstihdamı Sosyal Etki Tahvili Uygulaması: İstanbul Kodluyor Projesi', gençlerimizin istihdamını sağlama yolunda yenilikçi ve özgün bir uygulama olacak. Bu proje, performansa dayalı ödeme yöntemi ile yenilikçi bir yaklaşım sunacak. Sosyal etki tahvili yatırım aracı ile etki yatırımcısı projemize ön finansman sağlayacak.
Ortaya koyduğumuz hedeflerimizi gerçekleştirmeleri durumunda kendilerine İSTKA tarafından ödeme yapılacak. Proje kapsamındaki hedef grup, son 1 yılda işsiz olan 18-35 yaş grubundaki gençlerimiz. 1 milyon 250 bin dolar bütçeli bu proje ile 550 gencimizin bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe istihdam edilmesini hedefliyoruz. İstanbul'da pilot uygulama olarak başladığımız ilk sosyal etki tahvili uygulaması, gelecek dönemde yürüteceğimiz çalışmalara da örnek olacak. Bizler de bu doğrultuda, yakaladığımız başarı seviyesine göre farklı bölgelerde ve farklı sektörlerde etki yatırımcılığı uygulamalarını yaygınlaştırmayı planlıyoruz."
Kacır, konuşmasında projenin tanıtımına ev sahipliği yapan Boğaziçi Üniversitesi'nin de 160'ıncı yaşını kutlayarak, "İnanıyorum ki Türkiye'nin öncü ve köklü bilim ve eğitim müesseselerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi'nin, bundan böyle de ülkemizin her alanda yaptığı atılımlarda katkısı ve imzası olacak. Bu vizyonumuzu paylaşan birçok kıymetli bilim insanının, özellikle son dönemde tersine beyin göçü ile Boğaziçi Üniversitesi'ne gelmesinden, araştırmalarına burada devam edecek olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Öğrencileri ve araştırmacılarıyla Türkiye'nin parlak beyinlerine ev sahipliği yapan Boğaziçi Üniversitesi'nde kurulacak yeni teknokentlerin, burada bir müjdeyi de vermiş oluyorum, Türk sanayisi ile bilim ve teknoloji dünyası arasında köprü olacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Üniversitenin, yetiştirdiği değerler ile Türkiye'nin tarihine adını yazdırmış bir üniversite olduğunu dile getiren Kacır, "İnşallah Türkiye Yüzyılı'na da milli teknoloji hamlesine de imzasını atacak." dedi.
Bakan Kacır, konuşmasının ardından proje paydaşları ile birlikte aile fotoğrafı çektirdi.