Pakdemirli, Valiliği ziyaretinde, şeref defterini imzaladı, Vali Ali İhsan Su ile görüştü. Daha sonra Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda (MTSO) basına kapalı düzenlenen Mersin Sektör Buluşması Toplantısı'na katılan Pakdemirli, buradan Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) binasına geçti.
AKİB'de balıkçılar, üreticiler ve üretici temsilcileriyle Sektör Buluşması Toplantısı'nda bir araya gelen Pakdemirli, buradaki konuşmasında, illerde en önemli programlarının üretici, yetiştirici ve besicilerle buluşup onların sorunlarını dinlemek olduğunu söyledi.
Ülkede özellikle gıda, tarım ve orman alanlarında ister istemez salgınla bağlantılı bir süreç yaşandığına dikkati çeken Pakdemirli, bu nedenle dünyada emtia fiyatlarında çok ciddi artış olduğunu aktardı.
Pakdemirli, bundan üreticinin de tüketicinin de etkilendiğini anlatarak, kuraklığın etkisinden de bahsetti.
TARSİM'in kuraklık sigortası olduğunu hatırlatan Pakdemirli, bunu biraz daha genişletmeye çalıştıklarını bildirdi.
"Su sektörümüz için, tarımın paydaşları için çok önemli"
Buradaki hasar ödeme rakamlarını yüzde 70'lerden 80'lere çıkardıklarını ifade eden Bakan Pakdemirli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aşırı sıcaklık zararına karşı da TARSİM'i özellikle kapsam altına aldık. Hububat ve baklagillerde dönümünde 100 liraya varan bir desteğe kadar çıktık. Tarımsal kredilerin borç ertelemelerine mümkün mertebe yapma cihetine gittik. Tabi her şeyden önemlisi bugünkü sabahtan beri yapmış olduğumuz toplantıların ekseriyetinde konular dönüyor, dolaşıyor ve suya bağlanıyor. Su hepimiz için çok önemli olduğu kadar bizim sektörümüz için son derece önemli, tarımın paydaşları için önemli.
Dünyadaki tatlı su kaynaklarının yüzde 70'ini tarım kullandığına göre bu konuda çabayı ve gayreti mutlaka devam ettiriyor olmamız lazım. Özellikle tabii ki bütün artan emtia fiyatlarıyla beraber hem besicimiz hem de süt üreticimiz ister istemez bu işlerden de etkilendi. Bunların minimuma indirme gayreti içerisinde Toprak Mahsulleri Ofisi yem ham maddesi satışına temmuzda başladı. Eylülde 800 bin ton hububat sattık, ekimde de yine 900 bin ton hububat satıyor olacağız. Bu satışlar elbette piyasa fiyatlarından değil, üreticilerimizi destekleyecek, bugünkü piyasa fiyatlarının çok altında koşullarla üreticilerimizi bir destekleme cihetine gidiyoruz."
Emtia fiyatları kadar gıda fiyatlarının da arttığını kaydeden Pakdemirli, "Gerekli dış ticaret tedbirlerini alarak mümkün mertebe üreticiyi sürekli olarak sürdürülebilir, karlı bir şekilde üretimine devam ettirmek ama aynı zamanda da tüketiciyi de belli bir kalitedeki ürünün de ulaşılabilir bir fiyatla alma gayreti içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.
"Çiftçimizi daha iyi bir noktada tutma gayreti içerisinde olduk"
Son 3 yılda hem destekleri arttırdıklarını hem de iyi bir alım politikası izlediklerini anlatan Pakdemirli, şöyle devam etti:
"Yani 'alım yaptığımız ürünler de bir üretici dostudur' politikası izleyerek hasat zamanından önce fiyatların açıklanması ve üreticinin de memnun olacağı fiyatları açıklama cihetine giderek üreticimizi memnun ettik. Yani burada memnuniyeti aslında iki taraftan elde ettik diyebilirim. Hem bir yandan artan destekler hem de bir yandan müdahale alımı. Genelde ülkelerin ikisini bir arada uyguladığı politikalar yoktur. Ya müdahale alımı yapılır, çiftçiye destek olunur ya da destekleme politikasıyla iyi desteklerle, çiftçi destekler. Biz her ikisini, bir yandan özellikle sanki bugünleri görmüşçesine 3 sene önce sayın Cumhurbaşkanımızın da bize vermiş olduğu destekle hem desteklerin artışı hem de müdahale alımlarını devreye sokarak çiftçimizi bu zor ve pandemiden ekonominin dalgalı olduğu bir dönemde çiftçimizi daha iyi bir noktada tutma gayreti içerisinde olduk. Burada da önemli derecede başarılı olduk diyebilirim."
"Doğru fiyatlarla çiftçimizin alın teri yere dökülmeyecek"
Özellikle son 3 yılda hiçbir üreticiye sahada zarar etmeyecek şekilde fiyatları oluşturduklarının sözünü verdiklerini ve bu sözü tuttuklarını aktaran Pakdemirli, şunları dile getirdi:
"Fiyatlar artabilir, girdiler artabilir ama bunları da ürün fiyatlarınızı da ayarlayacağız, hiç merak etmeyin, siz sadece üretmeye devam edin. Biz ek bir destek olabilecek bir bütçe imkanı sağlayabilirsek ek destek olmaya devam ederiz ama buradaki en büyük ek destek ürün fiyatının doğru bir şekilde ayarlanmasıdır. Burada ben Tarım ve Orman Bakanı olarak size taahhüt ediyorum; doğru fiyat politikasını inşallah yeni hasat döneminde yine karşınıza getiriyor olacağız. Doğru fiyatlarla çiftçimizin alın teri yere dökülmeyecek, alın teri boşa gitmeyecek ve sonunda da bu işten para kazanacak. Bir şekilde çiftçimizi de hasat dönemi memnun edeceğiz."
"Tarımı, siyaset üstü bir mesele olarak görüyoruz"
Pakdemirli, 2021'de ormancılık alanında 40 milyon lira yatırımla 10 proje yapılacağını belirterek, fidan dikimi, bal ormanı, ORKÖY kredisi ve hibe desteğiyle ilgili bilgiler verdi.
Tarımı, "siyaset üstü" bir mesele olarak gördüklerinin altını çizen Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Maalesef tarım sektörü, üzerinden en çok siyaset yapılan konudur. Halbuki ben her zaman şunu söylüyorum; çiftçimizin, üreticimizin, besicimizin, yetiştiricimizin üzerinden siyaset yapmayalım. Şimdi bir sektör için 'Plastik sektörü kötüdür' diye 10 kişi bir örnek verse, 11'inci kişi geldiği zaman 'Bu iş kötüymüş' diyebilir. Bizim gelecekte zor bir işimiz var, 2050 yılına gidiyoruz. Daha çok gıda, tarımsal ürün üretmemiz lazım. 'Gençlerimiz bu iş için çok hevesli değil' diyoruz. Onları heveslendirecek şekilde bu işin iyi olduğunu, iyi taraflarını anlatmamız lazım.
Üreticilerimizin, hepimizin, ülkemizin gurur duyacağı harikulade başarıları var. Eleştiriler varsa, yanında çözüm önerileriyle beraber gelen yapıcı eleştirilerin hepsini dikkate alacağız ve bunları da daha iyi olmak anlamında gayret ve çaba sarf edeceğiz. Bu son derece önemlidir. Bunu son derece önemsiyorum ama tarımı, siyaset üstü bir mesele olarak görme konusunun son derece önemli olduğunu düşünüyorum."
Kırsal kalkınma için destek verdikleri Mersin'den en fazla proje başvurusunun, soğuk hava deposu, meyve sebzelerin işlenmesi ve paketlenmesi, kırsal turizm, zanaatkarlık, katma değerli ürünler, yenilenebilir enerji, makine parkları gibi sektörlerden oluştuğunu aktaran Pakdemirli, "10. başvuru çağrı kapsamında 976 milyon TL yatırım tutarlı 128 projenin Mersin İl Koordinatörlüğümüz tarafından başvurusu kabul edilmiştir. 10. çağrı kapsamında şimdiye kadar incelenip uygun bulunan 33 projeye yaklaşık 110 milyon TL hibe vererek 274, 2 milyon TL'lik yatırımı Mersin'e kazandıracağız. Bugün bu projelerimizin sözleşme imzalama törenini gerçekleştiriyoruz. Mersinimize hayırlı olsun." ifadelerini kullandı.
Programa, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Devlet Su İşleri Genel Müdürü Kaya Yıldız, Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, AK Parti Mersin Milletvekili Ali Cumhur Taşkın, MHP Mersin milletvekilleri Baki Şimşek ve Olcay Kılavuz ile diğer ilgililer katıldı.