Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Bursa'da bir otelde Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ile iş dünyası temsilcileriyle bir araya geleceği toplantı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin çok önemli bir kararın arifesinde olduğunu söyledi.
Çalışmalarının bütün hızıyla devam ettiğini belirten Şimşek, "İnşallah ülkemizin yeniden bir sıçrama sağlaması için ertesi günden itibaren hükümetimiz, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde güçlü bir şekilde çalışmaya devam edecek. Bizim öngörümüz ve beklentimiz bu. Yeni bir beş yıllık perspektif." diye konuştu.
Şimşek, ekonominin yeniden dengelenme sürecinde olunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Dış talebin destek olduğu, iç talebin bir miktar yumuşayacağı, cari açık, enflasyon gibi dengesizliklerin giderileceği, yönetilebilir noktaya geleceği bir dönemin içindeyiz. Para politikasında güçlü adım attık. Maliye politikasına ilişkin endişeler yersiz. Yapısal reformlarla da bu süreci güçlendireceğiz. İnşallah ülkemizde, yeni beş yıllık perspektifle, yeni sıçramanın sağlam temeller üzerine inşa edildiği bir dönemin başında olacağız."
"Umut ediyoruz ki bu bir müzakere taktiğidir"
Şimşek, bir gazetecinin "Son dönemde ABD'nin uyguladığı ek gümrük vergileri var. Bunun otomotivde de konulması söz konusu. Türkiye nasıl etkilenir?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Maalesef Amerikan yönetimi, kendi inşa ettiği kurala dayalı, çok taraflı, 2. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan, aslında dünyanın da şu an itibariyle menfaatine gördüğümüz yapıyı hırpalıyor. Bu tabii 'Küresel ticaret savaşlarının eşiğinde miyiz?' endişesi doğuruyor. Bu tabii eğer gerçekten oraya giderse olumsuz. Şunun net olarak altını çizeyim; Amerika bizim çok önemli bir ticaret ortağımız değil. Amerika önemli bir ülke, önemli bir müttefikimiz. Anlaşamadığımız konular var ama genel olarak Amerika, önemli bir ülke. Ticaret, özellikle de otomotiv ihracatı açısından en az etkilenecek ülkelerden biri Türkiye'dir. Onun için o konuda Türkiye'ye ilişkin bir endişeye gerek yok ama genel anlamda havayı bozar. Zaten son dönem piyasalarda yaşanan dalganın esas sebebi, küresel ticaret savaşlarına ilişkin endişeler. Umut ediyoruz ki bu bir müzakere taktiğidir. Dünya şu anda anlamakta zorluk çekiyor. Ümit ederiz ki Amerikan yönetimi bunu bir müzakere taktiği olarak yapıyor ve gerçekten dünya ticaret savaşına gitmez. Çünkü o herkesi olumsuz etkiler."
"AB ile ilişkilerimiz derinleşecek, genişleyecek"
Türkiye'nin ana pazarının Avrupa Birliği (AB) olduğunu vurgulayan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AB şu anda dünyada kurala dayalı, anlaşmalara dayalı, çok taraflı sistemin en güçlü savunucusudur. Bizim AB ile Gümrük Birliği'miz var. Ben inanıyorum ki bu seçim belirsizliği ortadan kalktıktan sonra biz AB ile Gümrük Birliği'nin daha da kapsamının genişletilmesi, bir anlamda güncellenmesini de sağlayacağız. Türkiye'nin Avrupa'ya, Avrupa'nın da Türkiye'ye ekonomik anlamda net olarak ihtiyacı var. Onun için ilişkilerimiz derinleşecek, genişleyecek. O nedenle küresel ticaret savaşlarına gidilse dahi bize etkileri nispeten sınırlı olur. İnşallah dünya böyle bir yanlış patikaya girmez, böyle bir yanlıştan dönülür."
"Tereddüt yok, çamur tutmaz"
Şimşek, bir gazetecinin, "Aralarında bölücü terör örgütü PKK'yı açıktan destekleyenlerin de bulunduğu bazı Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlemcilerinin, 24 Haziran sonrası için 'şaibe' algısı oluşturarak, Türkiye'de kaos planı yaptığı" iddiasıyla ilgili sorusunu, şöyle yanıtladı:
"Türkiye hakkında çok şey söylenebilir ama hiçbir şekilde değerlendirilmeyecek husus, bu seçimlerin şeffaf, denetime açık ve katılımcı, en güçlü düzeyde demokratik bayram olacağı konusunda tereddüt yok. Bütün partiler güçlü bir şekilde sandıkta temsil ediliyor, süreçler test edilmiş, kanıtlanmış. Dünyanın bu anlamda hakikaten en kaliteli süreci bizde. Dolayısıyla tereddüt yok, çamur tutmaz. Onun için çok net olarak yarın milletimiz karar verecek. Bu kararı verirken Türkiye'nin neredeyse yüzyıla yakın çok iyi tanımlanmış, çok iyi yönetilen, son derece şeffaf hem bütün partilerin hem vatandaşlarımızın hem de küresel denetime açık bir süreçten bahsediyoruz. Onun için hiç o türden yaklaşımlar veya girişimler tutmaz. Milletimiz, her şeyi biliyor, dünya da tabii ki ön yargıları bırakırsa... demokratik sistemin işleyişi noktasında en ufak bir yanlış, bir şüpheye, bir değerlendirmeye mahal yoktur."
Kaynak: AA